Ekonomik sistem olarak değerlendirildiğinde kapitalizm veya materyalizm, 4 üretim faktöründen 3’üne göre biçim-şekil alabilen bir sistem. Yani Kapitalizm veya Materyalizm tam bir bukalemun gibi bir sistem olarak gözüküyor ve bu 4 üretim faktörü; emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişim gücü olarak sayılıyor. (Bunların üretimden aldıkları paylar da sırasıyla; ücret, faiz, rant ve kâr olarak belirleniyor. Ve günümüz kapitalizminin en vahşisi ve en tehlikeli öğeleri faiz, finans, rant, aracı, tefeci kapitalizmi veya materyalizmi ve bu sistemin getirdiği onlarca günâh günümüz Müslümanının baş belâsı da faiz kapitalizmi. Çünkü faizi alıp vermek büyük günahlardan olduğu gibi, aracı olmakta öyledir. Ve bilindiği gibi, Allah (c.c) alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır. Ve Bakara Sûresi’nin 275. Âyet-i Kerimesinde Cenab-ı Allah, “Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (O öğüte uyarak) faizden vaz geçerse, artık önceden aldığı onun olur…’’ buyururken; yine aynı Surenin 279. Ayeti kerimesinde, “Eğer faizcilikten vaz geçmezseniz, artık Allah ve resulüne karşı savaş açtığınızı, onların da size savaş açtığını bilin! Eğer tövbe ederseniz ana paranız sizindir. Böylece ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz…” buyuruyor!
Günümüzde Müslümanlar naslar ile menfaatler arasında gidip geliyor ve bazen büyüklü küçüklü günahlara girdikleri gibi, bazen da dinden imandan çıkıyorlar maalesef! Ki ister vahşi olsun ister yahşi, kapitalizm varlığını-saltanatını her yer ve devirde sürdürmesini biliyor. Ve Ülkemizin Müslümanları başta idealleri ve hedefleri varken vahşi kapitalizmin önlerine çıkardığı türlü türlü oyunlar ve zorluklar onlarında bocalamalarına ve birçok konu da yanlış yapmalarına neden oluyor...
Günümüz insanı Kapitalizmin bir ülke için ne kadar zararlı ve tehlikeli olduğunu ‘pandemi sürecinde ve bizzat’ yaşayarak gördü… Yani, koronavirüs illeti mi diyeyim, palavrası mı diyeyim yoksa balonu mu ne diyeyim bilmiyorum, ama küçücük bir virüsün kapitalistlerin çok işlerine yaradığını biliyorum! Çünkü o dönem de ve kısa sürede maske, kolonya, tuvalet kâğıtları ve benzer metaların fiyatları misli misli artırıldı ve birçoğu da temin edilemedi … Dolayısıyla da kapitalistler kârlarına kâr, keyiflerine keyif kattılar…
Kısacası ve açıkçası; Kapitalizmin asıl maksadı ticaret yapmak değil (ki, öyle olsa can fedâ) stok yaparak ve piyasa da darlık oluşturarak kârına kâr katmaktır! Ve dünyamızda kapitalizmin yolunu kesmek için yasal bir engel de yoktur… Daha da kötüsü, kapitalizmin bencilleştirdiği, gözüne gönlüne hırs bürüttürdüğü insanlar, hattâ kılıç Müslümanları da pandemi de ve benzer dönemlerde evlerinde yerlerinde ihtiyaçlarından kat kat daha fazla mal stoklayarak vahşi kapitalizmin değirmenine su taşımışlardı…
Kapitalizm insanların önce sağlıklarını sıhhatlerini yiyeceklerini, içeceklerini-gıda maddelerini, giyecek ve kullanacakları eşyalarını bozarak hasta ediyor, sonra da ‘hastalıkları tedavi edeceğim’ yalanlarıyla ilaç ve araçlar üretiyor! Ki, bugün Dünyadaki ilaç sanayi, tıbbi ürün ve ekipmanların üretimi ve pazarlamacıları büyük, büyük oldukları kadar da acımasız holdinglerin denetimi ve gözetimi altında… Ve Devlet bu tekelleri-sömürücüleri zaman zaman denetlese ve en ağır cezaları yazsa bile, bu tekeller ürettikleri mamullerin fiyatlarını (serbest piyasa adı altında ve anında) artırarak zararlarını fazlasıyla telâfî ediyorlar!
Herkes bilmese ve kullanmasa da genelde Dünya, özelde de Türkiye ‘yapay zekâ’ adlı bir teknoloji ürününü konuşuyor ve kullanıyor… Çünkü eşref-i mahlûk, yaratılmışların en şereflisi olan-olması lâzım gelen insanoğlu günümüz de bu özellik ve güzelliklerini yitirdiği için mucitler yeni yeni keşifler icatlar yapıp yapay zekayı insanların yerine geçirmeyi, dolayısıyla da insanları hizaya getirmeyi planlıyorlar…
Evet, teknoloji üretmek ve doğru yolda, yani insanların yararına olacak şekilde kullanmak ne ayıptır ne de günâh… Ancak onu kapitalleştirmek, rant elde etmek için üretmek ve alıp satmak hem ayıp hem de günâhtır… Amma velâkin dünyamızın ve ülkemizin rantçıları/kapitalistleri hemen her şeyde bir tekel oluşturdukları gibi, yapay zekâ kanosunda da aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar…
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; haram belli helâl belli iken ve bunlar ayet ve hadislerle sabit iken ve arada bir de şüpheli şeyler varken, bir Müslümanın da bunlara uyması-en azından uymaya çalışması gerekirken, uymuyor-uyamıyor! Çünkü Müslüman inançları ve menfaatleri arasında gidip geliyor… Dolayısıyla da kapitalistlerin ekmeklere yağ bal sürüyor maalesef… Ve biz bunu pandemi döneminde bizzat yaşayıp gördüğümüz gibi, günümüz Müslümanları bırakın kapitalistleri, (çok az istisnası hariç) Emperyalistlerin ve Siyonistlerin ürettikleri mal ve mâmulleri alıp satmada, kullanma da ve yiyip içmede zerre kadar hassasiyet göstermediler ve hâlâ da göstermiyorlar! Ondan sonra da karar kara düşünüyorlar… O nedenle ben, Müslümanlara, kapitalistlerin gölgesinde oturamadıkları değil, satamadıkları ağacı bile kestiklerini!’ hatırlatıyor, herkese saygılar sunuyorum.
KAPİTALİST BİR SİSTEM DE İNSANLAR EVİNDE
YERİNDE DEĞİL, KAFES İÇİNDE YAŞARLAR…
BİR ÜLKEDE FAKİRLERİN, BEBEKLERİNE İÇİRECEĞİ
SÜTÜ ZENGİNLER KÖPEKLERİNE İÇİRİYORLARSA O
ÜLKE DE VAHŞİ KAPİTALİZM HÂKİM DEMEKTİR…
BANA BİR KAPİTALİST GÖSTERİN, BEN DE SİZE
KOCA BİR VAMPİR-KAN EMİCİ GÖSTEREYİM…
GEREKSİZ ALIŞVERİŞLERDEN KOCA BİR DAĞ
OLUŞTURDUK! ÇÜNKÜ ÖNCE BİRŞEYLER SATIN
ALIP SONRA ÇÖPE ATIYORUZ. BİR ŞEYLER SATIN
ALDIĞIMIZDA DA ÖDEMEYİ KARTLA YAPIYORUZ!
Kapitalizm için söylenmiş sözlerden bazıları
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Yapay zekanın ve vahşi kapitalizmin hakim olduğu bir devirde ‘Müslümanca yaşamak’ pek kolay bir şey olmasa gerek!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Kardeş ülke Kazakistan’ın büyükelçisi Rumlara kardeşlik yapanken, Türklere kalleşlik yapmış!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Bugün 'Dünya Tüketici(yi) Haklar(ı) günü!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın ''Tıp Bayram Kutlu' tüm doktor veya hekimlerimiz mutlu olsun' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Allah 'Bu Millete' bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Devlet, PKK'ya ve uzantılarına 'Ya teslim olun ya da imha olmaya razı olun!' dedi' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Çamköy'ün 'iftiharlık' iftar programı tüm köy ve kasabalara örnek olmalı' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Her şeyimiz olan kadın ve kızlarımızın günleri kutlu, kendileri mutlu olsun' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Bazı televizyon kanalları mübarek Ramazan Günlerini dahi yiyip içme ve gülüp eğlenme şölenine çevirip milletimizim ahlakını bozuyorlar' adlı köşe yazısı.... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Trump'ın yönetimindeki Amerika Bitişik Devletleri; 'Amerika batık ya da bitik devletleri' olma yolunda ilerliyor!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yaşam alanında önemli bir dönüşüm yapan yapay zekâ sistemleri, özellikle içerik üretimi ile reklamcılık sektörüne derinden etkiliyor.
Burdur’un eşsiz doğasının ve sakin yaşamının en güzel örneklerinden biri olan Salda Köyü, huzur arayanların ve doğa tutkunlarının vazgeçilmez adreslerinden biri.
Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD), genişletilmiş üye toplantısı kapsamında düzenlediği etkinlikte, iş dünyasının öncü isimlerinden Perihan İnci’yi ağırladı.
Çağla Şıkel, "Çağla Şıkel ile Yeni Bir Gün" programına Yapay Zeka Alara'yı konuk etti. Stüdyoda ilginç bir sohbet yaşandı.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin düzenlediği "MAKÜ BEST" etkinliğinde yapay zeka konuşuldu. Taşkın Koçak, 'Yapay zekanın meslekler ve topluma etkisi' konulu konuşmasıyla öğrencileri etkiledi. Detaylar için tıklayın.
Georgia Southern Üniversitesi’nde görev yapan Türk araştırmacı Cemil Emre Yavaş ve ekibi, yapay zeka algoritmalarıyla depremleri yüzde 91 doğruluk oranıyla tahmin etmeyi başardı.
Yorumlar (0)