BİZ 2024’E İSTANBUL’DA GİRECEĞİZ İNŞAALLAH
Nasip ve kısmet olursa ki, hepimize sağ salim, sağlıklı sıhhatli bir şekilde nasip olur inşaAllah; biz önümüzdeki pazarı pazartesi bağlayan gece yarısı Milâdî 2023’yılının defterini iyisiyle kötüsüyle, günahıyla sevabıyla, acısıyla tatlısıyla kapatacak, 2024 yılının tertemiz veya bembeyaz defterini açacağız ve kirletmemeye de çalışacağız. O nedenle biz kısmet olur ise, inşaAllah o da hepimize nasip olur; 29 Aralığı 30 Aralığa bağlayan gece yarısı, İstanbul yolcusu olacağız, dolayısıyla da yeni yılı İstanbul da kutlayacağız! Çünkü orada bizim diğer akraba eş ve dostlarımız ayrı, Allah’a (c.c) emânet 4’ü evlât ve 4’ü de torun olmak üzere 8 nüfusumuz var… Amma velâkin bizim yılbaşı kutlamamız ehli dünyanın kutlaması gibi değil, bir mû’min gibi olacak. Yani biz, (tâbiri yerinde ise) o geceyi Mîlâdî 2023 yılının murakabesini, 2024 yılının da muhasebesini yaparak geçireceğiz inşaAllah!
BİZ 2023 YILINDA ‘ALLAH (c.c) İÇİN NE YAPTIK? 2024 YILINDA NE YAPACAĞIZ?’I DÜŞÜNECEĞİZ
2022 yılında aramızda olan ve tıpkı bizler gibi yiyen içen ve yaşayan birçok tanışımız ve eşimiz dostumuz 2023 yılında aramızdan ayrılıp dünyasını değiştirdi maalesef. 2024 yılında ise kimler nasıl ve şekilde dünyasını değiştirecek o da belli değil… O nedenle biz İstanbul’da da olsak, Burdur’da da olsak ve diğer yıllarla birlikte ‘2023 yılında Allah (c.c) için neler yaptığımızın ya da yapamadığımızın’ murakabesini, 2024 yılında ise yine Allah Lillâh için neler yapabiliriz?’in muhasebesini yapacağız inşaAllah… Çünkü Allah kötü niyetlerimizi uygulamaya sokmadığımız sürece bizlere günah yazmazken, iyi niyetli düşüncelerimizi uygulayamasak bile uygulamış gibi sevap yazıyor… Yani, ameller niyetlere göre işlem görüyor! Bu da bizim iyi niyetli olmamızı zorunlu kılıyor…
BİZİM BEKLENTİLERİMİZ 2024’TEN DEĞİL YÜCE YARATICIDAN, CENAB-I ALLAHTAN
Bazı insanlar birbirlerine ‘yeni yıldan veya 2024’ten ne istiyor ya da ne bekliyor sun?’ gibi sorular yöneltiyorlar… Soruların muhatapları da yeni yıldan beklentilerini sıralıyorlar… Oysa Hicrî yıllar konusu ayrı, Milâdî yılların herhangi bir şey getirme ve götürme imkân ve ihtimalleri yoktur…. O nedenle biz 2023’ü İstanbul’da uğurlayıp 2024 yine İstanbul’da evlatlarımız ve torunlarımızla birlikte ve dualarla karşılayıp dualarla uğurlayacağız. Ve her zaman olduğu gibi o gece de her şeyi yüce Yaratıcı’dan-Cenab-ı Allah’tan isteyeceğiz inşaAllah…
Bu arada unutmadan bir parantez açmak ve sevgili okurlarımdan bir hafta on gün kadar izin isteyeceğim, dolayısıyla da sağ salim bir şekilde Burdur’a dönüp gelmemiz için kendilerinden bizlere duacı olmalarını istirham edeceğim…
Velhâsıl-ı kelâm; nerede girersek girelim ama yeni yılı haram yiyecek içeceklerle ve sınırsız sorumsuz eğlencelerle kutlamak yerine helâl yollardan kutlayalım ki; genelde Ülkemizde yaşanan ve yaşanması muhtemel afetlerin, felâketlerin ağrı ve acıları bir yana, özelde de Filistin’de/Gazze de yaşanan soykırımlar, işlenen cinâyetler ayyuka çıkmışken ve öncekiler ayrı, daha önceki gün ‘Kuzey Irak’tan’ 12 şehidimiz ile birlikte gâzilerimiz gelmişken; (ki Gazze’yi kan gölüne çevren güç ile 12 Mehmetçiğimizi şehid eden güç aynı!) kundaktaki bebeklerin, sokaktaki ve okuldaki çocukların, evlerindeki yerlerindeki kadınların kızların, yaşlıların ve hastaların feryatları arşı âlâyı titretirken bu titremeler de ister müslim olsun ister gayrimüslim, vicdan sahibi hemen herkesi üzer, ağlatır ve yürekleri sızlatırken, daha da önemlisi ‘muhafazanAllah’ 2024’de bizleri hangi felâket veya afetlerin ya da savaşların yaşanacağı bilinmezken, çılgınca bir yılbaşı eğlencesi yapmak, pervasızca çalıp söylemek ve gülüp eğlenmek şehidlerimizin ruhlarını incitir, kemiklerini sızlatır, yakınlarının acı ve ızdıraplarını artırır, dolayısıyla da gayretUllah’a dokunur! O nedenle ben ‘tedbiri elden bırakmayalım!’ dedim.
Hülâsâ-i netice bugünkü yazımı, yani sizler benim bu yazımı okuma külfetine katlandığınız saatlerde ben ya yollarda ya da İstanbullarda olacağım inşaAllah… O nedenle en son geçtiğimiz Kurban bayramından beri göremediğim evlâtlarımı ve torunlarımı görmenin heyecanı içinde olduğum için bu günkü yazımı burada noktalamak istiyor, satırlarımı söz sultanlarından seçtiğim sözlerle noktalamak istiyor, herkese saygılar sunuyorum.
GEÇİP GİDEN ZAMAN DEĞİL, ÖMÜRDÜR!
Hz. Ali (r.a)
EN BÜYÜK İSRAF, ÖMÜR İSRÂFIDIR…
Mevlânâ Celâleddî-i Rûmî (r. aleyh)
ÖMÜR, TEMMUZ GÜNEŞİ KARŞISINDAKİ KAR GİBİDİR!
Sâdi Şirazî
‘ŞİİR’ DİYE BİR ÖMÜR TÜKETEREK YAZDIKLARIM
İKİ SAATTE OKUNUYOR. BUNDAN UCUZ NE OLABİLİR?
HAVADAN BAŞKA! Erdem Beyazıt
ÖMÜR BİN YIL DA OLSA, BİR YIL KADAR KISADIR!
İskender Pala
2024
Taceddin Akbaş'ın ''Dünya Basın Özgürlüğü Günü' ve gazetecilerin özgürlükleri' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Karayolu güvenliği ve trafik haftası ile iş güvenliği haftasını kutlarken!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bayramlar kavga dövüş değil barış nedeni olmalı' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bugün ben 'Kardeş Haftası'na bir daha değinmek istiyorum' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Gün 'Hazreti Mevlanaları ve Hacı Bektaş-ı Velileri örnek alma günü' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Kardeşlik haftası kutlu tüm müslümanlar kardeş olsun' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'ABD'nin İsrail'e 26 milyar dolar yardım etmesi Gazze'nin 26 milyar yerinden vurulması demektir!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın ''Veteriner Hekimlerin günleri kutlu' Türkiye İstatistik Kurumu var olsun' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Temel ihtiyaç mallarından KDV alınmamalı' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bugün 'Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı' Günü' adlı köşe yazısı Devamı
Yorumlar (0)