İlgilenenlerin ya da ilgililerin bilecekleri gibi, ülkemiz de 15 Mayıs tarihi “Dünya Âile Günü”, ‘’Hava Şehidlerini Anma Günü”, 15-21 Mayıs tarihleri arası da ‘’Gençlik Hatası” olarak kutlanıyor… Günlerin haftaları, haftaların ayları, ayların da yılları kovaladığı, birçok ülkede iç ve dış savaşların sürdüğü, deprem, sel, fırtına, tsunami, heyelan gibi tabii afetlerin birçok insanı diri riri yuttuğu, suya ya da toprağa gömdüğü ve, ve ve İsrail’in Gazze’de bırakın aileleri ve gençleri, hâmile kadınları ve kundaktaki çocukları katlettiği, dolayısıyla da soykırım yaptığı bir dünya da bahsime konu günleri kutlamak ne kadar doğru olur veya nasıl kutlanır bilmiyorum, ama ben yine de deneyeceğim:
Yukarıda da belirttiğim gibi, 15 Mayıs “Dünya Aile Günü” ile birlikte “Hava şihidlerini Anma Günü” idi. Bu iki gün hakkında kim ne yaptı ya da hangi etkinliği düzenleyip gerçekleştirdi bilmiyorum. Onun için herhangi bir değerlendirme yapamıyorum… O nedenle ben kalmayan Aile ve unuttuğumuz hava şehidlerimizin kısa bir değerlendirmesini yapmak, daha sonra da “Gençlik Haftası” hakkındaki görüş ve düşüncelerimi siz sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum:
Şöyle ki; devlet onca sıkıntısına rağmen müstakil bir “Aile ve Sosyal Politikalar veya Hizmetler Bakanlığı’’ kurmuş ve bu bakanlıkta diğer çalışanlar hâriç, sayılarını bilmediğim ama oldukça fazla olduğunu düşündüğüm sayıda bir aile veya sosyal hizmetler uzmanı görevlendirmiş. Ve aşırı yoksulluk sınırının altında kalan birey ve aileleri sosyal yardım sistemine dahil ederek aşırı yoksulluktan kurtulmaları ve çalışan yoksulluğu, emekli yoksulluğu gibi durumlarla karşılaşan vatandaşlara düzenli sosyal yardımlar özelinde belirlenen tematik; yani belli bir tema etrafında oluşan şartları taşımadığı için bahse konu yardımlardan faydalanamayan, belirli bir gelir seviyesinin altında olan vatandaşlara da yardım ediyor…
Kısaca bu bakanlığın ihtiyaç sahibi bireylere ve ailelere yaptığı aynî ve nakdî yardımlar ile birlikte yardım kapsam alanları oldukça geniş… O nedenle bu bakanlık ve uzmanları aileleri parçalamamak, parça olan aileleri bütünleştirerek Türk İslâm Aile yapısına uygun hale getirmek için var gücüyle çalışıp çabalıyor… Ancak aile yapısını bozmaya çalışan basın yayın organları hem daha güçlü hem daha avantajlı durumda oldukları için Bakanlık hedefine ulaşamıyor maalesef…
Şöyle ki; Merhum Cumhurbaşkanlarımızdan Turgut Özal’ın Başbakanlığı sırasında oluşturduğu en güzel kurum veya vakıflardan biri olan, adına da o sıralarda ve halk arasında FAK-FUK-FON, yani Fakir Fukara Fonu olarak adlandırılan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV)’nin sosyal yardımları, kurulduğu günden beri ihtiyaç sahibi bireylere de ailelere de maddî-mânevî katkı sağlıyor. Ve bu Vakıf Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı idarî yapılanması için de yer almamakla binlikte denetimleri Vakıflar Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yapılmakta ki; yarım asırlık meslek hayatımda gördüğüm, duyduğum ve bildiğim kadarıyla bu Vakıf illerde Valilerin, ilçelerde de Kaymakamların yoksul, ihtiyaç sahibi bireylere ve maddi sıkıntılardan dolayı dağılmak üzere olan ailelere ve yolda ya da darda kalmış olan yolculara yardımda bulunarak hem Vali ve Kaymakamları rahatlatıyor, hem de vatandaşların devletine milletine olan güvenini kazanma ve sağlamlaştırma konusunda katkı sağlıyor…
Her neyse; devlet müstâkilen kurduğu bakanlık ve oluşturduğu sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları (SYDV) aracılığıyla vatandaşını kollamaya gözetmeme, kimseyi aç ve açıkta bırakmamaya çalıştığını hatırlatmakla yetiniyor ve bu oldukça uzun ve geniş kapsamlı iki konuyu burada noktalıyor; sözü “Gençlik Haftası” ile ‘’Hava Şehidlerini Anma Günü’’ne getirmek istiyorum.
Hemen herkesin mâlûmu olduğu üzere önümüzdeki pazar günü, yani Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıktığı ve ihtilaf devletlerinin işgaline karşı Kurtuluş Savaşı’nın başlattığı gün olarak kabul edildiği için; 19 Mayıs tarihi “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’’ olarak kutlanıyor ve Atatürk’ün bu Bayramı Türk gençliğine armağan ettiği biliniyor. O nedenle ben 19 Mayıs ta düzenlenecek olan tören, etkinlik ve yapılacak olan konuşmalar da bu bayram teferruatlı bir şekilde anlatılacaktır… Onun için, ben sözü önce günümüz gençliğine getirmek, sonra da Hava Şehidlerimizi hayırla yad etmek istiyorum…
Öyle çok ilerlere veya sahillerdeki kentlere, hattâ plajlara bile gitmeye gerek yok! Çünkü bugün mütedeyyini bol olan kent merkezlerinde bile plajları aratmayacak şekilde açık saçık gezen dolaşan bayan ve erkek sayısı hiç te az değil! Diğer olumsuzluklar ona hâkezâ. Ve bu durum her geçen gün biraz daha kötüleşiyor maalesef… Durum böyle olunca da millet aile yapısını korumayı göze alamıyor, gençlerini düşünmeyi ve şehidlerini anmayı aklına bile getirmiyor…
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; insanımız son yıllarda dîninden diyanetinden uzaklaştığı ya da uzaklaştırıldığı gibi, birçok yerli ve millî değerini de unuttu maalesef… O nedenle ben ‘Cenab-ı Hakk’tan aile yapımız ile birlikte gençlerimizi korumasını ve bizlere şehidlerimizi unutturmamasını’ niyaz ediyor, herkese saygılar sunuyorum.
NEREYE GİTTİĞİNİ BİLMİYORSAN, HANGİ
YOLDAN GİTTİĞİNİN HİÇBİR ÖNEMİ YOKTUR
NE KADAR YAŞADIĞNIZ DEĞİL, NASIL
YAŞADIĞINIZ ÖNEMLİDİR.
Özlü sözlerden seçmeler
GÜZELİ GÜZEL YAPAN EDEPTİR, EDEP İSE
GÜZELİ SEVMEYE SEBEPTİR…
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî (r.aleyh)
EDEP AKLIN TERCÜMANIDIR. HERKES EDEBİ KADAR
AKILLI, AKLI KADAR ŞEREFLİ, ŞEREFİ KADAR DEĞERLİDİR
Şems-i Tebrîzi (r.aley)
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)