Günlük yaşantımızın her dakikasına paraşütle inen, cep telefonlarımızın, faydası mı çok, zararı mı çok, analiz etme zamanı çoktan geldi.
Önce faydalarına bakalım:
- Hayatımıza büyük bir yarar sağlamakta. Tüm bankacılık işlemlerimizi ve hesaplarımızı kolayca yönetebiliyoruz.
- Yeni bilgilere çok kolay ulaşabiliyoruz.
- Konum gönderme ve navigasyon hizmetlerinden yararlanıyoruz.
- Namaz vakitlerine bakabiliyoruz.
- Filim, video, toplantı ve sohbet yapabiliyoruz.
Daha saymakla bitmeyen faydalar satın alabiliyoruz.
Söz konusu bu yararlar, çok kıymetli ve hayatımızı kolaylaştırıcı kaliteli hizmetlerdir.
Ama OPTİMAL kullanabildiğimiz müddetçe.
Şimdi de, zararlarına bakalım:
- Gereğinden fazla kullandığımız zaman, gözlerimize ve sağlığımıza zarar veriyor.
- Aktivitemizi azaltıp, vücudumuzu hantallaştırıyor.
- Spor, yürüyüş ve egzersiz yapmamıza zaman bırakmıyor.
- Camide bile sıkça bakıldığını gördüğümüze göre; ibadetlerimizin lezzet ve kalitesini alıp götürüyor.
- Sosyal etkileşim ve sohbetlerimizin içine ediyor.
- Hırsızların, dolandırıcıların ve kötü niyetlilerin kucağına oturtuyor.
- Yolda, sokakta, trafikte kullananların can güvenliğini tehdit ediyor.
- Özellikle çocuklarımızı asosyal bir hale getirerek, psikolojik problemlerini körüklüyor.
- Seviyesiz insanların, çirkin, gerçek olmayan, basit ve yavan paylaşımlarıyla zamanımıza çökülerek, manevi sorumluluklarımızı arttırıyor.
Çoğu zaman ne için ekranı açtığımızı dahi bilmiyoruz.
İnsanoğlu neyi çok fazla yaparsa, o yöne eğilimi artar ve alışkanlık haline gelir.
İşte o zaman, ekranı biz değil, ekran bizi yönetmeye ve de savurmaya başlar ki;
Üstüne üstlük, radyasyon alırız, sağlığımız bozulur, ibadetlerimiz aksar, çevremize kötü örnek oluruz.
Satın alınamayan ve Rabbimizin bizlere bahşettiği en güzel zamanımızı hovardaca zayi etmiş oluruz.
Ekranımızı, Rabbimizin bize bahşettiği üstün akılla, etkin, verimli ve rasyonel kullanmamız gerekir.
Sonuçlandırmamız gereken bir işimiz olmadığı sürece, ekrandan uzak durmalıyız.
İşimizi görür görmez, başka mecralara dalmadan ekrandan ayrılmalıyız.
Okuma, öğrenme, ibadet, kaliteli sohbet, yardımlaşma, paylaşma, dayanışma vb. gibi kaliteli eylemlerimize ayıracağımız kaliteli zamanımızı, asla dijital mecralara KAPTIRMAMALIYIZ...!!!
Selam, sevgi ve dualarımla.
Yüceler Yüce'sine emanet olalım.
22 Şubat 2025. Saat: 10.00. ANT.
Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER. Kaliteli Yaşam Uzmanı
2025
Süleyman Coşkuner'in 'Kaliteli insan asla yalnız kalmaz' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Süleyman Coşkuner'in 'Kalabalık yalnızlık' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Süleyman Coşkuner'in 'İş kazası diye bir şey vardır' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Süleyman Coşkuner'ın 'Eğer et yemeyeceksek...!!!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Süleyman Coşkuner'in 'Eğer inanıyorsak, çelik gibi bir iman sahibiysek' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Suleyman Coşkuner'in 'Günlük yaşantımıza dikkat' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Süleyman Coşkuner'in 'Kaliteli insan olmak kolay değildir' adlı köşe yazısı... Devamı
Antalya'nın Manavgat ilçesinde trafiği tehlikeye düşürecek şekilde motosiklet kullanırken asayiş ekiplerine yakalanan 3 gence toplam 51 bin 908 TL cezai işlem uygulandı.
Antalya'da halk otobüsünün arkasına tutunarak trafiğe karışan patenli 2 çocuğun tehlikeli yolculuğu kameralara yansıdı.
Doğal afetlere karşı hazırlıklı olmak, hayat kurtarır. Deprem, sel, fırtına gibi afetlere karşı yapmanız gerekenler ve alınması gereken önlemler nelerdir?
Samsun'un Atakum ilçesinde denize giren 2 çocuk boğulma tehlikesi geçirdi.
Sakarya'nın Karasu ilçesinde yasak olmasına rağmen denize giren aynı aileden 4 kişi boğulma tehlikesi geçirdi.
Samsun'da serinlemek için denize giren 90 yaşındaki şahıs, boğulma tehlikesi geçirdi.
Yorumlar (0)