İlgilenenlerin bilecekleri gibi, dünya genelinde 1 Eylül tarihi “Barış Günü” olarak kutlanıyor ama yazı başlığımda da dikkât çekmeye çalıştığım gibi Dünya bugün bile savaşıyor ve genelde mazlumların, masum yavruların, çoluk çocukların anaları ağlıyor! O nedenle ben adı var kendisi yok olan bu gün hakkındaki görüş ve düşüncelerimi siz sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum:
Aklımda kaldığı kadarıyla Afganistan, Arakan, Çeçenistan, Irak, Filistin, Suriye, Mısır, Yemen ve Türkistan’ın-Türk Dünyasının bazı bölge veya noktaları olmak üzere birçok ülkede zulüm gören, işkence yapılan ve soykırıma uğrayan insanların tamamına yakını Müslüman, büyük bir bölümü de masum, mazlum, yetim ve öksüz çocuklar… Oysa gerçek Müslümanlar hiçbir devirde ve hiç bir yerde değil bir insana, hayvana, böcü börtüye bile işkence yapmadıkları gibi, yaralı veya hasta hayvanların tedavileriyle ilgilenecek, aç susuz kalanlarını doyuracak vakıflar kurmuş, bakımevleri yapmış veya yaptırmışlar... Ve suçsuz yere veya herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın hiç insanı idam etmemişler-öldürmemişler; hele hele hiç soykırım yapmamışlar! Çünkü, onlar bilirler ki suçsuz bir kişiyi öldürmek bütün insanlığı öldürmekle eşdeğerdir; bir kişinin kurtuluşuna vesîle olmak ta insanlığın tamamını kurtarmak kadar sevaptır… Ayrıca onlar da, hiçbir hayvanı ya da haşereyi yakarak veya işkence yaparak öldürmek olmadığı gibi, öldürülmesine izin verilen hayvan sayısı da 4-5’le sınırlıdır…
Millî Şairimiz, İstiklâl Marşımızın Yazarı ve Burdur’umuzun ilk Milletvekili Mehmed Akif Ersoy merhum bu sözü, Müslümanların arı gibi çalıştıkları, cepheden cepheye koştukları ve savaşmamak için savaştıkları bir devirde söylemiş! O nedenle, Merhum Müslümanların bugünkü acıklı durumlarını görse ne der ne ederdi bilmiyorum ama ben de bugünkü düştüğümüz durum da kabahatin büyüğünün Müslümanlarda olduğunu düşünüyor ve tıpkı Ziya Gökalp gibi;
‘DURMA YUNAN, DURMA KİBRİNİ ARTIR.
TÜRKLÜĞÜN BAŞINA HAKARET YAĞDIR.
VUR ESKİ KÖLESİ VUR, UTANDIR ONU!
BIRAKMA UYUSUN, UYANDIR ONU!..’
Dediği gibi diyorum…
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; ister Türk olsun ister olmasınlar, bugünkü sayıları 2 milyara yaklaşan Müslümanlar yekvücut, tek nefes ve bir ses olabilseler, dolayısıyla da yeraltı yerüstü kaynaklarını kendileri lehine ve lâyıkıyla değerlendirebilseler var ya; hem dünya da bu kadar kan ve gözyaşı akmaz, hem de bu kadar Müslüman’ın canı cânanı yanmaz ve anası babası ağlamazdı… Amma velâkin, değil dünya Müslümanlarının maddi ve mânevî olarak birlik beraberlikleri, günümüzde kardeşler bile bir araya gelmiyor-gelemiyor ve kendi aralarında dahî en küçük bir güç birliği yapamıyor-yapamıyor, ortak bir karar alamıyor ve uygulayamıyor maalesef!
MAZLUMSA BİR İNSAN EĞER, ONU KARDEŞİ BİLE YER!
Aslında bizim îman ve inancımıza göre bırakın nesep ve süt kardeşliğini, tüm ‘Müslümanlar kardeş…’ oldukları gibi, dünyanın öbür ucundaki bir kardeşinin ayağına diken bile batsa buradaki Müslümanın canı yanması gerekir! Amma velâkin, günümüz Müslümanı nefsinden başkasını, düşünmüyor, hattâ bazen nefsini bile unutup kendinden geçiyor maalesef… Yani günümüz de herkes tıpkı mahşer yeri ve günü gibi kendi derdine düşüyor, kendisinden başkasını düşünmüyor-düşünemiyor… Hal böyle olunca da tek millet olan küfür ehli, dünyadaki tüm Müslümanları eziyor, istediğine zulmediyor, istediğine de işkence, hâtta soykırım yapıyor! Daha da kötüsü, bunu ‘Dünya Barış Günü’nde yapıyor diyor ve bugünkü yazımı Mehmed Akif Ersoy Merhumun tespit ve teşhisleriyle noktalamak istiyor, noktalarken de Cuma Bayramın(m)ız mübârek, her günün(m)üz Cuma ve bayram olsun!’ diyor, herkese ‘barış dolu’ saygılar sunuyorum.
ESKİ DÜNYA, YENİ DÜNYA, BÜTÜN AKVÂM-I BEŞER
KAYNIYOR KUM GİBİ, TÛFAN GİBİ, MAHŞER MAHŞER!
YEDİ İKLİMİ CİHÂNIN DURUYOR KARŞISINDA, OSTRALYA
İLE BERABER BAKIYORSUN: KANADA! ÇEHRELER BAŞKA,
LİSANLAR DERİLER RENGÂRENK; SADE BİR HÂDİSE VAR
ORTA DA: VAHŞETLER DENK…
ALDANMA İNSANLARIN SAMİMİYETİNE, MENFAATLERİ
GELİR HER ŞEYDEN ÖNCE. VAAT ETMESEYDİ ALLAH (c.c)
CENNETİ, O’NA BİLE ETMEZDİ SECDE!..
NE İRFANDIR AHLÂKA VEREN YÜKSEKLİK NE VİCDANDIR
FAZÎLET HİSSİ İNSANLARDA ALLAH (c.c) KORKUSUNDANDIR!
İKİ ÜÇ BALTA AYIRAMAZ BİZİ MÂZİMİZDEN. AĞACIN KÖKÜ
MEDEM Kİ DERİNDİR CİDDEN, DALI KOPMUŞ, NE OLUR
GÖVDESİ GİTMİŞ, NE ZARAR O, BAKARSIN, YİNE ÜSTÜNDEKİ
EDVÂRI YARAR, YÜKSELİR, FIŞKIRIP, ÂFAK-I PERİŞÂNIMIZA
YİNE BİR VAHA ESER KAVRULAN ÎMANIMIZA!
GELECEĞİ KARANLIK GÖREREK AZMİ BIRAKMAK
ALÇAKCA BİR ÖLÜM VARSA EMİNİM, BUDUR ANCA:
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)