Hemen her şeyin veya herkesin bir günü, haftası, hattâ ayı ve yılı olur da; hastalık, dolayısıyla da ilaç çeşitlerinin her geçen gün arttığı ve hasta sayılarının alabildiğini çoğaldığı bir dönem de, özelde hekim yardımcılığı, genelde de hasta müşterilerinin ve yakınlarının danışmanlığını ve reçete gerektirmeyen hallerde doktorluğunu ve acil durumlarda hastalara veya yaralılara ilk yardımı yapan ve icabında ilaç enjekte eden (iğne yapan) sevgili eczacılarımızın yılda bir günleri olmaması doğru olmazdı… Bunun böyle olduğunu ya da olacağını düşünen, bilen ve gören Eczacılar Birliği yöneticileri 2009 yılında ve İstanbul da düzenlenen Eczacılık Kongresi sırasında, 25 Eylül’ün tüm dünya da ‘’Dünya Eczacılık Günü” adıyla kutlanması kararı almış ve bu kararın tüm ülkelere duyurmuştu…
Bendeniz de eski(mez) bir Teknisyen Eczacı Babası ve değerli eczacı dostları da olan bir vatandaş olarak sevgi ve saygıdeğer tüm eczacılarımızın günlerini kutluyor, tamamına sağlık, sıhhat ve afiyet dileklerimi sunuyor ve şimdi de bugün hakkındaki görüş ve düşüncelerime geçmek istiyorum:
Klasik ve salt tariflere göre eczacı, hekim ve diğer sağlık profesyonellerinin hastalar için reçete ettikleri ilaçları hazırlayıp satmakla ve hastalara kullanımı hakkında bilgi vermek ve tarif etmekle yükümlü kişidir… Ancak bir kişinin eczacı olabilmesi için uzun bir eğitimden geçmesi, yani üniversitelerin beş yıllık eğitim veren Eczacılık Fakültelerinden lisans derecesiyle mezun olmuş olması ve belli kurallara uyması, öncelikle maddî mânevî sorumluluk sahibi ve güvenilir kişiler olması gerekirken, ayrıca pratiği olması, aşağıdaki uzun ve zor nitelikler ile nicelikleri de taşıması gerekir ve onlar da şöyledir:
Eczacıların sorumluluklarına gelince;
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; bugün günlerden sevgi ve sayı değer eczacılarımızın günleri olduğu hatırlamak ve hatırlatmak ve hastalar ile birlikte hasta yakınlarının, eczacılarını daha yakından tanımalarını sağlamak ve günlerini de kendilerini de unutmamalarını temin etmek için böyle bir yazma gereği duydum… Yani bugünkü köşemden, sevgili eczacılarımızın günlerini kutlamakla beraber bir kişinin hangi şartlarda eczacı olduğunu-olabildiğini, artı uymakla yükümlü olduğu ağır ve sorumluluk gerektiren hususlarını ‘bilmeyen sevgili okurlarıma tanıtmak, bilen değerli okurlarıma da hatırlatmak’ istedim… O nedenle, sevgili eczacılarımızın, dolayısıyla da en kolay şekilde ulaşabildiğimiz ve bir çok şeyi danışabildiğimiz sağlık danışmanlarımızın günlerini tekrar tekrar kutluyor, herkese saygılar sunuyorum.
İNSANLARIN SENİ EN ÇOK SEVDİĞİ ZAMAN
ONLARIN İŞİNE EN ÇOK YARADIĞIN ZAMANDIR.
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)