Taceddin Akbaş

'Dünya Basın Özgürlüğü Günü' ve gazetecilerin özgürlükleri

Taceddin Akbaş'ın ''Dünya Basın Özgürlüğü Günü' ve gazetecilerin özgürlükleri' adlı köşe yazısı

Taceddin Akbaş

‘DÜNYA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜNÜ’ Ve GAZETECİLERİN ÖZGÜRLÜKLERİ

Meslektaşlarımın iyi bilecekleri gibi, gazetecilerin bayram, haftalık, aylık yıllık gibi bir izinleri olmaz-olamaz. Yani gazeteciler yılda 365 gün, gerektiğinde 24, üst üste 48, hattâ 72 saat çalışır görev yaparlar amma velâkin buna rağmen ne mesai, ne harcirah veya yolluk ne tatil ücreti, ne bayram ikramiyesi ne de kadem tazminatı alırlar ve bendeniz de bunlardan biriyim…

Kısaca, gazeteciler Ülkemiz de biri “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’’, diğeri de “24 Temmuz Basın Bayramı’’ olmak üzere yılda 2 gün bayram yaparlar… Türkiye özelinde olmasa da, Dünya genelinde gazeteciler 3 Mayıs tarihini “Dünya Basın Özgürlüğü Günü’’ olarak kutlarlar… O nedenle ben bugün “Dünya Basın Özgürlüğü Günü’’nü değerlendirmek, değerlendirmeye geçmeden önce de sevgili okurlarıma önce bugün hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum:

Şöyle ki; Bir)leşmiş M)illetler Genel Kurulu’ 1993 yılında aldığı bir kararla 3 Mayıs tarihini özgür ve bağımsız bir basın yayın için tüm Dün ya da, günü var ama uygulaması olmayan günlerden biri olan “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak îlân etmiş… O nedenle, sözde çağdaş, özde çağdışı bir yapıya sahip olan dünya, 3 Mayıs tarihini 24 yıldır “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak kutlamakta olduğu gibi; bu özgürlük Avrupa İnsan-ı Haklar-ı Mahkemesi (İHM) Sözleşmesi ve Ülkemiz özelinde Anayasamız ile güvence altına alınmış bir gündür…

• Ve ben de burada bir parantez açarak ‘sevgili meslektaşlarımızın başta 10 Ocak tarihi, 3 Mayıs ve 24 Temmuz tarihi olmak üzere 365 günlerinin özgür ve maddî mânevî bakımdan problemsiz geçtiği, gazeteciliğin suç sayılmadığı, halkın haber alma özgürlüğünün engellenmediği, gazetecilerin mesleklerini icra ettikleri için cezalandırılmadıkları, şiddete uğramadıkları, işlerinden atılmakla tehdit edilmedikleri, çalıştıkları gazete, dergi ve televizyonların kapatılmakla tehlikesiyle karşı karşıya kalmadıkları gün olmalı!’ demek istiyorum…

HER ‘MESLEK ERBÂBIN DA’ OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ GAZETECİLİKTE DE ETİK KURALLAR ULGULANMALI

Mâmafih, delikli demirin icadıyla mertliğin-yiğitliğin bozulduğu gibi, cep telefonlarının, artı internetin îcâdıyla da gazetecilik bozuldu maalesef… Çünkü bugün dağdaki çobanından tutun üniversitedeki profesörüne, 7’den 77’ye, hattâ 87’ye, 97’ye varıncaya kadar hemen herkesin elinde bir cep telefonu, telefonunda da interneti var! Ve bu aygıtlara sahip olan herkes gördüğü herhangi bir şeyin, kendince doğru ya da yanlış bulduğu bir şeyin ya fotoğrafını ya da videosunu çekip ânında yayınlıyor… Ve bunu yapanların birçoğu kendi isimleri adına açtıkları sosyal hesaplarından yayınladıkları gibi, bazıları da müstear isimlerle, takma adlarla aştıkları sosyal medya hesaplarından yaptıkları için yasal sorumluluk ta taşımıyorlar! Dolayısıyla da her şeyi çalaklavye yazıp, çiziyor ve sallapati şekilde yayınlayabiliyorlar! Yani günümüzde herkes sanal gazetecilik yapıyor, ama asıl-gerçek gazetecilik öyle değil… Çünkü gazetecilerin çalıştıkları bir gazeteleri, dergileri, radyo veya televizyonları ve bunların da birer sahipleri, sorumlu yazı işleri müdürleri, muhabirleri, editörleri vesaireleri var… Ciddi bir hata veya önemli bir yanlış ta bir gazetenin, derginin, radyonun veya televizyonun kapanmasına, sahiplerinin iflâs etmesine, dolayısıyla da 10’larca çalışanın işsiz güçsüz kalmasına neden olabilir ve Dünya da bunun birçok örneği vardır. Ki, ülkelerini demokrasinin, özgürlüklerin ‘güya’ beşiği; aslında bunların salıncağı-uyku tulumu ve çağdaşlığın oyuncağı olan batı ülkelerinin medyalarında bile durum böyle maalesef… Çünkü çok ilerilere gitmeye gerek yok! Herkesin mâlûmu olduğu ve birçoğumuzun kahrolarak izlediği gibi, Filistin ile Mescid-i Aksâ’da yıllardır Müslüman kanı içen İsrail; aylardır da Gazze’de soykırım yapıyor ve bu soykırımı görüntülemek, haberleştirmek isteyen gazeteciler dövülüyor, sövülüyor ve öldürülüyor amma velâkin güya özgür, sözde uygar dünya ülkesi insanlarının ve onların kölesi durumunda olan medya kuruluşlarının veya medya mensuplarının gıkı çıkmıyor… Fakat, bu batasıca batılılar Türk medyasına çeşitli yaftalar yapıştırıp, iftiralar atıyorlar!

Velhâsıl-ı kelâm; dünyada bir kimsenin hemen her konunun tek yetkilisi ve sorumlusu olmadığı, olmaması gerektiği gibi, sınırsız özgürlüğü de olmaz-olamaz veya olmaması gerekir…

Bu cümleden hareketle gazeteciler de lâyüsel, her konuda sorumsuz olmaz-olamaz veya olmamalılar..! Yani hemen her şeyin bir sınırı ve herkesin bir ilgi, etki ve yetki alanı, dolayısıyla da bir sorumluluğu-sorumluluk alanı olduğu gibi, medya kuruluşlarının ve medya mensuplarının da ilgi, etki ve yetki alanları da sınırlı olmalı, en azından bilgi edinme alanları sınırları olmalı ve bu sınırlar devlet ile millet ortaklaşa belirlemeli…

Hülâsâ-i netice; okullu değil, alaylı (ki, ilimizde okullu gazeteci sayısı 2 ya da 3) kâht-ı gazeteci de ve yarım asırdan beri yaptığım muhabirliğim ve köşe yazarlığım esnasında hiç kimseye hakaret etmediğim, iftira atmadığım veya yalan yanlış haber ve yorumlar yapmadığım halde bazen mahkemeye verildiğim oldu; ancak bir kez olsun savcı ya da hâkim karşısına çıkmadım ki, çıkabilir ve haberimin veya yorumumun dimdik arkasında dururdum…Çünkü ben vâkî yanlış ya da hatalarımı hiç vakit geçirmeden, ertesi gün, hemen düzeltirim, muhataplarımdan derhal helâllik ve özür dilerim ve derhal telâfisi yoluna giderim… Çünkü ben, hatasız bir Allah’ın olduğunu kabul ederim, hatanın dönmenin ise büyük bir erdem olduğuna inanırım. O nedenle ben genç meslektaşlarıma mesleklerinin etik kurallarına uydukları gibi, hitap ettikleri kesimlerin genel ve özel ahlâklarına, uygun törelerine, millî gelenek ve göreneklerine uygun haber ya da yorumlar yapmalarını, dolayısıyla da hem vicdanen, hem de kanunen sorumluluk altına girmemelerini diliyor, herkese saygılar sunuyorum.

GAZETECİLER, GÖRDÜKLERİNİ, DÜŞÜNDÜKLERİNİ,

BİLDİKLERİNİ SAMİMİYETLE YAZMALILAR… VE

MATBUAT HİÇBİR SEBEPLE TAHAKKÜM VE NÜFUZA

TÂBİ TUTULAMAZ… K. Atatürk

EĞER BİZLER DOĞRU BİLDİKLEKRİMİZİ YAZMAYACAKSAK

NEYİ YAZACAĞIZ… Ahmet Samim

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Taceddin Akbaş Diğer Yazıları

27
MART

2025

Derken 'Receb-Şaban' İşte geldi gidiyor 'Mübarek ay' Ramazan!

Taceddin Akbaş'ın 'Derken 'Receb-Şaban' İşte geldi gidiyor 'Mübarek ay' Ramazan!' adlı köşe yazısı Devamı

26
MART

2025

Mansur Yavaş, Ekrem hızlı giderken gün battı ve hava karardı erkenden

Taceddin Akbaş'ın 'Mansur Yavaş, Ekrem hızlı giderken gün battı ve hava karardı erkenden' adlı köşe yazısı... Devamı

25
MART

2025

Her gecemiz Kadir, her gelenimiz Hızır (A.S) ve Ramazan Bayramımız mübarek, günümüz kutlu olsun!!

Taceddin Akbaş'ın 'Her gecemiz Kadir, her gelenimiz Hızır (A.S) ve Ramazan Bayramımız mübarek, günümüz kutlu olsun!!' adlı köşe yazısı.... Devamı

25
MART

2025

Tarım da düşüşün önünü alamazsak her şeyi satın almak zorunda kalırız!

Taceddin Akbaş'ın 'Tarım da düşüşün önünü alamazsak her şeyi satın almak zorunda kalırız!' adlı köşe yazısı... Devamı

22
MART

2025

Deliye Olsa da Esasında Akıllı Ve Sağlıklı İnsana Her Gün Bayram

Taceddin Akbaş'ın 'Deliye Olsa da Esasında Akıllı Ve Sağlıklı İnsana Her Gün Bayram' adlı köşe yazısı... Devamı

21
MART

2025

Ormanlarımızı… ateşe veriyor, sularımızı boşa akıtıyor, topraklarımızı.. Yakıyoruz! Olmayan nevruz’un bayramını yapıyoruz!

Taceddin Akbaş'ın 'Ormanlarımızı… ateşe veriyor, sularımızı boşa akıtıyor, topraklarımızı.. Yakıyoruz! Olmayan nevruz’un bayramını yapıyoruz!' adlı köşe yazısı.... Devamı

20
MART

2025

Erdoğan'ın tek rakibi var o da enflasyon canavarı!

Taceddin Akbaş'ın 'Erdoğan'ın tek rakibi var o da enflasyon canavarı!' adlı köşe yazısı... Devamı

18
MART

2025

LGBT'yi savunan milletvekili ve alkolü savunan gazeteci

Taceddin Akbaş'ın 'LGBT'yi savunan milletvekili ve alkolü savunan gazeteci' adlı köşe yazısı... Devamı

17
MART

2025

Bir Çanakkale Torunu'nun naçiz klavyesinden 'İmankale Destanı!'

Taceddin Akbaş'ın 'Bir Çanakkale Torunu'nun naçiz klavyesinden 'İmankale Destanı!'' adlı köşe yazısı... Devamı

15
MART

2025

Yapay zekanın ve vahşi kapitalizmin hakim olduğu bir devirde ‘Müslümanca yaşamak’ pek kolay bir şey olmasa gerek!

Taceddin Akbaş'ın 'Yapay zekanın ve vahşi kapitalizmin hakim olduğu bir devirde ‘Müslümanca yaşamak’ pek kolay bir şey olmasa gerek!' adlı köşe yazısı... Devamı

İlgili Haberler

Çankırı'daki Yeni Nesil Gazetecilik Çalıştayı yoğun katılımla gerçekleşti
Yaşam

Çankırı'daki Yeni Nesil Gazetecilik Çalıştayı yoğun katılımla gerçekleşti

Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD) tarafından Çankırı'daki Yeni Nesil Gazetecilik Çalıştayı'nda, dijital medyanın geleceği ve gazetecilik teknikleri tartışıldı. Detaylar haberimizde!

110 gazeteci Çerkeş’i keşfetti! Tarihi ve kültürel miras tanıtıldı
Etkinlik

110 gazeteci Çerkeş’i keşfetti! Tarihi ve kültürel miras tanıtıldı

Yeni Nesil Gazetecilik Çalıştayı için Çankırı'ya gelen 110 gazeteci, Çerkeş'in tarihi ve kültürel mirasını yakından tanıma fırsatı buldu. İşte detaylar!

TİGAD Çankırı’da! Yeni Nesil Gazetecilik Konferansı ve Kültürel Keşif
Etkinlik

TİGAD Çankırı’da! Yeni Nesil Gazetecilik Konferansı ve Kültürel Keşif

TİGAD, Yeni Nesil Gazetecilik Konferansları kapsamında Çankırı’da! Gazeteciler, akademisyenler ve yerel yöneticilerle buluşarak dijital medya üzerine önemli değerlendirmeler yaptı. Detaylar için tıklayın!

TİGAD’dan Çankırı’da büyük gazetecilik zirvesi
Bölgesel

TİGAD’dan Çankırı’da büyük gazetecilik zirvesi

Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD), Çankırı’da yüzlerce gazeteciyi bir araya getiriyor. Dijital medya ve gazeteciliğin geleceği tartışılacak!

100'den fazla gazeteci, Afyon'da TİGAD öncülüğünde buluştu
Etkinlik

100'den fazla gazeteci, Afyon'da TİGAD öncülüğünde buluştu

TİGAD, Afyonkarahisar’da 100’ü aşkın gazeteciyi buluşturarak “Yeni Nesil Gazetecilik Çalıştayı” düzenledi. Dijitalleşme, medya ve yerel basının geleceği tartışıldı.

TİGAD’dan Afyonkarahisar’da yeni nesil gazetecilik hamlesi!
Etkinlik

TİGAD’dan Afyonkarahisar’da yeni nesil gazetecilik hamlesi!

TİGAD’ın Afyonkarahisar’da düzenlediği 'Yeni Nesil Gazetecilik Konferansı'nda dijital medyanın geleceği konuşuldu. Tasarruf genelgesi yerel medya için tehlike sinyalleri verdi.