Ülke siyaseti ile az çok ilgilenenlerin bilecekleri gibi, 14-28 Mayıs tarihleri arasında yapılan Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde umduğunu bulamayan, 31 Mart tarihinde yapılan Yerel Seçimlerde ise hüsrana-hezimete uğrayan İYİ Parti’nin kurucu ve şu anki Genel Başkanı Meral Hanım’ın, Patisinin Genel Başkanlığını bırakacağı yolunda tahminler yapılmaya başlanmıştı… Ancak, geçtiğimiz pazartesi günü açıkladığı olağanüstü kongre kararı esnasında verdiği fotoğraf Akşener’in Partisi’nin Genel Başkanlığını bırakmayacağına dair güçlü işaretler ve dolaylı ip uçları veriyordu! Çünkü Akşener, kongre kararı açıklamasını tek başını veya yardımcılarıyla değil, partisinin tüm etkili ve yetkilileri ile birlikte yaptı! Dolayısıyla da ‘seçim mağlûbiyetinin tüm sorumluluğu bana değil, hepimize ait…’ dedi-demek istedi!
Yine iç politika veya ülkenin siyasetiyle az çok ilgilenen herkesin bildiği ya da hatırladığı gibi, Kemal Kılıçdaroğlu Cumhuriyet ile yaşıt olan ve M. Kemal Atatürk tarafından kurulan CHP’nin Genel Başkanlığını; girdiği 13 seçimin 13’ünü de kaybetmesine rağmen bırakmazken ve bırakmayı da düşünmezken; Meral Akşener, yeni ve büyük iddialarla kurduğu Partisinin Genel Başkanlığını ‘iki seçim kaybetti diye’ bırakması hem Partinin kurucu üyelerine ve seçmenlerine karşı vefasızlık olur hem de acziyet göstergesi, daha da kötüsü mızıkçılık olur! Onun için ben Meral Akşener’in, Partisinin Genel Başkanlığını bırakmayacağını düşünüyor, şimdi de sözü görünüşte dış, aslında ise iç politikamızı ilgilendiren bir başka konuya getirmek istiyorum:
Ezelî iki düşman imiş gibi gözüken-gösterilen İran-İsrail-ABD aslında iyi ama gizli birer dost olsalar gerek… Nedenine gelince, yine dış politika ile az çok ilgilenenlerin hatırlayacakları gibi, bundan 4-5 yıl kadar önce İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymânî ABD’nin düzenlediği bir saldırı da öldürülmüştü… Sonrasında esip gürleyen İranlı yetkililer ABD’ye misilleme de bulunacaklarını ifade etmişler ve dediklerini de yapmışlardı(!) Yani İran ABD üssüne bir saldırı gerçekleştirmiş ama bu saldırıdan önce ABD Başkanı Trump’a bilgi vermiş ve ABD de üssü boşaltılmıştı! Dolayısıyla da İran boş hedefleri danışıklı bir dövüşten sonra bombalamış ve o saldırıdan bir Amerikan askeri dahî zarar görmemişti!
Yine hemen herkesin bildiği, gördüğü veya duyduğu gibi İran geçtiğimiz cumartesi akşamı İsrail’e 10’larca, belki de 100’lerce insansız silahlı hava araçları göndererek güya misilleme de bulundu… Amma ve lâkin o silahlar bir İsraillinin burnunu bile kanatmadı! Ki, İran’ın maksadı da İsrail’e misilleme yapmak veya İsrailli yetkililerden intikam almak değil, kandırdığı Müslümanların gazını veya gönlünü almak… Çünkü, hemen herkesin bildiği gibi Siyonist İsrail’in Siyonist yöneticilerinin sapık maksatları Tanrıyı (hâşâ) Allah’ı (c.c) kıyamete zorlamak için ne gerekiyorsa onu yapmak!
Ve İran halkının soyu sopu, dîni îmanı veya îtikadı ya da mezhebi ayrı bir değerlendirme konusu ama, yöneticileri 4 Hakk mezhebin dışında olan Şii mezhebinden…Çünkü, İran’da bir süre kalan ve bazı araştırmalar yapan bir meslektaşımın bildirdiğine göre onlar da bizim sahih hadis kitaplarımıza benzer, ama ehlisünnet velcemaat dışında ve ‘Kitab-ül Kâfi’ adında bir kitapları varmış ve bu kitap da Siyonistlerin baz aldıkları tahrif edilmiş Tevrat’a benzer içerikler içeriyormuş!
Kısacası; Şii İran’ı al Siyonist İsrail’e ve Emperyalist ABD’ye vur, Siyonist İsrail’i al Şii İran’a vur… Yani hımhım ile hımırsız birbirinden uğursuz! Daha kısacası ve açıkçası, bu 3 devletin aslında birbirinden pek farkları yok! Çünkü bunlar kendi keyifleri için dünyayı ateşe vermekten hiç çekinmiyorlar ve çekinmeyeceğe benziyorlar! Ve bu tecrübelerle sabit…
Velhâsıl-ı kelâm, Hülâsâ-i netice; at hırsızları tarafından ve daha bundan 200 küsur yıl önce kurulan Amerika Bitişik! Devletleri (ABD) ile yine Siyonistler ve daha bundan 75 yıl önce kurulan Korsan ve terörist İsrail Devleti yöneticileri tam bir sürek avı yapıyor ve ister sünnî olsun ister olmasın Müslümanları birbirlerinin üzerine sürüp avlıyorlar… ‘İyi niyetli ya da ahmak Müslümanlar demeyeyim ama; kimi hain, kimi gafil, kimi satılmış, kimi mûtemet yöneticileri de kendi keyif ve saltanatları için ülkelerini bu ve bunun gibi hain devletlere peşkeş çekiyorlar maalesef!’ diyor, herkese ‘basîretli, ferâsetli ve dirâyetli’ saygılar sunuyorum.
İNSANLAR KİTAP GİBİDİR, GERÇEK KARAKTERİNİ
KAPIĞINA BAKINCA DEĞİL, ZAMANLA SAYFALARINI
OKUDUKÇA ANLARSINIZ…
BİZİ YORAN ŞARTLARIN AĞIRLIĞI DEĞİL, İNSANLARIN
HALDEN ANLAMAYAN SAĞIRLIĞIDIR!..
HAYATINDA KARIŞIKLIK İSTEMİYORSAN KURAL BASİT.
EŞYALARI ALDIĞIN YERE, İNSANLARI HAK ETTİĞİ YERE
KOYACAKSIN…
BİR ÖLENİ GERİ GETİREMEZSİNİZ, BİR DE KAYBOLAN GÜVENİ!
HERKES KENDİ MASÛMİYETİNİ KORUMAK İSTER, AMA
İKİ YÜZLÜLÜK HER DAİM MASÛMİYETİ ÇİĞNER! Ve
İKİ YÜZLÜLÜK, ÖZGÜRLÜK YERİNE KÖLELİĞİ SATIN ALIR!
Thomas Jefferson
İKİ YÜZLÜLÜK ÇİFT TARAFLI KESEN BİR BIÇAĞA BENZER!
BİR TARAFI ALDATTIĞI İNSANI KESERKEN, DİĞER TARAFI
SAHİBİNİ KESER! Cervantes
BİR DİLEĞİM VAR ÖLÜRÜM, İSTERİM; YURDUMA TEK
DÜŞMAN AYAĞI BASMASIN… Ve BİR SÜLEYMANİYEYİ
YIKMAK İÇİN İKİ IRGAT, BİR BAYLOZ YETER! FAKAT TEKRAR
YAPMAK İSNENİRSE BİR SÜLAYMAN BİR SİNAN GEREK…
GİRMEDEN TEFRİKA BİR MİLLETE, DÜŞMAN GİREMEZ;
TOPLU VURRUKÇA YÜREKLER ONU TOP SİNDİREMEZ:
Mehmed Akif Ersoy
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)