Dünya genelini bilmiyorum ama 5 Haziran tarihi Ülkemiz de “Dünya Çevre Günü” olarak kutlandı- kutlanıyor ancak dünya her zaman olduğu gibi, bu günde çevreyi kirletmeye, dolayısıyla da canlıları katletmeye devam etti-ediyor maalesef! O nedenle ben daha yazımın başında bu günün ‘ruhuna uygun bir şekilde’ kutlanmasını ve mutlaka amacına ulaşmasını diliyorum.
HEMEN HER ŞEYİN ‘’EN’’İ OLDUĞU GİBİ
EN İYİ ÇEVRECİ DE MÜSLÜMAN OLMALI
Okurlarımdan bazıları birçok şeyi dinle-diyanetle, İslâm’la veya İslâmiyetle îzah etmeye çalıştığımdan yakınabilirler… Ancak ben de onlara ‘dünya da dinsiz insanlar olsa da dînin olmadığı bir dünyanın, ânın ve mekânın olmadığını’, ayrıca hemen her şeyin bir ’en’i olduğu gibi, herkesin ister Hakk olsun ister bâtıl mutlaka bir dîni olduğunu ve bunların tek gerçeğinin İslâm, en gerçekçisinin ise Müslüman, bir Müslüman’ın da ‘en iyi çevreci’ olduğunu-olması gerektiğini hatırlatmak, sözü şimdi de bu iddiamın dayanaklarına getirmek isterim:
Bizim Yüce Rabb’imiz-Yaratıcı’mız Allah (c.c), kutsal kitabımız Kur’an, güzel dinimiz İslâm ve sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) temizliğe-çevreciliğe büyük önem vermiş, hattâ ‘olmazsa olmaz’ demiştir… Ve Bakara Sûresi’nin 168. Âyet-i Kerîmesinde Cenab-ı Hakk, “Ey insanlar! Yeryüzündeki helâl ve temiz nîmetlerden yiyin. Şeytanın adımları ardınca gitmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır…” Rûm Sûresininin 30 ve 41. Âyet-i Kerimesinde, “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah (c.c) >dönüş yapsınlar diye< işlediklerinin bir kısmını onlar tattırıyor!” buyururken; sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’de “Temizlik imandandır… ve “Benim için yeryüzü temiz ve namaz kılmaya uygun kılınmıştır!” diyor ve Efendimiz sözlerine şöyle devam ediyor: “Lânetlenmeye neden olan üç şeyi yapmaktan sakının; su kaynaklarının çevresine, yol ortasına ve gölgelik yerlere abdest bozmayın!” dolayısıyla da ‘çevreyi kirletmeyin!..’ Ve bu konuda Peygamber Efendimiz (sav)’in sevgili eşi ve mû’minlerin annesi olan Hz. Âişe Validemiz (r.a) de, “Resulûllah sağ elini temizlik ve yemek için, tuvalette temizlenmek ve benzer işler için de sol elini kullanırdı…” diyor! Yani, güzel dînimiz ve sevgili peygamberimiz temizlik, dolayısıyla da çevrecilik konusunda bırakın diğer özellik ve güzellikleri, uzuvların kullanılmasını bile bir nizama-intizama, belli bir sisteme bağlamış olduğunu gösteriyor…
Kısacası; Dînimiz İslâm mânevî temizliğe verdiği değer kadar da fizîki, bedenî ve çevre temizliğine de değer veya önem vermiş ve vermeye de devam veriyor… Ve insanların kalplerini bir Allah (c.c) ile kendisi bilir ama insanların kişisel bakımları, dolayısıyla da bedenî ve çevre temizlikleri, dolayısıyla da gerçek çevrecilikleri hal, hareket, tutum ve davranışlarından belli olur…
EN ‘OKUMUŞ’ VE EN ‘AYDIN’ KİŞİLER BİLE
ÇEVRE TEMİZLİĞİNE RİAYET ETMİYORLAR
MÂRİFET DİPLOMA DA DEĞİL, İNANÇ TA!
ÇEVRESİ EN TEMİZ MEKÂNLAR CÂMİLER!
Köy ve kasabalar ile dünya geneli ayrı bir konu, bugün İzmir, İstanbul ve Ankara gibi okumuşu veya aydını bol olan insanların ikâmet ettikleri kent ve semtlerde, park ve bahçelerde bile çevre temizliğine riayet edilmiyor, dolayısıyla da insan sağlığına önem verilmiyor… Ama her zaman olduğu gibi bugün de için dışı ve çevresi en temiz olan mekânlar camiler, mescidler ve benzer ibâdethâneler olduğu gibi, en temiz insanlar da yine günde 5 kez abdest alan, yemekten önce ve sonra ellerini yıkayan, dişlerini misvaklayan veya fırçalayan, güzel kokular sürünen ve kişisel bakımlarına âzamî derecede önem veren; kısaca beden ve çevre temizliğine riayet eden kişilerin birçoğu da diplomalı ve diplomasız Müslümanlardır! Bu durum da marifetin diplomada, kariyer de vesaire de değil, birilerinin ‘câhil, falan filân..’ diyerek aşağıladıkları veya küçümsedikleri insanlarda, yani mârifetin diploma da veya kariyer de değil, inançta iman da ve îtikatta olduğunu gösteriyor!
Velhâsıl-ı kelâm; ben şahsen, kutlanan veya kutlanmakta olan ‘Çevre Günü’nün amacına ulaşmasını diliyorum… Ancak bildiğim, gördüğüm ve duyduğum kadarıyla bu adı var kendisi yok olan günün de fazla bir işe yaramadığını üzülerek görüyorum… O nedenle ben hemen her şeyin bir gününü, haftasını, ayını ya da yılını ihdas etmektense, hattâ kutlamaktansa; bu gün, hafta, ay ve yılların ruhuna uygun insanlar yetiştirmemizin, bunun da gerçek bir Müslüman yetiştirmekle, o Müslüman’ın da İslâmı yaşamasıyla mümkün olabileceğine vurgu yapmak istiyorum:
GÜNLER ‘GÜNÜ KURTARMA’ MAKSATLI DEĞİL
MAKSADINA UYGUN ŞEKİLDE TECELLİ ETMELİ!
Bahsime konu gün, hafta, ay ve yılların mûcidlerinin niyetleri de, kutlanmasını, yaygınlaşmasını ve kökleşmesini isteyen kişi, kurum ve kuruluşların maksatları da hâlis olabilir ama bu gün, hafta, ay ve yılların sayıları o kadar çoğaldı ki, birbirini kovalayan bu gün, hafta, ay ve yıllar organizatörler ve kutlayıcılar açısından da ülfet veya ünsiyet oluşturmasına neden oluyor ama insanlarda herhangi bir enerji, sinerji veya heyecan oluşturmuyor!
Hülâsâ-i netice; ben bu konu da son olarak ‘kutlanmakta olan gün, hafta, ay ve yılların kemiyetlerinden ziyade keyfiyetleri artırılmalı..!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
SAĞLIKLI HAYAT TEMİZ ÇEVRE İLE BAŞLAR
ÇEVRESİ TEMİZ OLAN HASTALIĞA UZAK OLUR
KİRLİ ÇEVRELERDE TEMİZ ANILAR YAŞAMAZ
ÇEVREYİ TEMİZ TUTALIM HAYATIMIZI KORUYALIM
TEMİZ ÇEVRE İNSANIN KENDİSİNE VERDİĞİ DEĞERDİR
Çevre Günü sloganlarından seçmeler
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)