Her Türk’ün ve Müslüman’ın bildiği-bilmesi gerektiği ve benim de ‘dünkü yazımda hatırlattığım’ gibi; Cennetmekân Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri, zorlu bir savaşın sonunda girdiği ve 29 Mayıs 1453’te gerçekleştirdiği İstanbul’un fethini dosta düşmana duyurmuş-îlân etmişti! Girdiği tüm seçimleri kazanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, 28 Mayıs 2023’te (geçtiğimiz Pazar günü) yapılan seçimleri de kazandığını, dolayısıyla da 2. kez Cumhurbaşkanı seçildiğini dosta düşmana îlân etti! Yani, Fatih Sultan Mehmed Han (r.aleyh) Hazretleri komutasındaki Osmanlı Ordusu; 29 Mayıs 1453 tarihinde büyük bir İslâm beldesi ve Osmanlı’nın Başkenti ve asırlarca İslâm’ın bayraktarlığını yapmış olan, ancak bir ara Bizans orduları tarafından işgal edilmiş ve büyük bir İslâm kenti olan İstanbul’umuzu geri alarak ve Müslümanları küffarın zulümlerinden kurtararak büyük bir Osmanlı Padişahı, artı hadislere konu olan bir fethin komutanı olduğunu ispatladığı gibi; 28 Mayıs 2023 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı seçimlerinde seçmenlerin yarıdan fazlasının oyunu alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da seven insanların ‘gönül Fâtihi’ olduğunu ispatladı!
Kısacası ve açıkçası; bizden büyüklerin çok iyi, bizim kuşağın ise hayal mayal hatırlayacağı gibi, 27 Mayıs 1960 tarihinde ‘ABD destekli ve SSCB köstekli’ askerler, kansız bir darbe gerçekleştirmişler ama bu darbeyi ‘17 Eylül 1961 tarihinde ikisi bakan, biri de başbakan olmak üzere’ seçilmiş 3 devlet ve millet adamını îdam ederek kanlı darbeye çevirmişler; bunun adına da ‘kansız ve karşı darbe…’ demişlerdi!
Ve herkesin bildiği gibi, asil ve necip milletimiz, geçtiğimiz Pazar günü büyük bir olgunlukla ve dostları sevindirecek, düşmanları üzecek ve utandıracak şekilde sandık başına gitti ve 5 yıl-1860 gün Ülkesini yönetecek olan Cumhurbaşkanı’nı seçti. O nedenle ben daha yazımın burasında, yaklaşık 5 yıldır ülkemizi yöneten ve 28 Mayıs 2023 Pazar günü bir 5 yıl daha yönetme yetkisi alan eski-yeni Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı, yol ya da dava arkadaşlarını tebrik ediyor, Cenab-ı Allah’tan tüm hayırlı karar ve yararlı işlerinde kendisinin ve yönetiminin yardımcısı olmasını niyaz ediyorum… Şimdide 27 ve 28 Mayıs tarihlerini kıyaslayan görüş ve düşüncelerimi kısaca değerlendirmek istiyorum:
Şöyle ki, sürekli olurlarımın bilecekleri gibi, İstanbul’un Fethi ile alâkalı görüş ve düşüncelerimi 29 Mayıs tarihli yazım da değerlendirmeye çalışmıştım! O nedenle bugün 27 Mayıs 1960 darbesini ve 17 Eylül 1961 tarihinde şehid edilen ikisi bakan ve biri başbakanla, geçtiğimiz pazar günü yapılan Cumhurbaşkanı seçimi ile kıyaslamak, dolayısıyla da sevgili okurlarıma bir oyun bile altın nitelik ve niceliğinde olduğuna vurgu yapmak istiyorum:
SİYÂSETİ ÖNEMSEMEYEN MÜSLÜMANLARI MÜSMÜMANLARI
ÖNEMSEMEYEN SİYASETÇİLER YÖNETİR! Necmeddin Erbakan
Malûm olduğu üzere yukarıdaki ara başlığımın sahibi ben nâçiz değil, Millî (İslâmî) Görüş Hareketi’nin ve MNP, MSP, RP ve FP gibi partilerin kurucu Genel Başkanı; 54. T.C Hükümeti’nin Başkanı-Başbakanı (ve benim de partilerinden biri olan MSP’nin dolu dolu 4 yıl Gençlik Kolları Başkanlığını yapma şerefine nail olduğum) merhum Prof. Dr. Necmeddin Erbakan Hocam’a ait! O nedenle ben Hocamızın sözünü tekrarlamayacağım ama günümüzde yerel ve genel veya merkez yöneticilerinin oylarla gelip gittiklerini hatırlatmadan edemeyeceğim… Ve Milletvekili Genel Seçimleri önceki hafta, Cumhurbaşkanı seçimleri de geçtiğimiz hafta (Pazar günü) problemsiz ve insanımızın şanına yakışır bir şekilde sona erdi elhamdülillan. Ancak, 2024 yılında ve Mart ayında yerel secimler yapılacak inşaAllah. O nedenle, ben sevgili, nazım ve sözüm geçecek olan okurlarıma yani, ‘Cennet misâli ülkesini, necip milletini ve büyük devletini düşünen, seven sayan dostlarıma gelecek yılın Mart ayında yapılacak olan Yerel Seçimlere, hattâ ve normalde 2028 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerine bugünden hazırlanmalarını istirham ediyor ve konu da son olarak merhum Erbakan Hocamızın “Siyaseti önemsemeyen Müslümanları, Müslümanları önemsemeyen.. siyasetçiler yönetirler…’ sözünü hatırlatmakla yetiniyorum.
CHP’Lİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLARI
DOĞRU ‘’YALAN SÖYLESELERDİ” ÇOK DAHA
YARARLI-HAYIRLI BİR İŞ YAPMIŞ OLURLARDI
MESELÂ MUHARREM İNCE GİBİ KONUŞMUŞ
‘ADAM KAZANDI YA’ DEMİŞ OLSALARDI ÇOK
DAHA İNANDIRICI VE DOĞRUCU OLURLARDI
Uzun lâfın kısası ve meselenin hülâsâsı; hemen herkesin bildiği gibi, asil ve necip milletimiz, 14 Mayıs Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçimlerinde milletvekillerini belirlemiş, Cumhurbaşkanını ise belirlememiş, dolayısıyla da 2. Tura bırakmıştı… Ancak, CHP’li İzmir ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkanları televizyonların karşısına geçerek Genel Başkanları Kemâl Kılıçdarıoğlu’nun seçildiğini ve T.C’nin 13. Cumhurbaşkanı olduğunu ilan etmişlerdi! Yani, iki belediye başkanı Partilerinin Grup Başkan vekilleri ya da sözcüleri dururken yalan bir açıklama yapmışlar, yalanları meydana çıkınca da halkımızdan en küçük bir af ya da özür dileme nezaketi göstermemişlerdi. Oysa Erdoğan’ın ‘önceki Cumhurbaşkanı seçimlerinde’ rakibi olan Muharrem İnce, seçim sonuçlarını öğrenir öğrenmez “Adam kazandı ya!..’’ diyerek gerçeği açıklama erdemliliği göstermişti… Ve milletimiz 14 Mayıstan 28 Mayıs’a bıraktığı işi geçtiğimiz Pazar (28 Mayıs) günü tamamlayarak hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Türkiye’yi yönetmek için 2. Bir 5 yıl daha yetki verdi; hem de CHP’nin vakitsiz öten horozları durumunda olan politikacılarına iyi bir ‘siyâsi’ ders verdi! O nedenle ben, ‘her şeyin ötesinde güzel bir seçim takvimi veya organizasyonu yapan Yüksek Seçim Kurulu’nu (YSK) ve şanına yakışır bir şekilde seçim yapan asil ve necip milletimizle tekrar seçilen eski-yeni Cumhurbaşkanımızı yürekten kutluyor, Cenab-ı Hakk’tan tüm hayırlı karar ve işlerinde Kendisinin ve yönetiminin yardımcısı olmasını niyaz ediyorum… Ve bugünkü zor ve biraz da aceleye gelen yazımı merhum Mücâhid Prof. Dr. Necmeddin Erbakan Hocamızın birbirinden özlü sözleriyle noktalamak istiyor, herkese saygılar sunuyorum.
ÎMAN VARSA, İMKÂN DA VARDIR. MİİLLÎ GÖRÜŞÇÜ
ASLA VAZ GEÇMEZ… HAKKI ÜSTÜN TUTMAK, HER
ZAMAN SAADET GETİRİR… Ve HAKSIZ BİR DAVA DA
ZİRVE OLMAKTANSA HAKK DAVA DA ZERRE OLMAYI
TERCİH EDERİZ… IRAK TA ÖLEN BİR ÇOCUĞUN VEBÂLİNİ
YEDİ SÜLÂLENİZ ALNINI SECDEDEN HİÇ KALDIRMASA DA
ÖDEYEMEYECEKTİR! CİHAD İZZET VE AYDINLIK, GEVŞEKLİK
İSE ZİLLET VE KARANLIKTIR… HAKK’IN TESİSİ İÇİN
ÇALIŞMAMAKLA, BÂTILIN HÂKİMİYETİ İÇİN ÇALIŞMAMAK
ARASINDA FARK YOKTUR… DÖNMELİKTEN HAYIR
GELİR Mİ BE AHMAK!
Prof. Dr. Necmeddin Erbakan
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)