Herkesin bildiği gibi, öğretmen kökenli bir siyasetçi olan ve 2002 yılında yapılan Genel Seçimlerde CHP listesinden Yalova Milletvekili olarak TBMM’ye giren Muharrem İnce; 2007 yılında yapılan Genel Seçimlerde de, 2011 de yapılan Genel Seçimlerde de yine CHP’den Türkiye Milletvekili seçilmiş ve TBMM’deki yerini korumuştu…
2018 yılında yapılan Cumhurbaşkanı seçimlerinde ise CHP tarafından Cumhurbaşkanı adayı gösterilen Muharrem İnce yüzde 30,67 oranında oy almıştı. Ancak AK Parti’nin adayı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52,54 oranında oy alarak Cumhurbaşkanı seçilmişti! Yani, İnce, o seçimlerde Erdoğan’ın ardından seçimi ikinci olarak bitirmişti… Ve İnce seçimden sonra yaptığı açıklamalarında partisinden fazla oy aldığını vurgulayarak hep kendisiyle övünmüş; 8 Aralık 2020 tarihinde Memleket Hareketi’nin partileşeceğini açıklamış, 8 Şubat 2021 tarihinde CHP’den istifa etmiş, 17 Mayıs 2021 tarihinde “Memleket Partisi” adında bir parti kurduğunu açıklamış; 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak seçimlerde de Cumhurbaşkanı adayı olabilmek için de gerekli imzaya ulaşarak Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurmuştu!
Ve İnce’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, aralarında PKK’nın ‘alenî’ destekçisi olan HDP’nin ve oy oranları sayıya bile gelmeyecek kadar az olan partilerin genel başkanlarını ziyaret eder ve “6’lı.. Masa” adı altında bir İttifak oluştururken; 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı seçimlerinde yüzde 30,67 oranında oy aldığı gibi, son anketlerde de hatırı sayılır bir oy oranına sahip olduğu iddia edilen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’yi hiç ziyaret etmemiş, ama son hafta ne olduysa olmuş ve Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’yi ziyarete gitmiş; İnce de Kılıçdaroğlu’na espriyle karışık “Hoş geldiniz güle güle” diyerek uğurlamıştı! İnce yaptığı açıklama da “Neyse ki bu cinnet hâli yavaş yavaş aklıselime terk etmekte, gerçekler yavaş yavaş ortaya çıkmaktadır. Zaman kimin haklı kimin haksız olduğunu ortaya koyacaktır…” diyerek Kılıçdaroğlu’na göndermelerde bulunmuş, eski Partisinin yönetimini iğnelemişti!
Eski CHP’li yeni Memleket Parti’li Muharrem İnce’nin seçimlerde CHP’lilerden oy alacağına düşünen çevreler İnce’nin Kılıçdaroğlu’nun lehine adaylıktan çekilmesi için çok çabaladılar ama bunu bir türlü başaramadılar… Aynı çevreler şimdi de seçimlerin 2. Tura kalması hâlinde İnce’nin, Kılıçdaroğlu’nun yanında yer alması ve Kendisini ‘açıktan’ desteklemesi için bastırıyorlar!
Kısacası ve açıkçası; ben şahsen ‘genelde CHP’liler, özelde de 6’lı.. Masanın bileşenleri, siyasette 24 saatin bile uzun olduğu bir ülke de her an her şeyin olabildiğini-olabileceğini düşündükleri ve bir oyun bile önemli olduğunu bildikleri için, İnce’nin adaylıktan çekilmesi için çok çabaladılar, ama bunu başaramadılar. Çünkü çok geç kaldılar… Ancak, ben ‘İnce bu saatten sonra hangi adayın lehine çekilirse çekilsin veya seçimler de hangi adayı desteklerse desteklesin, kendisini inkâr etmiş olur ve Partisinin işini bitirir!’ diyor ve sözü şimdi de bu güne kadar hiç görülmemiş duyulmamış bir bedduanın sahibine getirmek istiyorum:
BU KADINA BEDDUA BİLE DUA YERİNE GEÇER!
Bir çok kişinin gördüğü ya da duyduğu gibi, ‘Kanal Dünya’ isimli Youtube Kanalı’nın İstanbul/Üsküdar İskelesi’nde ve maksatlı olarak yaptığı bir sokak röportajına katılan ve çağdaş görünümlü ve yaşlı başlı bir kadın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kendisine, torunlarına ve Partisi’ne oy verenlere şimdiye kadar hiç duyulmamış ve görülmemiş bir şekilde beddualar yağdırdı! Yani bahsime konu bayan “Tayyip Erdoğan! Allah senin soyunu sopunu yok etsin… Torunlarını parça parça mezara koysun..! O’na oy verenler Şehidlerin kanında boğulsun!..” demiş ve beddualarına beddua, kem sözlerine kötü sözler eklemiş; Ve o çirkin, dolayısıyla da hiçbir yerde yayınlanmaması gereken beddualara ‘mal bulmuş mağrubî gibi sarılan’ kanal, o görüntüleri yayınlayarak maksadına hizmet etmişti! Çünkü o kanalın maksadı Erdoğan’ı ve Patisini yıpratarak tekrar seçilmesini önlemekti…
O yayını izleyen Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar da çirkin sözler karşısında infial duyması ve ağzını bozması gerekirken, nezâketini hiç bozmadan ve kimseyi tahrik etmeden, hattâ kırıp dökmeden “Torunlarını parça parça mezara koysun dedirtecek nefret neyin nesidir? Toplumsal fay hatlarını tetiklemeye çalışan bu zihniyete asla geçit vermemeliyiz..!” demiş, dolayısıyla da inancının gereğini ve helâl sütünün icrasını yaparak beyefendiliğini korumuştu…
O ÇİRKİN VİDEOYU ÇOCUKLAR İZMLEMİŞTİR İNŞAALLAH!
Bu yaşıma kadar, can, mal, ırz, devlet ve millet, hattâ Allah-Lillâh ve İslâmiyet düşmanlarına bile yapıldığını görmediğim, duymadığım şekilde bir beddua yapan o kadının videosunu başta Tayyip Erdoğan’ın torunları olmak üzere hiçbir çocuk izlememiştir inşaAllah… Çünkü o bedduanın tutması mümkün olmasa ve inançlı imânlı büyükleri etkilemese bile, çocukları korkutup dehşete düşürebilir! Ki, bizim inanç ve îmanımıza göre o beddua o kişinin kendi torunlarına bile değil, sadece kendisine döner! Amma velâkin, her ne olursa olsun, bedduayı izler ve dinlerken benim bile kanımı dondu kaldı!
ŞER’İ YASALARA GÖRE DE, MER’İ YASALARA GÖRE DE
CEZALAR BİREYSELDİR!! YANİ, KİMSE BİR BAŞKASININ
CEZASINI, ANASI BABASI, KARDEŞİ BİLE OLSA ÇEKMEZ
O KADINA ODA HAPSİ DEĞİL, DİL HAPSİ VERİLMELİYDİ
Olmaz, olamaz ya, diyelim ki oldu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da, O’na veya Partisine oy destek veren milyonlarca insanın tamamı dünyanın en yanlış işini yaptı ve en büyük günâhları işledi, hattâ idam edilmeyi hak etti ve cezaları kesinleşti, belki onlara herhangi bir şekilde tepki koyabilir veya çeşitli beddualar yapabilirsiniz! Ancak, değil masum yavrularına-torunlarına; evlatlarına, ana babalarına, kardeşlerine bile beddua edemezsiniz! Çünkü mer’i yasalarımıza göre de, şer’i yasalara göre de cezaların sorumluluğu şahsîdir! Yani kimse bir başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz ve cezalandırılamaz! Ancak, hiçbir yasa, kural, kaide ve edep tanımayan bir bayan, bir sokak röportajında değil de, (af edersiniz, sözüm namuslu kadınlardan dışarı) ‘karılar hamamında’ veya bilmem nerede konuşur gibi konuşmuş ve din diyanet veya İslâmiyet düşmanı kanal da o ‘çirkin, haksız hukuksuz’ röportajı aynen yayınlamış… O nedenle ben onların tamamının çocuklarına ve torunlarına hayırlı uğurlu uzun ömürler diliyorum. Kendilerine ise ‘Cenab-ı Allah sizi ya ıslah etsin, ıslahtan nasibiniz yoksa eğer’ müstehâkınızı versin!’ diyor, herkese ‘bedduasız’ saygılar sunuyorum.
BİR KİMSE HARHANGİ BİRİNE LÂNET EDİNCE,
LÂNET EDİLEN KİŞİ BUNA MÜSTEHAK DEĞİLSE
O LÂNET O KİŞİYE AYNEN GERİ DÖNER GELİR..!
Hadis-i Şerif meali
‘ARMUT’ DEYİP GEÇMEYİN, ÇÜNKÜ ONUN
İLK HECESİ ‘ÇOĞU KİŞİ DE’ YOKTUR! Ve YA İSLÂM’LA
YÜKSELİR, İNKÂRLA ÇÜRÜRSÜN, BU YOL MEZAR DA
BİTMİYOR, GİTTİĞİNDE GÖRÜRSÜN!
Necip Fazıl Kısakürek
KEM (KÖTÜ) SÖZ SÂHİBİNE ÂİTTİR!..
Atasözü
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)