Bundan tam 75 yıl önce, yani 1948 yılında bir kısmını alavere dalavereyle satın alarak, yani katakulli yaparak, bir kısmını, gasp ederek, bir kısmını da silah zoruyla zapt ederek Müslüman Filistin toprakları üzerinde korsan bir Yahudi devleti kuran Siyonist İsrail; Emperyalist ABD’nin ve batasıca Batı’nın sınırsız, kayıtsız şartsız ve süresiz desteği sayesinde bölgeye rest çekiyor, Dünyaya meydan okuyor ve genelde Filistin’de, özelde de Gazze de ‘oluk oluk’ kan akıtıyor! Bunu derken genelde Filistin askerlerinin, özelde de Hamas’ın füzeleriyle öldürülen ya da yaralanan masum İsrail vatandaşları ve bilhassa çocuklar için üzülmediğimi söyleyemem… Ama ‘Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren Filistinliler veya Gazzeliler değil, Siyonist İsrailliler! Yani Bölgede akan kanların en büyük, hatta kesin müsebbibi terörist İsrail devleti ve askerleri!’ olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim… Ve bölgede akan kanı uygar dünya ve görünüşte insan olan, icraata gelince vahşi bir hayvana dönüşen ABD’li, Batılı, Doğulu vb. bölgelerin yöneticileri Siyonist İsrail’in yanında yer alır, hattâ İsrail’e her türlü desteği veriyorlar; ancak sözde İslâm Ülkeleri ve petrodolar zengini ama îman-inanç fakiri Arap Ülkeleri (biri ikisi hariç) kıllarını bile kıpırdatmıyorlar maalesef… Çünkü onlar komşudaki yangının bir gün kendilerine de sıçrayacağını ve kendi ülkelerini de yakacağını düşünmüyorlar, düşünüyorlarsa bile batıl inançlarının veya şeytanlarının kulu kölesi oluyorlar…
Dünya barışının en tehlikeli ülkesi durumunda olan İsrail bugün 75 yaşında ve tam 50 yıldır bölgeyi ateş çemberi altıda tuttuğu gibi, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yı Müslümanlara zindan ediyor! Ve hatırlanacağı üzere Türkiye’den aynı İsrail’in ablukası altında tutulan Gazzeli kardeşlerine ulaştırılmak maksadıyla bağışlanan ilaç, tıbbi malzeme, çocuklar için yaptırılacak olan oyun parkları için inşaat malzemelerini, okul araç ve gereçlerini Gazze’ye ulaştırmak üzere yola çıkan ve Uluslararası sularda yol almakta olan Defne; Y. Gazze 1 ve Mavi Marmara adlı Gemilerimizin yolunu kesen İsrail askerleri 10 silâhsız, savunmasız vatandaşımızı şehid etmişlerdi! O nedenle, ben bugün ‘Kudüs’ün ezanları İsrail’in selâsı olur inşaAllah’ diye dua ediyor ve siz sevgili okurlarımdan da bu duaya ‘ÂMİN’ demenizi istirham ediyorum… Çünkü, Emperyalistlerin her türlü ve meccânen-karşılıksız destekleriyle genelde dünya, özelde de bölge barışını tehdit eden Siyonist ve terörist İsrail Devleti ya ıslah ya da itlâf olmadıkça dünyaya veya bölgeye barış gelmeyecek ve masum insan kanı akmaya devam edecek! Dolayısıyla da Müslümanların kanı dinmeyecek maalesef!
Enfâl Suresi’nin 73. Âyet-i Kerimesinde Cenab-ı Hakk, “Kâfir olanlar birbirlerinin dostlarıdır…” ve Nisâ Sûresi’nin 104. Ayet-i Kerimesinde, “Şüphesiz ki kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır… Ehl-i küfür hiçbir zaman Müslümanlara olan düşmanlıklarından vaz geçmezler…” Bakara Sûresi’nin 217. Âyet-i Kerîmesinde, “Eğer onların güçleri yetse, sizi dîninizden döndürünceye kadar sizinle uğraşırlar…” buyururken; Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) bir Hadis-i Şeriflerinde, “Küfür tek millettir…” buyuruyor. Yani kâfirler küfürlerinde ısrar ediyor ve hareketlerinde yekvücut oluyorlar… O halde siz Müslümanlar da bir beraber olun!’ diyor…
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; bu İlâhî buyruklar, kâfirlerin-gayri Müslümlerin Müslümanlara karşı düşmanlıkta ne kadar ileri gittiklerini, bâtıl davalarında veya inançlarında ne kadar katı davrandıklarını; düşmanlıklarının sürekliliğini bildirmekte ve Müslümanları dinlerinden döndüremedikleri sürece savaşlarına ara vermeden devam edeceklerini ve güçleri yetse bundan hiç geri kalmayacaklarının ispatıdır-delilidir!
Ve Gazze’de yaşayan 2,5 milyon sivil, kadın kız ve çoluk çocuk zaten yıllardır bir abluka altında… Yani Gazze uzun bir süredir açık bir hapishâne-cezaevi durumunda olduğu gibi, bir çok tüketim ve zaruri gıda maddesinin ambargosu altında inim inim inlemekte… Ve 7 Ekim den bu yana şehirde elektrik ve sular kesik; yakıt, ekmek gibi temel gıda maddeleri ve ilâç gibi hayati ihtiyaç maddeleri yok… Bu durum da 2,5 milyon silâhsız, savunmasız, korumasız ve günahsız insanı ya ölüme terk etmek ya da bulaşıcı hastalıkların insafına bırakmak gibi bir anlama gelir… Bu durum da müsebbipleriyle beraber sorumsuzlarını er ya da geç ama mutlaka yer bitirir!’ diyor, herkese ‘barış dolu, kavgasız gürültüsüz’ saygılar sunuyorum.
KÖTÜLERİN ZULMÜ DEĞİL, İYİLERİN SESSİZLİĞİ
İNSANI KORKUTUR…
GELECEĞİ KARANLIK GÖREREK AZMİ BIRAKMAK
ALÇAK BİR ÖLÜM VARSA, EMİNİM BUDUR ANCAK…
Mehmed Akif Ersoy
BEŞERİN ZULMÜNDEN YÜCE ALLAH’IM (c. c) SENİN
RAHMETİNE SIĞINIYORUM…
YA İSLÂMLA YÜKSELİR YA İNKÂRLA ÇÜRÜRSÜN,
BU YOL MEZAR DA BİTMİYOR GİTTİĞİNDE GÖRÜRSÜN!
Abdurrahim Karakoç
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)