Az çok ilgilenenlerin ya da ilgililerin bilecekleri gibi, sözde uygar, görünüşte çağdaş dünya; güzel Dînimiz İslâm’ın ve sevgili Peygamberinin bundan 1445 yıl önce emrettiği ve gerçek Müslümanların da uydukları-uyguladıkları ya da uygulamaya çalıştıkları bir şeyi, bundan daha 52 yıl önce uymaya-uygulamaya başladığı ‘göstermelik veya sembolik’ bir günü kutluyor ya da kutlayacak… Yani, yalan(cı) dünya, 5 Haziran 1972 tarihinden bu yana 5 Haziran tarihini ‘’Dünya Çevre Günü”, 5-9 Haziran tarihleri arasını da ‘’Çevre Haftası” olarak kutluyor… O nedenle ben sevgili okurlarıma bu adı var kendisi yok olan ya da uygulaması olmayan gün ve hafta hakkında biraz bilgi alıp vermek, sonra da kendi yorumuma geçmek istiyorum:
Dünya Çevre Günü, İsveç’in Stockholm Kentinde ve 1972 yılında düzenlenen Bir(leşmiş Milletler (BM)’de yapılan Çevre Konferansından bu yana ve her 5 Haziran tarihinde kutlanmaktadır...
Çevrenin korunması konusunda dünya çapında farkındalık oluşturmak ve eylem de bulunmak amacıyla kutlanan ‘Dünya Çevre Günü’nün bu yılki temasını bilmiyorum ama geçtiğimiz yılki teması plastik kirliliğine dikkât çekilerek ve insanların plastik kirliliği konusundaki eylemlerinin ne kadar önemli olduğu hatırlatılarak ‘Plastik, fosil yakıtlardan yapılmakta ve ne kadar çok plastik üretirsek, o kadar çok fosil kullanır ve iklim krizini o kadar kötü hâle getiririz!’ idi… Ve BM Genel Sekreteri Antönio Guterras, ‘Dünya Çevre Günü’ dolayısıyla yaptığı açıklama da “Plastik bağımlılığımızı kırmak, sıfır atığı savunmak ve gerçekten döngüsel bir ekonomi oluşturmak için hükümetler, şirketler ve tüketiciler tek vücut olmaya çalışmalıyız…” dedi.
2 milyar kadar Müslümanı saymaz isek, güya çağdaş, sözde aydın veya uygar insanların yaşadığı dünya da gayrimüslimler, ateistler, putperestler, ateşperestler, kurum veya kuruluşlar; yılın 365 gününe ve 52 haftasına birer isim uydurmuş, ad vermişler ya da lâkap takmışlar! Ancak, o verdikleri isimlerin, taktıkları adın ya da lâkabın gereğini önce kendileri yapmıyorlar… Dolayısıyla da hem dünyayı kirletiyorlar hem de kötü örnek oluyorlar… Oysa İslâm Peygamberi ve Yüce Yaratıcı’nın sevgili Nebisi Hz. Muhammed (sav), bundan tam 1445 yıl önce “TEMİZLİK ÎMANIN YARISIDIR. ELHAMDÜLİLLAH DUASI MÎZANI, SÜBHANELLAH VE ELHAMDÜLİLLAH SÖZLERİ İSE YER İLE GÖKLER ARASINI SEVAP İLE DOLDURUR. NAMAZ NURDUR; SADAKA BURHANDIR, SABIR ZİYÂDIR!’’ buyurmuş. Yani Efendimiz mealen temizlik olmadan imanın yarım olacağını, şükrün mizan terazisi olduğunu, sübhanallah ve elhümdülillah’ın sevabının tartıya gelmeyeceğini, sadakanın inanca kanıt olacağını, sabrın da insanı aydınlatacağını belirtmiş!
Hâsılı; günlük hayatımız da ve normalde insanlar kendilerinin, kendi bedenlerinin anlık, günlük, haftalık ve kişisel temizliklerini yaptıkları gibi çevre temizliklerine de dikkât ederler… Ancak Müslümanlar günde 5 vakit namaz kılar ve bunun için abdest alırlar, dişlerini fırçalar ya da misvaklar… Ayrıca hafta da en az bir kez boy abdesti alır, çamaşır değiştirir, beden temizliği yapar, el ve ayak tırnaklarını keser, artı çevrelerini kirletmez, kirletseler bire temizler… Çünkü bir Müslüman temizliğin, insanların ihtiyaç duydukları hayâti bir zaruret olduğunu bilir… Yani bilinçli bir Müslüman, gözle görülmeyen ve ellerle tutulmayan milyonlarca, hattâ milyarlarca mikrobun, bakteri ve benzer hastalık taşıyıcısının temizlik yapılmayan bedenleri ve mekânları sevdiğini; hijyensiz ortamlarda bulunmanın ise bir çok hastalığı beraberinde getirdiğini bilir!
Parasını elin, dumanını yelin aldığı ve zehrinin içene kaldığı, yani sigaranın içicilerin ceplerine ve sağlıklarına verdiği maddî mânevî zararlar biliniyor ve herkes tarafından kabul ediliyor! Ancak yerlere atılan sigara izmaritlerinin hem görüntü kirliliğine neden olduğu hem de toprağın zehirlenmesine sebebiyet verdiği unutuluyor…
Konu hakkında bilgi veren uzmanlar, izmaritlerin içinde binlerce plastik parçası bulunduğunu hatırlatıyorlar… Amma velâkin bunu tiryakilere bir türlü anlatamıyorlar… Ki, en titiz, en hassas, en dikkâtli veya en bilinçli tiryâkiler bile izmaritlerini rastgele sokak ve caddelere atıyorlar… Hattâ en lüks otoların sahipleri, en eğitimli kişiler bile araçlarında içerek doldurdukları küllüklerini, boşalttıkları su şişelerini, poşet ya da yiyecek kaplarını rastgele yerlere atıyorlar!
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; bir insan ayrı ayrı bir çevreci, falancı filancı olacağına gerçek bir Müslüman olması çevreye yeter artar! Çünkü İslâm’ın özü temizlik, Müslümanın hayatı, attığı her adımı bir nizam ve intizam içindedir. Amma velâkin, günümüz insanı hemen her şeyin bir gününü, haftasını, ayını yılını ilân etmiş, ancak o îlan ettiği gün, hafta, ay ve yıllarda bile ilan ettikleri şeylerin ruhuna, asıl maksadına uygun davranışlarda bulunmuyorlar! Ki, İstisnâları hariç, günümüz Müslümanları da dinden diyânetten uzaklaştıkları için kişisel ve çevresel temizliklerine gereken ihtimâmı göstermiyorlar… Dolayısıyla da iyi güzel bir örnek olmuyor-olamıyorlar maalesef!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
TEMİZ İNSAN TEMİZ ÇEVREDİR…
ÇEVRENE SAHİP ÇIK GELECEĞİNİ KORU…
ÇEVRE BİZE EMÂNET, GELECEĞE MÎRASTIR…
İNSANA SAYGI, ÇEVREYE SAYGI, GELECEĞE MÎRAS…
DOĞANIN TEMİZLİĞİ, GELECEĞİMİZİN TEMİZLİĞİDİR:
Çevre Günü sloganlarından
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)