Süleyman Coşkuner

BAYRAK ŞİİRİNİN HİKAYESİ

Süleyman Coşkuner'in 'BAYRAK ŞİİRİNİN HİKAYESİ' adlı köşe yazısı

Süleyman Coşkuner

* * * * * * * * * * *
“BAYRAK şiirimi 35 yaşımdayken yazdım.
ADANA ERKEK LİSESİ’nde Edebiyat öğretmeniydim. Hatay, Gazi’nin gayretleriyle Türkiye’ye bağlanmıştı. O konudaki çalışmaları 1938 yılında başlamış, 1939 yılında neticeye ulaşılmıştı. Türkiye, yeni bir sevinç içindeydi. Bu sevinci, Adana da büyük coşkunluklarla yaşıyordu. Adana’nın Fransız işgalinden kurtuluşu 5 Ocak 1922’dir.

Bu bakımdan her sene, 5 Ocak gününde Adana’da büyük şenlikler yapılır. Adeta yer yerinden oynar. Şimdi de öyle midir, bilmiyorum.

Şehrin bir Saat Kulesi var; bir de Ulu Cami minaresi. İşte o Saat Kulesi’yle Ulu Cami minaresi arasına, her senenin 5 Ocak kutlamalarında, kocaman bir bayrak asılır. Bayrak diyorsam, öyle-böyle bir bayrak değil. On beş izcinin kolları üzerinde taşınan bir bayrak. Vay babam vay. Yani Saat Kulesi’yle Ulu Cami minaresinin arasına bir güneş doğuyor...”

Okunacak şiir bulunamıyor

“Hatay Türkiye’ye bağlandığı için 1940 yılının 5 Ocak kutlamasının daha bir güzel, daha bir heyecanlı olması isteniyordu. O bakımdan Adana Maarif Müdürlüğü’nden bizim lise müdürlüğümüze bir yazı geldi. Mealen deniyordu ki: ‘5 Ocak kutlamasında, Saat Kulesi’yle Ulu Cami minaresi arasına Adana’nın tarihi bayrağı çekilirken, o güne uygun bir şiirin de, liseniz öğrencilerinden biri tarafından okunması uygun görülmüştür. Gereğini rica ederim. Maarif Müdürü falan filan.’

Lise müdürü bu konuda beni vazifelendirdi. Ben de öğrencilerim arasından üç-dört kişi seçtim. ‘Gidip kütüphanelerde araştırın. 5 Ocak kutlamalarına uygun güzel bir şiir bulun. Pek duyulmamış bir şiir olsun. Meşhurların da kitaplarını karıştırın; adı pek duyulmamış şairlerin de!’

Çocuklar gittiler.

Birkaç gün sonra geldiler. ‘Efendim bulamadık’ dediler. ‘Bulamadık olur mu’ diye öfkelendim. ‘Gidin gözünüzü dört açarak bir daha araştırın’ dedim.

Çocuklar çıkıp gittiler. Üç-dört gün sonra, elleri yine boş geldiler.

E peki ne olacak? Kendi kendime dedim ki, ‘Arif bu şiiri sen yazacaksın!’

Bir gün sonra 5 Ocak! Bir günüm var.”

“Adana’da Ocak Mahallesi’nde oturuyordum. O zamanlar, bugünkü gibi evlerde günün her saatinde elektrik yok. Geceleri petrol lambası yakıyoruz. El-ayak ortalıktan çekilince, petrol lambasının yorgun ışığında, bayrağımıza sığınarak kalemi elime aldım.

Şafak sökerken Bayrak şiiri hazırdı. O gece, şiiri nasıl yazdımsa, öylece kaldı. Yani üzerinde ikinci bir defa oynamadım.

Sabahleyin liseye gidince, ‘Bana Aydın Gün’ü çağırın’ dedim. Aydın Gün, bugün bizim Opera ve Bale Genel Müdürümüz olan Aydın Gün’dür.

Bulunup getirildi; şiiri eline uzattım; ‘Şunu oku bakayım’ dedim. Okudu. Güzel şiir okuyan öğrencilerimdendi. Bayrak şiirini ona bir daha, bir daha okuttum. Mükemmel okuyordu.

Bayrak şiirimi, 5 Ocak kutlamalarında ilk defa Aydın Gün okudu ve alkışlandı.

O günün akşamı, Halkevi’nde 5 Ocak Balosu var. Aydın Gün de baloda. Davetliler arasından bir kişi Aydın Gün’ü tanımış ve sormuş, ‘Bugün, 5 Ocak merasiminde o Bayrak şiirini sen okudun değil mi?’

- Evet efendim.

- Kimin o şiir?

- Vallahi bilmiyorum efendim.

- Yahu nasıl bilmezsin? İnsan okuduğu şiirin şairini bilmez mi?

- Bilmiyorum efendim! Şiiri bana Arif Hocam verdi. Sonra, ‘Sana bu şiir kimin derlerse, kimin olduğunu söyleme’ dedi.

O zaman mesele anlaşılmış. ‘Tamam bu şiir Arif Hoca’nındır’ demişler.

Bayrak şiirini, Aydın Gün’e Halkevi’ndeki baloda da okutmuşlar. Sonra bir daha bir daha okutmuşlar.

İşte o gün bugündür, benim Bayrak şiirim, bayrağımızın kendisi gibi hepimizin oldu.

Bu şiir, bana ‘Bayrak Şairi’ denilmesine yol açtı ki, bu sıfat, benim için altından dökülmüş bir İstiklal Madalyası kadar kıymetlidir.”

Arif Nihat ASYA

BAYRAK

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü...
Kızkardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü.
Işık ışık, dalga dalga bayrağım.
Senin destanını okudum,
Senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar;
Yurda ay-yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim;
Yeryüzünde yer beğen
Nereye dikilmek istersen
Söyle, seni oraya dikeyim!..

**********

Şair, Adana'nın kurtuluş günü olan ve şiiri yazdığı bir 5 Ocak gününde 1975 yılında Ankara'da vefat etti..

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Süleyman Coşkuner Diğer Yazıları

25
MART

2025

Namaz, dinimizin direğidir

Süleyman Coşkuner'in 'Namaz, dinimizin direğidir' adlı köşe yazısı... Devamı

10
MART

2025

Keşke en önce onları okuyup ve anlasaydık

Süleyman Coşkuner'in 'Keşke en önce onları okuyup ve anlasaydık' adlı köşe yazısı... Devamı

03
MART

2025

Dede ile bir gencin diyaloğu

Süleyman Coşkuner'in 'Dede ile bir gencin diyaloğu' adlı köşe yazısı... Devamı

22
ŞUBAT

2025

Dijital tehlike

Süleyman Coşkuner'in 'Dijital tehlike' adlı köşe yazısı... Devamı

08
OCAK

2025

Kaliteli insan asla yalnız kalmaz

Süleyman Coşkuner'in 'Kaliteli insan asla yalnız kalmaz' adlı köşe yazısı... Devamı

30
ARALIK

2024

Kalabalık yalnızlık

Süleyman Coşkuner'in 'Kalabalık yalnızlık' adlı köşe yazısı... Devamı

08
ARALIK

2024

İş kazası diye bir şey vardır

Süleyman Coşkuner'in 'İş kazası diye bir şey vardır' adlı köşe yazısı... Devamı

25
KASIM

2024

Eğer et yemeyeceksek...!!!

Süleyman Coşkuner'ın 'Eğer et yemeyeceksek...!!!' adlı köşe yazısı Devamı

21
EYLÜL

2024

Eğer inanıyorsak, çelik gibi bir iman sahibiysek

Süleyman Coşkuner'in 'Eğer inanıyorsak, çelik gibi bir iman sahibiysek' adlı köşe yazısı... Devamı

05
EYLÜL

2024

Hoca mı? Hocam mı?

Süleyman Coşkuner'in 'Hoca mı? Hocam mı?' adlı köşe yazısı Devamı

İlgili Haberler

Afyon Şuhut'ta Otomobil traktöre çarptı 3 kişi yaralandı
Bölgesel

Afyon Şuhut'ta Otomobil traktöre çarptı 3 kişi yaralandı

Afyonkarahisar’da otomobilin traktöre çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında 3 kişi yaralandı.

Isparta Yalvaç otomobil refüje çarparak 3 ağacı devirdi sürücüsü yaralı
Bölgesel

Isparta Yalvaç otomobil refüje çarparak 3 ağacı devirdi sürücüsü yaralı

Isparta’nın Yalvaç ilçesinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil refüje çarparak 3 ağacı devirdi. Kazada 1 kişi yaralandı.

Iparta Otogarda şüpheli şahsın üzerinden uyuşturucu çıktı
3. Sayfa

Iparta Otogarda şüpheli şahsın üzerinden uyuşturucu çıktı

Isparta’da yeni otogar içerisinde şüpheli hareketler sergileyen bir kişi bekçiler tarafından kontrol edildi. Üzerinden 40 içimlik sentetik kannabinoid çıkan şahıs hakkında adli işlem başlatıldı.

Isparta Yalvaç 'ta iki otomobil çarpıştı 5 yaralı
3. Sayfa

Isparta Yalvaç 'ta iki otomobil çarpıştı 5 yaralı

Isparta’nın Yalvaç ilçesinde iki otomobilin çarpışması sonucu 5 kişi yaralandı.

Karaman  2 Nisan 2025 Çarşamba elektrik kesintisi etkilenecek yerler
Kesintiler

Karaman 2 Nisan 2025 Çarşamba elektrik kesintisi etkilenecek yerler

Karaman'da 2 Nisan 2025 Çarşamba günü elektrik kesintisi var mı? Karaman'da elektrikler kesilecek mi? Karaman'da yaşanacak elektrik kesintilerini sizler için derledik. İşte detaylar...

Karaman Ermenek  2 Nisan 2025 Çarşamba elektrik kesintisi etkilenecek yerler
Kesintiler

Karaman Ermenek 2 Nisan 2025 Çarşamba elektrik kesintisi etkilenecek yerler

Karaman Ermenek 2 Nisan 2025 Çarşamba günü elektrik kesintisi var mı? Karaman Ermenek'te elektrikler kesilecek mi? Karaman Ermenek'te yaşanacak elektrik kesintilerini sizler için derledik. İşte detaylar...