İlgilenenlerin bilecekleri gibi, Dünyada her Aralık ayının birinci günü “AİDS Günü”, 3 Aralık tarihi “Engelliler Günü”, 2-9 Aralık tarihleri arası da “Mevlânâ Haftası” olarak kutlanıyor…
Ben şahsen ‘tek tük istisnâsı hariç tabii’, hiçbir inançlı imanlı bir erkeğin AİDS gibi bir hastalığa yakalanmayacağını ve yakalanmadığını da düşünerek o konuyu pas geçiyorum! “Mevlânâ Haftası’nı da bir başka yazımda değerlendirmek istiyorum. Sözü şimdi de, dünyayı bilmiyorum ama ülkemiz de bundan daha 30 yıl önce (1992 yılında) kutlanmaya başlanan ‘Dünya veya Uluslar arası Engelliler Günü’ne getirmek istiyorum:
‘CENAB-I HAKK KORUSUN’ AMA
HEPİMİZ ‘BİR ENGELLİ ADAYIYIZ’
Ve BUNU HİÇ UNUTMAMALIYIZ!
Damdan düşenin hâlinden yine damdan düşen birinin bilebileceği gibi, engelli insanların hallerinden de yine engelliler ile onların yakınları ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler anlarlar… O nedenle biz ne kadar şükretsek az olacağı gibi, yine ne dersek diyelim, engellilerin ve yakınlarının ızdıraplarını veya maddî mânevî sıkıntılarını onlar kadar anlayamayız ve anlatamayız! Ama hiç olmazsa anlamaya, anladığımız kadarıyla da yakınlarımıza, eşimize dostumuza anlatmaya çalışmalıyız… Çünkü bu bizim hem meslekî, hem de insânî görevimizdir… O nedenle ben birçok konuda olduğu gibi ve arada bir de olsa, engelliler konusunda da empati yaparım… Yani kendimizi bazen engellilerin ve yakınlarının yerine koyarım! Onun için, bizler de (muhafazanAllah)herhangi bir fiziksel ya da bedensel, hattâ ikisi birden engelli veya bu engellilerden birinin yakını olabilme ihtimalini hiç ama hiç aklımızdan çıkarmayalım!
ENGELLİLERE ACIMAK YERİNE, KENDİLERİNİN
DERTLERİYLE HEMDERT OLMAYA ÇALIŞALIM!
Kendisinde ya da herhangi bir yakınında bedensel ya da zihinsel bir engeli ya da engellisi olmayan insanların, engellilere bazen acıma duyguları veya insanî duyguları galebe çalıyor, dolayısıyla da ihtiyaç sahiplerine ya sadaka kabilinden yardım yapmaya çalışıyorlar ya da acıyarak bakıyorlar ve onların zaten bozuk olan morallerini daha da bozuyorlar… Öyle yapacaklarına engelli kişilerle hoş sohbet etseler ve onların bir müddet de olsa dertlerini unuttursalar çok daha yararlı ve hayırlı bir iş yapmış olurlar!
VARDIĞIN YER KÖRSE SEN DE GÖZÜNÜ KAPA!
Bu söz atalarımıza ait… Atalarımız böyle diyerek ‘vardığınız yerin eksiklerini noksanlarını araştırmayın! Herhangi bir kusur görürseniz bile görmezden gelin ki, insanları mahcup etmeyin’ demek istemişler. Doğru da demişler…
ENGELLİ SAYIMIZ DA CİDDİ BİR ARTIŞ VAR!
Diğer ülkeleri bilmiyorum ama Ülkemiz de Çalışma gücünün yüzde 80’inden fazlasını kaybeden kişi birinci derece engelli, Çalışma gücünün yüzde 60’ından fazlasını kaybeden kişi ikinci derece engelli, Çalışma gücünün yüzde 40’ından fazlasını kaybeden kişi de üçüncü derece engelli ketegorisine giriyor ve engel oranına göre de ya iş veriliyor ya maaş bağlanıyor ve de çeşitli indirimlerden yararlandırılıyor…
ÜLKEMİZ DE ‘1 MİLYON 500 BİN KİŞİDEN’ FAZLA
ENGELLİ BULUNUYOR ve BU SAYI DA ÜLKEMİZİN
YÜZDE 1,5’İNE TEKÂBÜL EDİYOR. DOLAYISIYLADA
İNSANIMIZI ve YÖNETİCİLERİ DÜŞÜNDÜRÜYOR!!!
Yediklerimiz içtiklerimiz, giyip kuşandıklarımız ve kullandığımız zararlı maddelerin insan sağlığına verdiği zararlar bir yana; özelde teknolojinin gelişmesi dolayısıyla mekânik ve dijital âlet ve araçların çoğalmasıyla birlikte bazılarının cebimize, evimize yerimize girmesiyle oluşan zararlar; genelde iş ve trafik kazaları neticesinde oluşan bedensel ve zihinsel arızalar her geçen gün atıyor ve bu gidiş de artacağa da benziyor… O nedenle ben, Cenab-ı Hakk’tan hiçbirimizi, ama hiçbirimizi az ya da çok engelli kul yapmamasını, yaparsa da sabır selâmet ve metanet vermesini niyaz ediyor, herkese ‘engelsiz’ saygılar sunuyorum.
EN BÜYÜK ENGEL SEVGİSİZLİKTİR…
ENGELLİ OLMAK SEÇİM DEĞİL, KADERDİR…
HAYATI PAYLAŞMAK İÇİN ENGEL YOK…
ASIL ENGELLİLER, KARŞILARINA ÇIKAN ENGELLERE
PES EDİP GEÇEMEYENLERDİR…
ENGELLİ OLMAK BİR ENGEL DEĞİLDİR. SADECE
AŞILMASI GEREKEN BİR DÜŞÜNCEDİR…
BUGÜNÜ KUTLAMAK DEĞİL DE, ONLARI ANLAMA
VE FARKINDA OLMA GÜNÜ OLMALI.
Engelliler Haftası sloganlarından
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)