İlgilenenlerin bildikleri ya da duydukları gibi, Diyânet İşleri Başkanlığı’na (DİB) bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı 4 Ağustos tarihli Cuma Hutbesinde kamu, özel ve tüzel kurum ve kuruluşlarında çalışma saatlerinin Cuma namazı saatlerine göre ayarlanması gerektiğini ifade edilmiş ve Diyânet İşleri Başkan Prof. Dr. Ali Erbaş’ın da, hazırlanan Cuma Hutbesine, “Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin en önemli farz ibâdetlerinden birisi olan Cuma Namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım. İşyerlerimizdeki mesai saatlerini ve okullarımızdaki ders programlarını Cuma Namazının vaktine göre düzenleyelim… unutmayalım ki, ibâdet özgürlüğü ve insan haklarına riayet bunu gerektirir. Bu hususta hassas davranmayanlar büyük vebal altına girmektedir…” şeklinde bir ibâre eklettiği öne sürülmüş ve söz konusu hutbe de ‘Cuma saatinde alışverişin haram’ olduğu hatırlatılmıştı!
Diyânetin bu hutbesine ise başta Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) olmak üzere bazı Sivil Toplum Örgütlerinden (STÖ) ise “İbâdet bireysel alandır. Devlet kurumu Diyanet, bilimsel ve lâik eğitimden uzaklaşan açıklamalar yapmaktadır…” şeklinde eleştiriler gelmişti!
Çoktandır ve kalabalık bir kamu, özel ve tüzel kurum ya da kuruluş çalışanları tarafından gelen yoğun isteği dillendiren Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bilinen, haklı, yerinde, hattâ geç kalmış olan teklifine, entel kesimin ilâhi-yatçılarından biri olan Cemil Kılıç da, “Diyânetin sitesinde ve 2017 yılında ‘Cuma günü ve Cuma namazı vaktinde çalışmanın ve bu vakitte elde edilen kazancın hükmü nedir?’ şeklindeki bir soruya Başkanlığın, ‘Cuma namazı kılmakla yükümlü olan insanlar Cuma saatinde alışveriş ile meşgul olmamalı. Ancak yapılan alışverişte elde edilen kazanç helâldir.’ Dediğini hatırlatmış, dolayısıyla da Diyanet İşleri Başkanlığını çelişkili fetvalar vermekle suçlamıştı… Kılıç ayrıca Başkanlığın, “Cuma namazını üst üste üç kez terk edenin kalbi mühürlenir” şeklindeki sözlerinin de bir hadise dayanmadığını iddia etmiş!
İster kadın olsun ister erkek, mevzuat, tüm kamu görevlilerinin mesai saatlerinde çay-kahve ve sigara içebilmeden, bayanların bebeğini emzirebilmeden tutun bir çok hakkı verirken sesini çıkarmayan çevreler; insanının yüzde 98-99’u Müslüman olan ve diğer vakitleri kılmasa bile bayram ve Cuma namazlarını kılan, hattâ bu namazları hiç kaçırmamaya çalışan kamu veya özel teşebbüs çalışanlarının hafta da bir gün (Cuma günü ve Cuma namazı için) 5-10 dakika önce işten ayrılma ya da işe geç başlama isteklerine ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da bu yöndeki taleplerine gelince birden bire lâik ve çağdaş kesiliveriyorlar! Dolayısıyla da Bremen Mızıkacıları gibi çalıp söylemeye-söylenmeye başlıyorlar!
Bizim çocukluğumuzda bırakın Cuma namazını, diğer vakitler için ezan okunmaya başladığında demirciler demir dövmek için kaldırdıkları balyozlarını indirmezler, terziler kumaşa batırdıkları iğnelerini çıkarmazlar ve camilere koşarlardı! Ama şimdi bir kısım çevreler bırakın vakit namazlarını, vaktinde ve cemaatle kılınması farz olan Cuma namazları için bile 5-10 dakikalık toleransı dahî çok görüyorlar maalesef… Yani kendileri namaz kılmadıkları gibi, kılanlara da hiç müsamaha göstermiyor, tahammül edemiyorlar. Dolayısıyla da bu ve bu gibi konularda fetvalar bile verebiliyorlar!
Bundan 5-10 yıl öncesine kadar hastanelerde görev yapan doktorlar aynı zaman da özel muayenehâne de açabiliyorlar ve diğer zamanlar ayrı, öğle izin saatlerini çalışmakta oldukları hastaneler yerine özel muayenehanelerinde geçirebiliyorlar; Doktorların bu durumları da hastalar ve hasta yakınları tarafından yoğun eleştiriye tâbi tutuluyordu! Ki bazı vatandaşlar, bir gazeteci olarak bana da bu konuda yakınıyorlar ve konuyu haber yapmamı istiyorlardı. (Hele bir uzman doktorumuz vardı ki, birkaç yıl önce öldü!) Hastalarını hastaneden önce özel muayenehanesine yönlendiriyordu. Ben de bu konudaki şikayetleri dile getirmek için dönemin Hastane Başhekimi Op. Dr. Mete Özman’a gitmiş ve vatandaşların taleplerini kendisine ileterek konuyu haberleştireceğimi ifade etmiştim. Başhekim Mete Ağabey de bana, “Ya, Taceddin Bey! Doktorun mesaisi olmaz. Muayenehanesine gidemese bile kendisine ayrılan öğle tatili süsesini bir şekilde doldurur, yine de hastalarına yeterli ya da gerekli süreyi ayırmaz. Bâri muayenehanesine gitsin ve orada biraz (.) para kazansın ki, dönüşte hastalarıyla yeterince ilgilensin…” demişti! Hele hastaların sık sık şikayetine uğrayan bahsine konu doktoru bir de sen haber yaparsan, Burdur’dan alınır bir başka İl’e verilir! O branşta başka doktorumuz da olmadığı için Burdur’un hastaları başka illere gitmek zorunda kalırlar…” demiş, ben de Başhekim Bey’e hak vererek doktorların öğle saatlerinde muayenehanelerine gitmeleri konusu ile bahis konusu doktorun hal, hareket ve tavırlarına sessiz kalmıştım…
Demem o ki, her konunun, her şeyin ve her yerin istismarcıları mutlaka vardır ve bundan sonra da olacaktır… O nedenle sayıları hesaba bile gelmeyecek kadar az olan namaz istismarcılarının, Diyânet İşleri Başkanlığı’nın çok geç kalınmış ama gündeme taşınmış olan talebine karşı çıkan çevrelerin bahse konu açıklamalarını da istismar edebileceklerdir. O nedenle ‘istisnalar kâideleştirilip çalışanların Cuma namazları engellenmemeli!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
EY ÎMAN EDENLER! CUMA GÜNÜ NAMAZ İÇİN ÇAĞRI YAPILDIĞI ZAMAN, HEMEN ALLAH’IN (c.c) ZİKRİNE KOŞUN VE ALIŞVERİŞİ BIRAKIN. EĞER BİLSENİZ BU SİZİN İÇİN DAHA HAYIRLIDIR! Cuma Sûresi Âyet 9
KİM TEMBELLİK EDEREK ÜÇ CUMA NAMAZINI TERK EDERSE, ALLAH (c.c) O KİMSENİN KALBİNİ MÜHÜRLER..! Tirmizî Hadisi
BİR KİMSE GÜZELCE ABDEST ALIR SONRA MESCİDE GELİR, SUSUP OKUNACAK OLAN HUTBEYİ DİNLERSE, GELECEK CUMAYA KADAR VE ONDAN SONRAKİ ÜÇ GÜN İÇİNDE İŞLEYECEĞİ (KÜÇÜK) GÜNÂNLARI AFFEDİLİR! Müslim Hadisi
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)