Cumhuriyet Gazetesi’nin köşeli Yazarlarından ve yaşı 88’ler de olan Özdemir İnce, Gazetesi’ndeki 6 Ağustos tarihli ve (FEN LİSESİNE KARŞI İMAM HATİP SULTANÎSİ)) başlıklı yazısında hem imam hatip liselerine, hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çatmış!
Nikola Tesla’nın “Kiliseye paratoner takıldığı gün din-bilim araştırması sona ermiştir” sözünü serfiraz eden; kiliseleri ve Hıristiyan din insanlarını savunan Özdemir İnce, fen liselerini savunma bahanesiyle imam hatip liselerini, dolayısıyla da kendisi bir imam hatip’li olan ve ihtiyaç duyulduğu kadar imam hatip okulları açan Recep Tayyip Erdoğan’ı yerden yere vurmuş!
İnce, bahsime konu yazısında “Fen lisesi, üstün yetenekli öğrencilerin nitelikli eğitim almaları için açılan ve fen programlarıyla desteklenen liseler. Türkiye de ilk olarak Ford Vakfı’nın destekleriyle 1962 de açıldı. Ankara’yı İstanbul, İzmir ve Gaziantep fen liseleri izledi… Fen lisesi bilimi ve çağının çağdaşı olmayı, imam hatip liseleri ise R.T. Erdoğan’ın nas dünyasını temsil ediyor. Yani 1400 yıldır değişmeyen İslâmî dünya görüşünü… Takvim artık 2023 yaşında, son Peygamber Hz. Muhammed’in ölümünün (632) üzerinden 1391 yıl geçmiş. Burada duralım, Kuran’ın (!) içerdiği son ayetin indiği yıl, ay, gün ve saatle sınırlıdır. Bu sınıf onun içerdiği bilginin de sınırıdır. Kuramsal İslamın dünya saati Hz. Muhammed’in öldüğü (!) yıl, ay, gün ve saatte duruyor ama bilim dünyasının saati o günden bu yana durmadı. Arada 1391 yıl var! Kurumsal İslamın uyumsuzluk hastalığı ise işte buradadır… Bu hastalığına karışı, insanlığı, dolayısıyla da Türkiye’yi kurtaracak olan aşı ya da ilaç bilim, fen ve tekniğin üretildiği fen liseleri ama AKP bu okulları işlevsiz hale getirmek istiyor. Çünkü okullarda kuşku duyan, düşünen ve çağının çağdaşı olan ve dünyanın değişmesine karşı durmayan, tam aksine dünyanın değişmesine katkı da bulunacak, itaat ve biat etmen bireyler yetişecek. AKP işte bunu istemiyor. İmam hatip liselerinde düşünmeyen, 1400 yıllık doğmayı tekrarlayan insanlar üretmek istiyor. Amacı Cumhuriyetin yerine bir din devleti kurmak. Ancak bu mümkün değil. Çünkü dünya dönerken yolun üstünde durulmaz. Camilerde paratoner (yıldırımsavar) var mı?”
Ben de Bay İnce’ye, önce Türkiye’de öve öve bitiremediği okulları açan Ford Vakfı’nı kısaca tanıtmak ve satır aralarında devirdiği çamları hatırlatmak istiyorum:
Ford Vakfı, Amerika Bitişik! Devletleri (ABD) kökenli ve merkezli bir vakıf olduğu gibi, bu vakfın asıl amacı başta büyük bir İslâm Ülkesi olan Ülkemiz de ve diğer 3. Dünya ülkelerinde Hıristiyan fen ve bilim insanları yetiştirmek, küresel hâkimiyetin önün açmak, dolayısıyla da Emperyalizme hizmet etmektir ve bu konuda başarılı da olmuştur!
İNCE İKİ ÜVİRİVERSİTE DİPLOMALI AMA DİN CÂHİLİ!
Özdemir İnce, önce bitirdiği Ankara Gazî Eğitim Enstitüsü’nün Fransızca Bölümü’nün ardından Fransa/Paris Sorbonne Üniversitesi’ne bağlı bir Fakülte’de çağdaş Fransız dili ve edebiyatı ile fonetik eğitimi almış. Yani, İnce’nin 89’undan gün ve çağdaş eğitimler almış ama belli ki bir imam hatip okulunun kıyısından köşesinden bile geçmemiş. Çünkü imam hatip okullarıyla alâkalı olarak aldığı ve verdiği bilgilerin tamamı yalan demeyeyim hadi de yanlış!
Meselâ; Öve öve bitiremediği Hıristiyanlar, ‘Dünya dönüyor’ diyen Galile’yi îdama mahkum ederlerken, Müslümanlar paratoner icat edildiğinde ve yaygınlaştığındaki genden itibaren tüm câmilerin minarelerine bu aygıtı koymuşlar! İslâmiyet’in dünya görüşü 1400 yıllık değil, 1445 yıllıktır ve İslâm belli bir süreliğine değil ve sadece Müslümanlara hitabeden bir din değil, dünya durdukça duracak olan ve tüm insanlığa hitap eden-edecek de olan cihanşümul ve ebedî bir dindir. Mîlâdi takvimin yaşı 2023 ama bir Allah (c.c) kelâmı olan Kur’an-ı Kerim de, İslâm da, dünya ile yaşıttır! Ve Cenab-ı Allah anıldığında celle celâlûh (c.c) denildiği gibi, Hz. Muhammed anıldığında da sallallahualeyhi vesellem (sav) denilir! Ve Hz. Peygamber için ‘öldü’ denmez, ‘âhirete irtihal etti’, en azından ‘vefat etti’ denilir! İslâm’ın kitabı Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın ilk emri (OKU)! Yani ilim irfan sahibi ol, bilim tahlisi yap’ derken, İslâm Peygamberi “İlim Çin’de de olsa ona talip olun ve gidin alın!’ diyerek ilme verdiği önemi gösterdiği gibi, büyük İslâm Halîfesi Hz. Ali (r.a)’nin ‘bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ diyerek öğretmene-öğretime, ilim irfan sahibine verdiği önemi gösterir. İslâm’ın uyumsuzluk hastalığı diye bir hastalığı hiçbir devir ve yerde olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır! Ve İslam sadece olumsuzluklarla, haramlarla günâhlarla uyum sağlamaz!
CUMHURİYET’ÇİLER “DÎNÎ..” MÜESSESELERE
ÇATMADAN DURMUYOR-DURAMIYORLAR!!
DOLAYISIYLA DA AK PARTİ’YE ÇALIŞIYORLAR
Cumhuriyet Gazetesi’nin muhabir veya yazarları, canları sıkıldıklarında veya konusuz ya da habersiz kaldıklarında ya Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, ya İmam Hatip Okullarını veya Kur’an Kurslarını ya da imam hatipleri, müezzin kayyımları gündemlerine alıyorlar ve bu kurum veya kuruluşların en küçük hatalarını büyütüyor, büyütüyorlar ve bunlar hakkında ya haber ya da yorumlar yapıyorlar.. Dolayısıyla da hiç hazzetmedikleri AK Parti’ye çalışıyorlar! Oysa bırakın dünyayı veya Türkiye genelini, ulusal basın yayın organlarının genel merkezi durumunda olan İstanbul’da bile her gün 10’larca haber ve yorum konusu bulabilirler! Ancak, asıl maksatları üzüm yemek olmayıp bağcı dövmek olan birkaç gazeteden biri olan Cumhuriyet’çiler gün geçmiyor ki, herhangi bir din kurumunu veya kuruluşunu ya da bunlardan birinin mensubunu eleştirmesin, yerden yere vurmasın!
Velhâsıl-ı kelâm hülâsâ-i netice; Özdemir İnce’nin bahsime konu yazısını düzeltmek, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurban yorumunu düzeltmekten daha zor! Çünkü, O’nun baştan aşağı yanlış yaptığı Kurban yorumunu Hz. Davut değil, Hz. İbrahim (as), kız değil erkek, Ayşe değil İsmail (a.s), Azrail değil Cebrail (as,) keçi değil koç’ gibi düzeltmeler yapılabilir ama Özdemir İnce’nin köşesini doldurduğu yarısı yanlış, yarısı yalan ve kasıt yüklü olduğu gibi, İslâmi bilgi, ahlâk ve adaptan da yoksun yazısını düzeltmek daha yorucu ve daha sıkıcı! Ama ben bir kaçını düzeltmeden geçemeyeceğim:
Meselâ, diğer yakınlarım hâriç, kendim mezunu olmasam-olamasam da mensubu olmakla büyük onur ve gurur duyduğum Burdur İmam Hatip Okulları Derneği (BİH-DER)’in sade bir üyesiyim; biri ikiz 3 oğlumun 3’ü de İHL mezunu, ağabeyimin biri İHL ve Yüksek İslâm Enstitüsü mezunu. Yani benim çevremin büyük bir kısmı Özdemir İnce’nin ince ince eleştirdiği, kalın kalın vurduğu imam hatip okullarının ya mezunu ya da mensubu. Ve benim bu güne kadar gördüğüm, duyduğum ve öğrendiğim hiçbir yerde İnce’yi doğrulayan bir şey yok! O nedenle ben ‘senin nereni doğrultayım a Özdemir İnce?!’ diyor, herkese ‘İHL’li saygılar sunuyorum.
BİLGİLİ İNSAN GÜNEŞ GİBİDİR. GİRDİĞİ YERİ AYDINLATIR!
Hz. Muhammed (sav)
BİLGİYLE DİRİLENLER ÖLMEZ… VE BİLGİN
ÇALIŞMASINA, CÂHİL İSE HAYALLERİNE GÜVENİR!
Hz. Ali (r.a)
BİLGİ OLSA SÖZ SAPTIRILMAZ!
Kaşgarlı Mahmud
BİLGİ CESÂRET VERİR, CEHÂLET KÜSTAHLIK!
KORKUNUN KAYNAĞI BİLGİSİZLİKTİR..!
Ralp Waldo Emerson
BİLGİNİN EFENDİSİ OLMAK İÇİN
ÇALIŞMANIN KÖLESİ OLMAK GEREKİR!
Honorê de Balzac
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)