DEĞİŞEN DÜNYAMIZ VE OCAK KONSERİ
Facebook sayfamda haberini iki cümleyle paylaştım:
"ESKİDEN OCAK GECELERİ OLURDU, ŞİMDİ KONSERLER VAR...
Ülkü Ocakları'nın düzenlediği konserde, Ali Kınık ve Ahmet Öngel sahne alacak.18 Ekim 2024 Cuma saat 20.00’de Bucak Cumhuriyet Meydanı’nda verilecek konser tüm halka açık ve ücretsizdir."
18 Ekim 2024 BUCAK CUMHURİYET Meydanı'daki konserle ilgili gözlemlerimi özetle paylaşmak isterim:
Birincisi; soğuk havayı Ülkü ve ülke sevdası ateşiyle ısıtan hararetli, heyecanlı bir seyirci topluluğu vardı. Buradan da anlaşılıyor ki, ülkücü hareket adetâ milletimizin genetik karakterine işlemiş bir siyasi kültürel miras olarak Türklük var oldukça yaşamaya devam edecektir. Siyasetteki kırılmalar, yarılmalar, darılmalara rağmen bir Bozkurt selâmı, bir Türkiyem türküsü bile kitleyi harekete geçirmeye yetiyor...
Dinleyiciler arasında kadınların, genç kızların çoğunlukta görünmesi de ilginçti. 1970'li yıllarda Ocak programları, özellikle piyesler; gündüz hanımlara, akşam erkeklere mahsus gösterilirdi. Eğer programın tekrarı yok ise, haremlik selamlık usulü uygulanır, kadın seyirciler hanımlara mahsus bölüme alınırdı. Şimdi artık kaç-göç olayı, cinsiyet ayrımcılığı yok... Karşılıklı sigaralarını da yakmış kız erkek arkadaşlar, belki eşler de vardı meydanda... Eskiden kadının sesi bile mahrem iken, bugün NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE diye haykıran kadınların sesi erkekleri bastırıyordu.
Protokol koltukları ağır abilerle, reislere, başkanlara tahsis edilmesine rağmen esas aktif dinleyiciler arasında kadınların ekseriyeti çok önemliydi. Kadın cinayetlerinin sıcak gündemde içimizi acıttığı bugünlerde Cumhuriyet Meydanı'ndaki tablo ümit vericiydi. Sinmeyen, susmayan, pusmayan, cemiyet hayatının içinde daha etkin yer almak isteyen, belki pozitif ayrımcılığa bile ihtiyaç hissetmeyen kadınlar geliyor...
Sosyal medya hayatın ayrılmaz bir parçası hâline gelmiş. İlk sahne alan ilk "Genel Merkez Sanatçısı"nın ikide bir "takipçi" yoklaması yapması bana göre oek yakışık almadı. Fakat bu işler demek ki böyle oluyormuş. Şöhret basamaklarını hızla tırmanmak istiyorsan sosyal medya fenomeni olacaksın. Yine aynı sanatçının Dilâver Cebeci'nin rahmetli olduğundan habersizmiş gibi bahsetmesini yadırgadım, üzüldüm...
Gök gürültüsü gibi insanın adeta kalbini çatlatacak, göğsünü patlatacak yüksek ses, renkli ışık oyunları, sahne arkasına düşürülen hareketli görüntüler... Aynı zamanda meydana genişlik duygusu da veren dijital sunumlar konserlerin çağdaş konsepti olsa gerek. Yarım asır öncesi mitinglerde kullandığımız hoparlörlerin 100 tanesi bugünkü ses düzenine yetişemez. Rahmetli Özal ve Zenger'in başlattığı etkili ses düzeni epey gelişmiş...
Bizim zamanımızda Ülkü Ocakları esas olarak komünizme karşı mücadele ederdi. Komünizme adetâ günah tekesiydi gözümüzde... Esasen Amerikan Avrupa Batı kaynaklı, kapitalizmin ürünü her türlü görüntüyü komünistlik zannederdik. Hatta uzun saç, favori bile komünistliğin işareti gibiydi. Sistem olarak Sovyetler Birliği'nin çöküşü, dişe dokunmayan komünizmin yasal siyasal partiler halinde örgütlenip demokrasi mücadelesinde yerini alması Ülkü Ocakları'nın aslî görevine dönmesine vesile olmuştur. Sunumlarda ısrarla vurgulanan uyuşturucu ve ekran bağımlılığı ile mücadele... Her seviyede internet uzaktan eğitim... Türk tarihi ile ilgili yayınlar... Yeni çıkmaya başlayan Kutadgubilig dergisi...
Türkçülük ve Türk Milliyetçiliği bağlamında verilen seminerler, tarihî kültürel sportif eğitim faaliyetleri... Ocak faaliyetlerinin her türlü dedikodu, iftira ve yakıştırmaların tutmayacağı bu çizgide bilinçli bir şekilde devam ettirilmesi gerekir.
Eskiden, yani 1980 öncesi bu tip programlar Ocak Gecesi diye tanımlanırdı. Gecelere ŞAHLANIŞ, DİRİLİŞ, ALTAYLARDAN TUNA'YA, ERGENEKONDAN ÇIKIŞ gibi özel isimler de verilirdi. Gecelerde halk ozanları, âşıklar, türkücüler, şarkıcılar olurdu. Pop müzik, aranman kötülenirdi.
Bir âşıklar gecesinde Erzurumlu dadaş ozanlardan birisinin sesi halâ kulağımda:
"Anası Rum babası Rus
Cem Karaca Barış Manço"
Aklıma geldikçe ne kadar dar kafalı ve cahilmişiz diye kendime kızarım. Popüler kültürün geniş kitlelere açılmak için gerekli olduğunu kabul etmekle birlikte,
"Ali Ayşe'yi seviyor
Bunu çocuklar da biliyor" gibi eften püften sözlerle coşan, kendinden geçen ülkücü kitlelere şaşıyorum... Demek ki biz, yani 12 Eylül öncesi ülkücüler gerçekten çağ dışı kalmışız...
Ali Batman, Selahattin Sarı, Muhsin Yazıcıoğlu zamanında daha 19 yaşında iken Bucak Ülkü Ocakları başkanlığı görevini emanet almış, 1969'dan itibaren henüz bir Ortaokul talebesi iken hareketin içinden birisi olarak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim: Ülkü Ocakları keşke siyasetin gölgesinde değil üstünde bir imaj sergileseydi herhalde sayısal ve siyasal etkisi çok daha genişlerdi... Şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Siyasetle ülkücülük her zaman örtüşmeyebilir. Yanılmış, şaşırmış olmayi dilerim, fakat öyle görünüyor ki, önümüzdeki günlerde siyaset müthiş sürpriz gelişmelere gebe ki, en çok da ülkücü tabanı afallatacak bir sürece girilecek kanaatindeyim...
Hararetli coşkunluğa rağmen hiç bir taşkınlık ve gerginlik yaşanmayan Ülkü Ocakları konseri gerçekten ŞÖLEN havası içinde geçti... Bu olgunluktan dolayı Ocak yönetimi kadar seyircileri de kutlamak gerekir... Adam gibi eğlenmeyi bilmek de bir sanattır.
Dileriz ki bir daha ki şölen için bir yirmi yıl daha beklemeyiz.
Hasan Tülkay
19 Ekim 2024 Cumartesi Bucak
2024
Hasan Tülkay'ın 'Burdur'da buluştular' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Hasan Tülkay'ın 'Değişen dünyamız ve ocak konseri' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Hasan Tülkay'ın 'İnsansız doğa resimleri bir teknik bilim adamının ilk sergisi' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Hasan Tülkay'ın SERDENGEÇTİ ve 12 EYLÜL adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Hasan Tülkay'ın 'Hayri Akay hocadan anlamlı mesaj' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Hasan Tülkay'ın 'Yaş yetmişe dayanınca... Bucak günlüklerimden notlar' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Hasan Tülkay'ın 'Kitap 'Oku' düğüne gel...' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Hasan Tülkay'ın 'Önemli bir kitap; Kültürel ve sosyal bağlamda Burdur törenleri' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Hasan Tülkay'ın 'Evlerin de bir dili var' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Yazar Hasan Tülkay, uzun bir aradan sonra yeniden yazmaya başlıyor. NNC Medya'da kaleme alacağı yazılarla okuyucularına duygusal bir yolculuk yaşatacak. Devamı
Yorumlar (0)