İlgilenenlerin bilecekleri gibi, geçtiğimiz yıl (2022 yılında)180 bin 954 çift boşanmış ve boşanmaların yüzde 37,7’lik bölümü ‘evliliğin ilk 5 ayında’ gerçekleşmiş… Yani bîkârlar 5-6 ay kadar önce büyük bir özenle seçerek, severek sayarak, hattâ sevdalanarak veya aşık olarak ve büyük ölçüde de güvenerek evlendikleri, dolayısıyla da izzet-i ikramlarda bulunup iltifatlar yağdırdıkları eşlerini kısa sürede sevmemeye, daha da kötüsü nefret etmeye başlamış olmalılar ki, nikâh akitlerini bozmuşlar! Yani resmen ve dînen evli olan çiftler, bazen zorunlu nedenlerden, bazen de sudan bahanelerle, ((Cenab-ı Hakk’ın ‘en sevimsiz helâl ya da mubah’ olarak görüp saydığı)) boşanma işlemlerini gerçekleştirmişler!
Bu ve bu gibi konuların en yakın takipçisi veya ilgilisi, hattâ tek yetkilisi olan Adalet Bakanlığı da 1 Kasım da gerçekleştirmeyi planladığı bir sempozyum da ‘aile hukuku’ konusunu yeniden gözden geçirecek, konuyu işin uzmanlarıyla ve mağdurlarla birlikte masaya yatıracak ve başta boşanmalar olmak üzere, nafaka ve tazminat dâvalarını.. yeniden ele alacakmış…
Sempozyum hakkında ön bilgi veren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 1 Kasım 2023 tarihinde düzenleyecekleri sempozyum da ‘aile hukuku…’ konusunu yeniden masaya yatıracakların belitti ve o sempozyum da başta nafaka konusu olmak üzere tüm mağduriyetleri görüşeceklerini söyledi. Bakan Tunç, “Adalet Bakanlığı olarak daha öncede bizim bu konuda hazırlıklarımız, taslak çalışmalarımız olmuştu. Tüm bunlar bir raya getirilip tekrar değerlendirilecek. Ayrıca MHP’in de bu konuda ‘kamuoyuyla paylaştığı’ 100 maddelik bir önerisi var. Tüm bunlar o sempozyum da tartışılacak ve uzlaşmaya yönelik tutumlar görüşülecek…” dedi.
Birinci paragrafımda da belirttiğim gibi, geçtiğimiz yıl Ülkemiz de 180 bin 954 evli çift boşanmış ve boşanmaların yüzde 32,7’si evliliğin ilk 5 ayında gerçekleşmiş… Ve boşanma nedenlerinin başında aldatma, şiddet uygulama, eşle çarpık ya da sapık ilişki kurma gibi istekler vd. geriyormuş!
O nedenle, ben de bugünkü güncel ve güncel olduğu kadar sık görülen ve yaşanan ya da görülen boşanma davalarının nedenini niçinini bir hikâye ile kıyaslamak ve boşanmayı düşünen eşleri uyarmak; sonra da boşanma davalarının ve nafaka ödemelerinin gereğinden fazla sürmemesinin-uzamamasının, tazminatların da yıkıcı olmamasını, dolayısıyla da daha beter, hiç istenmeyen durumların oluşmaması yönündeki kendi görüş ve düşüncelerimi siz sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum:
Şöyle ki; kocasından haklı ya da haksız bir gerekçeyle boşanmak isteyen bir kadın, bir arkadaşına gider ve kocasından boşanmak istediğini ancak eşinin buna yanaşmadığından yakınır ve arkadaşından boşanma konusunda kendisine bir tavsiye de bulunmasını ister… Arkadaşı da kendisine, ‘Bugünkü yemeğini çok acılı ve olabildiğince tuzlu yap! O zaman kocan seni ya döver ya da söver, sen de onu bahane ederek kocandan seni boşamasını istersin!’ der. Kadın da arkadaşının dediğini aynen uygular ama kocası da o çok acılı ve tuzlu yemeği kemâl-i âfiyetle yer ve karısına kızıp bağırmak çağırmak yerine, teşekkür ve iltifat eder! O uygulamadan da netice alamayan kadın ertesi günde yemeğe hiç tuz koymaz… Ama o günde tatsız tuzsuz yemeği yiyen adam bu sefer de karısına, ‘eline koluna sağlık hanım! Dünkü yemek biraz acılı ve çok tuzluydu! Bu günkü yaptığın yemeğe de hiç acı ve tuz koymayarak dünkü yemeğin telafisini yapmışsın..!’ diyerek karısına yine teşekkür ve iltifat eder. Birinci ve ikinci uygulamadan bir netice alamayan kadın, durumu tekrar o arkadaşına anlatır ve o arkadaşı da ‘Kocanın, eviniz de kıymetli bir eşyası varsa ki, mutlaka vardır, bugün de onu kır…” der. Arkadaşından aldığı tavsiye uyan kadın, bu sefer de kocasının tuvalet ibriğini kırar! Akşam eve gelen ve yıllardır kullandığı tuvalet ibriğinin (kasten) kırıldığını gören adam, “İşte seni şimdi boşarım! Çünkü sen benim avret mahallimi bir başka ibriğe daha göstereceksin!’ der ve karısını boşar!
Bu anlattığım bir hikâye ama, boşanmayı düşünen veya kafasına koyan eşler için ibretlik bir hikâye. Yani bu hikâyede, boşanma nedenlerinin niçinlerinin önemine vurgu yapılıyor… Yemekten vesaireden boşanmayı aklından dahî geçirmeyen adam, tuvalette kullandığı ibriğinin ‘kasten’ kırılmasını önemli bir sebep olarak görüyor (boşanma sebebi sayıyor) ve daha başka (kötü) yollar denemesini önlemek için karısının boşanma isteğini yerine getiriyor!
Bendeniz de ‘günümüzde maddî ya da mânevî bir sebepten dolayı araları bozulan ve evlilik birliğinin devam etme imkânı ihtimâli kalmayan eşlerin boşanması hem kolay olmalı, hem de davalar kısa sürmeli! Yani, boşanmalar çok kolay olmasa da çok zor olmamalı, nafakalar uzun sürmemeli, tazminatlar yıkıcı olmamalı! Çünkü günümüz de 10 yıl süren boşanma davaları olduğu gibi, nafaka süreleri çok uzun, tazminatlar ise yıkıcı oluyor!’ diye biliyor ve düşünüyorum… O nedenle ben ‘Adalet Bakanlığı’nın 1 Kasım da gerçekleştirmeyi planladığı Sempozyum da bu ve bu gibi konuların konuşulmasını, boşanmaların ve nafakaların makul bir süreye düşürülmesini, tazminatların da yıkıcı olmaktan çıkarılmasını diliyor, herkese saygılar sunuyorum.
BİR KADIN, ‘GEÇERLİ BİR SEBEBİ OLMAKSIZIN’
KOCASINDAN BOŞANMA TALEP EDERSE,
CENNETİN KOKUSU ONA HARAM OLUR…
Ve BİR KADINI KOCASINA KARŞI KIŞKIRTAN KİŞİ
BİZDEN DEĞİLDİR..! Hz. Muhammed (sav)
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)