Hemen herkesin bildiği ya da bilmesi gerektiği gibi, bugün (18 Mart tarihi) Çanakkale ‘Deniz’ Zaferi’nin kazanılışının-Destânı’nın yazılışının 109. Yıl dönümü… Yani bugün, vaktiyle lise öğrencilerinin dahî tahsil hayatlarını bırakarak ve amansız savaşa katılarak Çanakkale’yi düşmana dar ettikleri Zaferin 109. Sene-i devriyesi… O nedenle ben daha yazımın başında, aralarında İsmail Dedemin de bulunduğu Çanakkale şehidlerini, gâzilerini, kısaca Çanakkale’yi Îmankale, yani ‘Geçilmez’ yapan tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyor, hayırla yad ediyor, ‘Yüce Allah (c.c)’tan bu asil ve necip millete bir daha Çanakkaleler yaptırmak ya da destanlar yazdırmak zorunda bırakmamasını niyaz ediyorum… Çünkü bizim Müslüman milletimizin savaşı Bedir’de başlamış ve o gün bu gündür devam edegelmiş! Yani, Milletimiz tıpkı Mehmed Akif’in,
ÂSIM’IN NESLİ DİYORDUM YA, NESİLMİŞ GERÇEK İŞTE ÇİĞNETMEDİ NÂMUSUNU ÇİĞNETMEYECEK!
Dediği gibi ‘gerekirse biz yeni destanlar yazabilir, zaferler kazanabilir ve namusumuzun değil çiğnenmesine, toz konmasına dahi izin vermeyiz…’ dedi. Ki, bizim milletimiz evlatlarını askere ellerine kına yakarak ve
HAYDİ OĞLUM, HAYDİ GİT; YA GÂZÎ OL YA ŞEHİT GİT EVLADIM YILLARCA BEN OĞULSUZ KALAYIM ŞU YARALI PARMAĞIMA KARA TAŞLAR ÇALAYIM HAYDİ YAVRUM, HAYDİ GİT; YA GÂZÎ OL YA ŞEHİT
diyerek uğurlar!
Hâsılı; Peygamber Ocağı Ordumuzun ve ismini Hz. Muhammed (sav)’den alan Mehmetçiğimizin kahramanca savaştığı Çanakkale Zaferi tarihimizin en önemli, en hayati, hattâ olmazsa olmaz savaşlarından biridir. Çünkü Osmanlının dînine îmanına, inancına düşman olan itilâf devletlerinin Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarına denizden, karadan ve topluca hücuma geçtiği, metrekareye 6 bin merminin düştüğü ve mermilerin havada birbiriyle çarpıştığı savaşta Mehmetçiğimiz dillere destan bir zafer kazanmış ve ihtilaf devletlerine asırlar boyu unutamayacakları bir ders vermiş elhamdülillah! Dolayısıyla da Çanakkale’yi ‘geçilmez bir Îmankale’ yapmış! Ki, Ordumuz o savaşı kaybedip düşman devletler Çanakkale Boğazını geçip kara topraklarımızın bir bölümünü ele geçirmiş olabilselerdi (muhafazanAllah) özelde Ülkemizin, genelde İslâm Âleminin bugünkü durumunu düşünmek bile istemiyorum!
Kısaca Çanakkale Savaşı, 1. Dünya sırasında (1915-1916 yılları arasında) ve Gelibolu Yarımadası’nda yapılan genelde deniz, özelde de bir kara savaşının adıdır… Ve bu savaşta Ülkemizin 250 binden fazla askerinin şehid olduğu bilinir. Ki, Türkiye’nin 109 yıl önceki toplam nüfusu göz önüne alındığında 250 bin asker sayısı çok büyük bir rakamdır!
Hâsılı kelâm; Çanakkale Savaşı savaşlar tarihinde unutulmaz bir yere sahip bir destanın adıdır. Dolayısıyla da îman ve inancın nasıl geçilmez-geçilemez bir kale olduğunun en bariz, en müşahhas, en güçlü ispatıdır! Ve Çanakkale Destânı, koç yiğitlerin, kınalı kuzuların anadan, yardan ve evlâd-ı ıyalden geçip ‘ah vatan, vah vatan’ diyen ‘çocuk yaştaki’ askerlerin canlarıyla ve kanlarıyla yazdıkları bir destandır!
Çanakkale Hakk’ın batıla galip geldiği bir Zaferin adıdır! Ki, bu savaşa katılan askerlerin kimi Edirneli, kimi Karslı, kimi Akdenizli, kimi Karadenizli! Yani Çanakkale savaşına ülkemizin her köşesinden katıldığı, hepsi ayrı il, ilçe, köy ve kasabalardan gelerek Gelibolu da birleştiği ve düşmanı Çanakkale Boğazında boğduğu ve yine Mehmed Akif’in
BEDRİN ARSLANLARI ANCAK SENİN KADAR ŞANLI İDİ!
Diyerek özetlediği bir destanın adıdır!
Ve, ve, ve tamamı şehid olan 57. Tümen içinden bir Mehmetçiğin şehadet şerbetini içmeden önce dere kenarında çamaşırlarını yıkamakta iken kendisine bunun sebebini soran komutanına ‘Biraz sonra şehid olacağım. Allah’ın (c.c) huzuruna kirli esbaplarımlarımla mı çıkayım komutanım?’ diyen askerlerin îmanlarını teslimiyetle güçlendirildiği Mustafa Kemal’in “Ben size savaşmayı değil; ölmeyi emrediyorum’ dediği savaşın adıdır!
Hülâsâ-i netice; nereye niçin geldiklerini bile bilmeyen Anzak askerlerinin yaralarını dahî saran, bir gözünü kaybetmesine rağmen tek gözüyle, bir elini veya bacağını kaybetmesine rağmen tek elle veya tek bacakla savaşan şehidlerin cesetlerinin sığmayacakları mezarların olduğu bir destanlar destanıdır… Amma velâkin bu ruhu yaşamak ve hissetmek her babayiğitin harcı değildir!’ diyor, herkese (Çanakkale ruhlu) saygılar sunuyorum.
TÜRKLER, ÇANAKKALE’Yİ ZORLAYAN ÇAĞININ
EN İLERİ TEKNİĞİNE SAHİP GÜÇLER KARŞISINDA
ÂDETÂ BİR KALE GİBİ DİKİLMİŞLERDİR… Churchill
ÇANAKKALE MÜDÂFAASI, 3 MÛCİZELER MUHAREBESİDİR.
HÂLİ KURTARDI; MÂZİYE HAMÂSET VE AZAMETİNİ İADE ETTİ
DOLAYISIYLA DA VATANIMIZI VATAN-I EBEDÎ YAPTI!
Sâmi Paşazâde Sezai
ÇANAKKALE ZAFERİ, TÜRK ASKERİNİN RUH KUDRETİNİ GÖSTEREN
ŞAYÂNI HAYRET VE TEBRİK BİR MİSALDİR. EMİN OLMALISINIZ Kİ,
ÇANAKKALE MUHAREBELERİNİ KAZANDIRAN BU YÜKSEK RUHTUR!
M. Kemâl Atatürk
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)