İlgilenenlerin bilecekleri gibi, durup dururken ya da böyle bir yasaya gerek yokken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) getirilen Başörtüsüne güvence getirecek olan yasa tasarısı; AK Parti, MHP ve BBP’ler tarafından da kabul görmüş ancak bu Partililer başörtüsünün yasa yerine Anayasal güvence altına alınması yönünde bir teklifte bulunmuşlardı! Ve bu üç partinin yetkilileri, CHP’lilere, ‘mâdem TBMM böyle bir tasarı getirdiniz ve davanızda samimi iseniz o zaman gelin örtüyü, dolayısıyla da örtülüleri yasal değil, anayasal koruma veya garanti altına alalım!’ demişlerdi! Ancak Tasarı Anayasa Komisyonuna gelip geçmesine rağmen, şu sıralarda partileri deprem, sel gibi afetler ile birlikte seçim telaşı sarmış olacak ki, konu rafa kaldırılmış durumda…
Aslında, özelde kadının el ayak ve yüzü hâriç bedeninin tamamını örtmesi yani tesettürlü olması, kısaca mahrem yerlerini namahreme göstermemesi bir Allah’ın (c.c) emri, Peygamber (sav)’in de şek ve şüphesiz sünneti olmasına rağmen; insanının yüzde 98-99’u Müslüman olan bir ülke de başörtüsünün, veya tesettürün, daha doğrusu tesettürlünün korunması için herhangi bir yasaya veya özel bir korumaya gerek duyulmaması gerekir! Ki, bir dönem imam hatip liselerinde öğrenim gören kız çocukları ve İlâhiyat Fakültelerinde okuyan yetişkin öğrenciler dahî (kamusal alan uydurmasıyla) okullarına başörtüleriyle alınmazlarken, başları zorla açılır, hattâ bazı görevliler tarafından örtüleri yırtılırken, artı seçilmiş bir bayan TBMM Genel Kurulundan atılarak milletvekili olması engellenirken, hatta tutuklanmak istenirken, bir Cumhurbaşkanı eşi (başörtülü olduğu için) Askerî bir hastaneye, hasta ziyaretine gidemezken; Kısacası yıllarca başörtüsü kur’an kurslarına veya camilere hapsedilirken, şimdi başörtülü olduğu için herhangi bir makama gelemeyen veya herhangi bir yere giremeyen bir kişi bile yok elhamdülillah… Ancak, her nedense CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘helâlleşme’ başlığı altında geliştirdiği teklifinde, ‘Başörtüsünü güvence altına alalım’ saikiyle hareket ederek TBMM’ye bir yasa tasarısı verdi… Amma velâkin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da bu tasarıyı ‘gollük bir pas’ şeklinde niteledi ve örtü problemini ne zaman ne olacağı ve ileri de kimin ne yapacağı belli olmayan ve muğlâk ya da salt bir yasa yerine anayasa ile çözelim…’ demişti.
Daha sonra konuyu başta Parlamento da grubu bulunan HDP, CHP ve İYİ Parti gruplarıyla görüşen AK Parti’nin kurmayları, görüşmenin ardından söz konusu tasarıyı TBMM Anayasa Komisyonu’na getirmişlerdi. Ancak, teklif Komisyon da görüşülürken CHP ve İYİ Parti milletvekilleri toplantıyı terk etmişlerdi… Ve her şeye rağmen Komisyondan geçen değişiklik teklifi Genel Kurula getirilmesi bekleniyordu… Fakat, yukarı da belirttiğim gibi araya giren deprem ve sel âfetleri ile birlikten seçim çalışmaları bu tasarıyı kadük yapmasa bile güdük yaptı maalesef!
DERVİŞİN FİKRİ NEYSE ZİKRİ DE ODUR!
Hikmetinden sual olunmayan-olunmaması gereken Cenab-ı Hakk bize (Kendisine emânet) biri ikiz üç erkek evladı verdi ama hiç kız evlâdı vermedi. Dolayısıyla da bizim çekirdek aile de başörtüsü problemi yaşanmadı… Ancak, biz başörtüsü, daha doğrusu tesettür mağduru tüm kadınları kızları kendi kadınımız kızımız gibi gördüğümüz için hep onların dertleriyle dertlendik, ıstıraplarıyla ıstıraplandık ve tamamının problemini kendi problemimiz gibi gördük… Ve ailemiz neyse ne ve övünmek gibi olmasın amma ben o sırlarda ‘sözü sazı dinlenen bir gazeteci veya kendisine hak ettiğinden fazla değer verilen bir vatandaş’ olarak hep örtü veya başörtüsü mağdurlarının ve benzer durumda olan kişilerin yanında oldum… Bugün de olsa yine onların yanın da yer alırım evelAllah… Yani tesettürlü bir kadına ya da kıza yapılacak maddî mânevî ve dahi fizîkî bir saldırıya (sonucuna katlanarak) müdahale ederim…
Uzun lâfın kısasa, meselenin hülâsâsı, bu güne kadar başı açık bir bayana, hattâ bikiniye veya mayoya benzeyen kıyafetlerle sokak ve caddelerde dolaşan bir kadına, bir iki meczup ya da provokatör dışında sözlü ya da fiili bir saldırıda bulunan olmamıştır, bundan sonra da bulunulmayacaktır… Çünkü Müslüman zorlamakla değil, tebliğle görevlidir.. Ancak, vaktiyle ‘başörtülü olarak’ okumak, çalışmak veya gezip dolaşmak isteyen binlerce kadına kıza saldırılmış, okul birincisi olan kız öğrencilere diplomaları verilmemiş, başları zorla açtırılmış, hattâ saçları yolunmuştu! AK Parti veya Erdoğan Hükümetleri, içinde başörtüsü ya da tesettür mağduru olan vekiller, bakanlar kendi dirayetleri ve halkımızın desteğiyle bu müzminleşmiş-kronikleşmiş olan problemi çözmüşlerdi! Amma velâkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdarolu’nun toplumla başlattığı ya da başlatmak istediği ‘helâlleşme programı kapsamında’ başörtüsüne TBMM’de kabul ettirmek istediği yasa tasarısı kabul görürken; Erdoğan ve AK Partililer ile birlikte MHP’liler ve BBP’liler, ‘madem böyle bir düşünceniz var örtülüleri yasa ile değil, anayasa ile koruyalım! Bu teklifimiz TBMM’de kabul görmeyecek olursa Halk oylamasına gidelim!’ demişlerdi… Ancak, yukarıda da izah etmeye çalıştığım gibi tasarı tasarlandığıyla kaldı maalesef…
Uzun lâfın kısası, meselenin hülâsâsı; aslında başörtüsüne ya da tesettüre özerklik yayası çıkarılacağına örtüye-tesettüre veya tesettürlüye müdahale yasağı çıkarılmalı… Yani en az başı açıklara verilen hak hukuk örtülülere de verilmeli ve bu örtülülerin yaratılıştan gelen hakları ellerinden almak isteyenlere ağır cezalar öngören yasalar çıkarılmalı idi… Ancak, yukarıda saydığım nedenlerden dolayı yasa tasarısı ilgili komisyondan geçmesine rağmen TBMM Genel Kuruluna gelemedi. Dolayısıyla da yasa bir başka bahara kaldı!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
EY PEYGAMBER! HANIMLARINA, KIZLARINA VE MÛMİNLERİN HANIMLARINA SÖYLE! EVLERİNDEN ÇIKTIKLARI ZAMAN DIŞ ÖRTÜLERİNİ ÜZERLERİNE ALSINLAR. BU ONLARIN İFFETLİ KADINLAR OLARAK TANINMALARI VE KÖTÜ İNSANLAR SÖZLÜ VEYA FİİLÎ TACİZE UĞRAYIP İNCİTİLMEMELERİ AÇISINDAN EN UYGUN YOLDUR. ALLAH (c.c) ÇOK BAĞIŞLAYICIDIR VE ENGİN MERHAMET SAHİBİDİR…
Ahzâb Sûresi, âyet. 59
ZAYIFIN HAKKINI KOLAYLIKLA ALAMADIĞI
BİR MİLLET ŞEREFLİ OLAMAZ…
KADIN ÖRTÜLMESİ GEREKEN AVRETTİR! DIŞARI
ÇIKTIĞI ZAMAN ŞEYTAN ONA GÖZÜNÜ DİKER..!
Hz. Muhammed (sav)
HAKKI TANIYANLARIN KÖLESİ OL…
Hz. Ebubekir (r.a)
ALLAH (c.c) SENİ ÖZGÜR YAŞATMIŞKEN,
BAŞKASININ KÖLESİ OLMA..!
Hz. Ali (r.a)
HAK BELLEDİĞİN YOLDA YALNIZDA OLSA GİDECEKSİN
Tevfik Fikret
ÖZGÜRLÜK İÇİN GÖKYÜZÜNÜ SATIN ALMANIZA
GEREK YOK RUHUNUZU SATMAYIN YETER!
Nelson Mandela
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)