Meslektaşlarımın bilecekleri gibi, 21 Ekim tarihi “Dünya Gazeteciler Günü” yani, gazeteciler bayramı idi… Amma ve lâkin biz birçok bayramımızı olduğu gibi, bu bayramımızı da ya hiç kutlayamadık ya da buruk bir şekilde kutladık! Çünkü, ülkemizde yaşanan çeşitli âfetler ve maddî mânevî felâketler devam ederken Siyonist İsrail birçok Filistinli Gazzeliyi ya şehid ya da gâzî, birçoğunu da yurdundan yuvasından etti ve etmeye de devam ediyor maalesef!
Demem o ki, Ülkemiz de 10 Ocak tarihi “Çalışan Gazeteciler Günü veya Bayramı”, 24 Temmuz tarihi, “Gazeteciler ve Basın Bayramı”, 21 Ekim tarihi ise “Dünya Gazeteciler Günü” olarak kutlanıyor… Ve biz geçmiş olan “Çalışan Gazeteciler Bayramı’’nı olduğu gibi, “Gazeteciler ve Basın Bayramını”da gününde ve bir şekilde kutladık… Ancak, Ülke veya Dünya genelini bilmiyorum, ama biz Burdurlu ya da Burdur’da görev yapan gazeteciler olarak bu yılki, “Dünya Gazeteciler Bayramı”nı kutlamadık-kutlayamadık! Daha doğrusu ben ve benim gibi düşünen meslektaşlarım bu bayramı kutlamadılar-kutlayamadılar… Çünkü, genelde 75 yıldır, özelde de 50 yıldır Filistin’i Filistinlere dar eden ve analarından emdikleri sütleri burunlarından fitil fitil getiren, sivil, kadın kız, çoluk çocuk veya bebek, kadın erkek, yaşlı genç demeden, o dinden bu dinden demeden veya herhangi bir mezhep gözetmeden, hattâ o ülkeden bu ülkeden, o milletten bu milletten demeden; kısaca anadan babadan Yahudi olmayan ve Siyonizm’i desteklemeyen herkese zulmeden, kimini yaralayan, kimini öldüren korsan devletin İsrailli asker ve polisleri, bize de bu bayramımızı unutturdular! O nedenle, ben bu günü değerlendirmeyi, hele hele kutlamayı hiç düşünmüyordum! Ancak hangi milletten veya hangi ülkeden ya da hangi devlete mensup olursa olsun az ve tek tük de olsa İsrail’in cürümlerini, Filistin ve Gazze halkına yaptığı zulümleri, işkence ve katliamları gören duyan gazeteciler ve bunları da kendi basın yalın organları aracılığıyla dünyaya duyuran, kamuoyuna yansıtan medya mensupları olduğu gibi, bunların arasında yaralanan ve öldürülen gazeteciler de var maalesef… Ki, Gazze’de ve ateş hattında günlerdir yayın yapmakta olan TV Kanallarından biri olan El Cezîre TV’nin muhabiri, mesleğini unutarak ve kendi canını hiçe sayarak üzerlerine yağdırılan bombalardan korkan ve kaçmaya çalışan bir çocuğu kurtarmaya ve teselli vermeye çalışırken görüntülendi… İşte bu ve bu gibi nedenlerden dolayı ben sırf o medya mensuplarının hatırına bu yazıyı kaleme aldım… Onun için dünyanın neresinde olursa olsun ölen, öldürülen tüm Müslüman gazetecilere Allah’tan (c. c) ganî ganî rahmetler, yaralı olanlara âcil ve kalıcı şifalar, gayrimüslim olarak ölen gazetecilere bol topraklar, yaralananlarına da yine acil ve kalıcı şifalar ile birlikte hidâyetler diliyorum… Ve bu arada bir parantez açarak ilimiz ve ülkemiz genelinde görev yapan tüm meslektaşlarımın gelmiş, geçmiş ve gelecek bayramlarını kutlamak istiyor, aileleriyle ve çoluk çocuklarıyla birlikte daha nice nice bayramlar ve mutlu bir şekilde kutlamalar diliyor; Cenab-ı Hakk’tan tüm hayırlı ve yararlı işlerinde kendilerinin yârı ve yardımcısı olmasını niyaz ediyorum… Şemdi de bu gün hakkındaki değerlendirmemi özetlemek istiyorum:
Çünkü bizler Ülkemizin en sâkin, asâyişi berkemâl ve iklimi ılıman illerinden biri olan Burdur’da görev yapıyoruz! Yani bizler göller, güller ve gönüller diyarında görev yaptığımız gibi, Ülke genelinde görev yapan birçok meslektaşımız da fazla bir tehlike altında çalışmıyor veya çok riskli ya da zor şartlar altında görev yapmıyor elhamdülillâh… Ancak, öncekiler varsa da 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve Doğu Anadolu Bölgesini yerle bir eden Depremden hemen sonra, Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaş esnasında ve Siyonist İsrail’in 7 Ekim’de Filistin’in Gazze Kenti ile Lübnan’a başlattığı ve şehirlerin üzerine füzeler ve bombalar yağdırdığı günden beri orada ve kelle koltukta görev yapan tüm gazetecileri; ancak İsrail’in ‘düşman gazeteci’ olarak gördüğü, özelde de bizim ve Müslüman ülkelerin gazetecilerini yürekten kutluyorum… Ve onların sağ sâlim bir şekilde ülkelerine dönmelerini ve bir an evvel ailelerine kavuşmalarını diliyorum. Çünkü, o hain saldırıdan bu yana 20 civarında bir gazetecinin öldürüldüğünü ve bir o kadarının da yaralandığını biliyorum! Bu da o bölgede görev yapan tüm gazetecilerin ölüm da yaralanma tehdidi veya tehlikesi altında oldukları anlamına geldiğini düşünüyorum!
Uzun lâfın kısası, meselenin hülâsâsı; 21 Ekim tarihi “Dünya Gazeteciler Günü” idi! Ancak Dünyanın ve bazı gazetecilerin bu günlerde bayram kutlayacak yüzleri, bazılarının da halleri veya mecalleri yok..! O nedenle ben konu hakkındaki yazımı daha fazla uzatmıyor-uzatamıyor, dolayısıyla da burada noktalamak ve sözü söz sultanlarına bırakmak, herkese saygılar sunmak istiyorum.
HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN, DİLSİZ ŞEYTANDIR!
Hz. Muhammed (sav)
HAKK’I TANIYANLARIN KÖLESİ OL!
Hz. Ebubekir (r.a)
HIKSIZLIĞA BAŞ KALDIRMAYANLAR,
GELECEK HER KÖTÜLÜGE KATLANMALIDIR..!
Hz. Ali (r.a)
HAKSIZLIĞA HER KABUL EDİŞ, DAHA BÜYÜĞÜNÜ
DOĞURUR… Ahmet Hamdi Tanpınar
CEHL ÖLMELİ, ZULM ÖLMELİ, HAK BULMALI KUVVET,
HAKK’IN YÜZÜ GÜLDÜKÇE GÜLER GÜLÜMSER BEŞERÎYET!
Tevfik Fikret
AĞLAYANIN MALI GÜLENE YARAMAZ… Atasözü
GEÇİCİ GÜVENLİK İÇİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ FEDÂ EDENLER
NE ÖZGÜRLÜĞÜ HAK EDER NE DE GÜVENLİĞİ…
HAKSIZ GÜÇ ZÂLİM, GÜÇSÜZ HAK ÇÂRESİZDİR…
HAK YİYEN İNSAN KAN İÇEN İNSANDAN MENHUSTUR
(KÖTÜDÜR-UĞURSUZDUR)
İNSAN DÜNYA DA BİR HAKK’TAN, BİR DE HAKSIZLIKTAN
KOKMALIDIR! Anonim
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)