Benim bu günkü konum ve konuğum, İlimizin yetiştirdiği nâdir din adamlarından, vaizlerden biri olan ve sahasında otorite olarak kabul edilen, ömrünü de kürsülerde ve câmilerde cemaate vaaz vermekle ve nasihat etmekle geçiren Ahmet Faki(h) Hocamızın biricik oğlu, benim de eski(mez) dostum ve sevgili kardeşim Süleyman Faki olacak… O nedenle ben önce Süleyman Bey hakkındaki görüş ve düşüncelerime geçmeden önce Kendisini kısaca tanıtmak istiyorum:
Şöyle ki; 1959 yılında Burdur’da doğan ve Burdur İmam Hatip Lisesi’ni (İHL) bitirdikten sonra İzmir Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini de bitiren Süleyman Faki, aynı Fakülte de bir süre araştırma görevlisi olarak çalıştığı sırada doktorasını da tamamlamış; bir müddettir de hem Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’ne (MAKÜ) bağlı Diş Hekimliği Fakültesi’nde öğretmenlik, hem de Süleyman Demirel Üniversitesi’ne (SDÜ) bağlı Hukuk Fakültesi’nde öğrencilik yapıyordu… Bundan bir müddet önce Hukuk Fakültesini de bitirerek Avukatlık yapma hakkını elde Süleyman Faki, bu esnâda Avukatlık stajını da tamamlayarak geçtiğimiz Çarşamba günü Burdur Avukat Evinde düzenlenen ‘geniş katılımlı’ bir törenle avukatlık yemini etti ve belgesini Burdur Barosu Başkanı Avukat Ramazan Gedik’in elinden ve meslektaşları ile katılımcıların alkışları arasında aldı… O nedenle ben 22 yaşında Diş Hekimi, 42 yaşında Diş Doktoru, 62 yaşında da Avukat olduğunu bildiğim Süleyman Bey’in; bundan bir müddet önce yürüttüğü “AK Parti’nin ‘Basından Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı” görevi sırada müşahede ettiğim yerinde ve zamanda yaptığı koordinasyonu, zaman ayarlı ve sıcak iletişimi, iyi güzel etkileşimi ile enformasyondaki yeteneğini anlattığım ve (AK Parti’nin gülen ya da güler yüzü Süleyman Faki) dediğim gibi, bugün de aynı ‘ara’ başlığı kullanmak ve Kendisini bu başlık altında değerlendirmek istiyorum:
BURDUR AK PARTİ’NİN GÜLEN YÜZÜ SÜLEYMAN FAKİ!
Burdur Merkez de çalıştırdığı özel Muayenehânesinden sonra MAKÜ Diş Hekimliği Fakültesinde hocalığa başlayan Süleyman Faki, onca işi arasında başladığı SDÜ Hukuk Fakültesi’ni bitirmiş, avukatlık stajını tamamlamış ve geçtiğimiz çarşamba günü Avukatevi’nde düzenlenen ‘geniş katılımlı’ bir törenle ‘Avukatlık yeminini yapmış ve cübbesini giymişti! Yani, Süleyman Bey MAKÜ Diş Hekimliği Fakültesi’nde hocalık yaptığı için Avukatlık mesleğini icrâ edemeyecek belki, ama Kendi çevresine, sevip saydığı arkadaşlarına ve bilhassa Merhum Babasının dostlarına ‘fahrî’ hukuk danışmanlığı yapabilecek… O nedenle ben burada bir parantez açarak, Kendisinin azmini, çalışkanlığını ve 62 yaşında sahip olduğu avukatlık unvanını yürekten kutluyor ve eski yeni tüm görevlerinin önce Kendisine ve ailesine, daha sonra da uzak yakın çevresine ve görev yaptığı Fakültesine hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Şimdi de AK Parti’den Milletvekili ve Belediye Başkan aday adayı olduğu gibi; bir ara Partisi’nin ‘Basından Sorumlu” İl Başkan Yardımcılığı görevini de yürüttüğü sırada edindiğim intibamı bugün bir kez daha tekrarlamak ve emsal görevde bulunan kişilerin Süleyman Bey’i örnek almalarını diliyorum:
Ara başlığımda da hatırlattığı gibi, Partisinin Basından Sorumu İl Başkan Yardımcılığını yürüttüğü sırada ister yerel olsun ister ulusal, ister yeni olsun ister eski, ister genç olsun, ister yaşlı, tüm basın mensuplarıyla Kendisi ve Partisi arasında iyi bir köprü kuran, dolayısıyla da genelde Partisinin İl Başkanlığının, özelde de Genel Başkanlığının kamuoyunu ilgilendiren tüm faaliyetlerini zamanında ve yeterince duyuran Süleyman Faki tatlı dili, güler yüzü, engin tevazusu ve sevecenliğiyle tüm basın mensuplarının sevgi ve saygısını kazanmıştı… Ben de o dönemdeki bir köşe yazım da Süleyman Bey’i konu etmiş ve özelliklerini sıralamaya çalışmıştım. Bugün de Uzman bir Diş Hekimi, Diş Doktoru ve Üniversite Hocalığının yanı sıra ‘orta yaş’ sayılabilecek bir yaşta (62) ve onca işinin arasında bir Hukuk Fakültesinin bitirerek ve stajını da tamamlayarak Avukat unvanını alan Süleyman Bey’i konuk etmeye çalıştım ama beceremedim… O nedenle bugünkü yazımı burada noktalamak istiyorum… Noktalamadan önce de Babası Merhum Ahmet Faki(h) Hocamızı rahmetle anmak, aziz dostum ve sevgili Kardeşim Süleyman Bey’e eski yeni tüm görevlerinde başarılar, bedenine sağlık sıhhat ve âfiyetler dilemek istiyor, sevgili okurlarıma saygılar sunuyorum.
BAŞARI ÇABAYA BAĞLIDIR… Sofokles
İYİ BİR BAŞLANGIÇ, YARI YARIYA BAŞARI DEMEKTİR!
BAŞARI BİR YOLCULUKTUR, VARIŞ NOKTASI DEĞİLDİR!
Ben Sweetland
HATA, ONDAN BİR ŞEY ÖĞRENİRSEK BAŞARI OLUR!
Malcolm Forbes
BİLGİNİN EFENDİSİ OLMAK İÇİN ÇALIŞMANIN UŞAĞI
OLMAK ŞARTTIR… Balzac
GÜL SUNAN BİR ELDE DÂİMA BİR MİKTAR GÜL KOKUSU
KALIR! Çin Atasözü
BAŞARININ YOLU KONUŞMAYI BIRAKMAK, YAPMAYA
BAŞLAMAKTIR… VE SÖZCÜKLER BİR KİŞİNİN ZEKÂSINI
GÖSTERİBİLİR, AMA AMACINI GÖSTEREN TEK ŞEY
EYLEMLERİDİR! Benjamin Franklin
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)