Emsallerimi bilmiyorum ama benim emekli maaşım Temmuz zamlarıyla birlikte 10 bin TL’ye yükseldi. Ancak Türk-İş’in Temmuz ayı verilerine göre Ülkemizde açlık sınırı yarını bilmiyorum ama bugün için 11 bin 658 TL, yoksulluk sınırı 37 bin 974 TL. Mutfaktaki aylık enflasyon yüzde 12,38. Yıllık enflasyon ise yüzde 107’lerde seyrediyormuş! Bu durum da, ister emekli olsun, ister çalışıyor benim kadar maaş alan kişiler bir kere aç, 3 kere de yoksullar demektir!
KONUT.. KİRALARININ VE SATIŞ FİYATLARININ
ARTIŞI BİR KISMI DENETİM YETERSİZLİĞİNDEN
BİR KISMI ‘’GÖZÜ GÖNLÜ AÇ” ÜRETİCİLERDEN
TÜKETİCİLERDEN VE TİCÂRİ AHLÂKI OLMAYAN
ESNAF VEYA ARACILARDAN KAYNAKLANIYOR!!
O NEDENLE HEM DENETİM, HEM EĞİTİM ŞART
Diğer il ve ilçeleri bilmiyorum ama sürekli ikâmet ettiğim Burdur’da da, bir süre kaldığım İstanbul ve Ankara dâhil birçok şehirde ve bilhassa üretim ve tüketim noktalarında, bilhassa dinlenme tesislerinde ben bu güne kadar bir tane bile denetim veya denetleyici görmedim-göremedim… Oysa başta Maliye ve Ticaret Bakanlığı olmak üzere hemen her bakanlığın her il ve ilçede devasa binaları ve oldukça geniş kadroları var… Belediyeler ona hâkeza…
Hadi konut ve araç fiyatlarına yapılan fahiş, yerli yersiz zamlar neyse ne amma bu gün konut kiralarındaki ve gıda maddelerindeki artışların ardı arkası kesilmiyor… Ve bunun bir kısmı akaryakıt fiyatlarından kaynaklansa da, büyük bir kısmı karnı tok olsa da gözü gönlü aç üretici, tüccar, sanayici ve esnaflar ile nefsi doymak bilmeyen, aldıkça alası gelen tüketicilerden kaynaklanıyor!
FİYAT ARTIŞLARININ ÖNÜ ALINAMAZ İSE MAAŞ
ARTIŞLARININ HİÇBİR KIYMETİ OLMAZ-OLAMAZ
Günümüz de memur, işçi ve emekli aylıklarına 6 ayda bir zam yapılabilirken, akaryakıt fiyatlarına yapılan günlük zamların ve benzer artışların önü alınmadığı, en azından yavaşlatılmadığı sürece aylıklara yapılan artışların hiçbir kıymeti harbiyesi olmuyor-olamıyor ve olması da mümkün gözükmüyor… Hükümet yılbaşında yeniden fiyat ayarlaması yapacağını, yani kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memur ve işçilerin de, artı emeklilerin de aylıklarına enflasyon oranında zam yapılacağını söylüyor ve çalışan kesime ve emeklilere yapılan maaş artışları daha bir ay olmadan eriyor! Dolayısıyla da bu kesim yılın 1-2 ayını biraz rahat geçirebilse bile kalan 5-10 ayını sıkıntı, darlık, hattâ yokluk içinde geçiriyor.
BİZİM, FATİH’İN İSTANBUL’U FETHETMESİNE ÖN AYAK
OLAN TÜCCAR GİBİ ALICI-SATICILARA İHTİYACIMIZ VAR
Bir çoğumuzun bildiği gibi, Cennetmekân Fatih Sultan Mehmed Han Haretleri, İstanbul’u fethetmeye karar vermeden önce ‘tebdili kıyafetle ve sabah saatlerinde’ çarşıyı dolaşır ve tüccar veya esnaflardan bazı alış verişler yapmak ister… Ancak, esnaflardan birçoğu kendisinin siftah yaptığını söyler ve yan, ya da karşı komşusunun siftah yapmadığını söyler ve hiç tanımadığı müşterisini komşularına yönlendirir… Bu durumu bizzat müşahede eden Hz. Fatih “Benim esnafım veya tüccarım bu kadar hassas ve bu kadar konu komşusunu düşünüyorsa, ben İstanbul’u rahatlıkla fethedebilirim…” der ve fetih kararını oracıkta verir… Ve yine herkesin bildiği gibi, İstanbul’u 2 aydan kısa bir süre içinde Bizans’ın elinden alır-fetheder!
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; bugünün üreticisinin, tavrı varsa da alıcısı satıcısı veya aracısının gözü de doymuyor, gönlü de… Ancak ben, başta karnı veya midesi doysa bile gözü gönlü doymayan tüketicinin yanında, denetimle ilgili olan ve her türlü yaptırım gücü bulunan bakanlıkların veya bakanlık yetkililerinin denetleyicilerin-denetmenlerin vazifelerini bihakkın yapmadıklarını düşünüyorum. Ki, bırakın diğer il ve ilçeleri her gün çarşısında pazarında dolaşan bir gazeteci ve sade bir vatandaş olarak ben bu güne kadar bir tane bile fatura ya da etiket denetleyen memur veya yetkili kişi görmedim. O nedenle yetkililer ciddi denetim, alıcı ve satıcılar biraz empati yapmalılar, tüketiciler ise aç gözlülük yaparak gereğinden fazla mal stok yapmamalılar!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
DOST İSTERSEN ALLAH (C.C) YETER, YÂR
İSTERSEN MUHAMMED (SAV) YETER. DELİL
İSTERSEN KUR’AN YETER… HUZUR İSTERSEN
NAMAZ YETER, ZENGİNLİK İBTERSEN KANAAT
YETER, DÜŞMANLIK İSTERSEN NEFSİN YETER.
ŞEREF İSTERSEN İSLÂM YETER, ÖĞÜT İSTERSEN
ÖLÜM YETER…
Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Amerika gibi bir ülkeyi trump veya biden gibi zavallılar yönetiyorsa ki, yönetiyor o zaman salıverin dünyanın ipini gitsin!' adlı köşe yazısı.... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Sahte içkiden 40 kişi ölmüş! Ya gerçek içkiden ölenlerin sayısını bilen var mı acaba?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Zafer inananlarındır ve Zafer yakındır!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Ya Kovit-19… aşıları aklanmalı ya da sorumlularından hesap sorulmalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Gazze de 'Ateşkes Sağlandı' ancak, yürekler dağlandı' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Tebrikler sayın Dalgar ve Gündüzalp' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Sarıkamış şehitlerini anma ve dünya tüketiciler gününü kutlama hakkındaki görüş ve düşüncelerim' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Görme Engelliler Haftası kutlu olsun ve engellilerimiz unutulup ihmal edilmesin' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Rüzgar eken fırtına biçer! Ya fırtına eken?...' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Biz yıllardır hem boykot hem de tasarruf ediyoruz' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)