Yeniye gelene kadar dünya da hemen her şeyin ve herkesin, meselâ (şaka ile karışık) ‘Kadın Hakları Günü’ var ama, “niye biz ‘Erkeklerin Günleri…’ yok?“ diye hayıflanır dururduk! Meğer 19 Kasım tarihi “Erkekler Günü” olduğu gibi, aynı zamanda ‘’Tuvalet Günü’’; Ayrıca 20 Kasım tarihi de “Dünya Çocuk Hakları Günü” imiş! O nedenle ben (taş fırın-kazak!) bir erkek olarak sadece erkeklerimizin günlerini kutlamakla yetiniyor, sözü “Dünya Tuvalet Günü” ile “Çocuk Hakları Günü”ne getirmek istiyorum:
Bakara Sûresi’nin 49. Âyet-i Kerîmesinde Cenab-ı Hakk vetekaddes Hazretleri, “Sizi, dayanılmaz işkencelere uğrattıklarında, Firavun ailesinin elinden kurtardığımızı hatırlayın… Onlar kadınlarınızı diri bırakıp, erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı… Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı…” Yine Bakara Sûresi’nin 146. Âyet-i Kerîmesinde Cenab-ı Hakk, “Kendilerine kitap verdiklerimiz, O’nu (Hz. Peygamberi) çocuklarını tanır gibi tanırlar! Buna rağmen içlerinden bir bölümü bildikleri halde gerçeği gizlerler…” buyuruyor! Yani, çocukların tamamı bir Cennet gülü gibidir! O nedenle ‘Cennet gülümüz ve vesîlemiz’ olan çocuklarımıza sâhip çıkalım! Dolayısıyla da onlarla birlikte kendimizi riske atmayalım!
Çocuklar konusunda Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(sav)’in hadisi şeriflerinden bazıları da şöyle:
“Çocuklarınızı üç hususta yetiştirin: Bunlar biri Peygamber sevgisi, ikincisi Ehl-i Beyt sevgisi, üçüncüsü de Kur’an kıraati… Çünkü hamale-i Kur’an da (yâni Kur’an hâfızları) hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyâmet gününde peygamberler ve asfiya (yâni sefaya ermiş olan Allah ‘c.c’ dostları) ile birlikte arşın gölgesindedirler… Her çocuk İslâm fıtratı üzere (tertemiz ve günahsız bir şekilde; Tevhide meyilli bir şekilde) doğar. Anne babası onu sonra (inançlarına göre) ya Hıristiyan, ya da Mecusi yapar…. İlk söz olarak çocuklarınıza güzel bir şekilde ‘Lâ ilâhe illallah’ demeyi öğretiniz… Kıyâmet gününde siz kendi isimleriniz ve balarınızın isimleriyle çağrılacaksanız… Öyle ise, isimlerinizi güzel kılın… İsimlerinizi Allah (c.c) katında en sevimli (ve makbul olanı) Abdullah ve Abdurrahman’dır… Çocuklarınızı yedi yaşındayken namaz kılmalarını tembihleyin, on yaşına bastıkları halde kılmazlar ise kendilerine ceza veriniz ve yataklarını ayırınız… Çocuklarınızı yemeğe içmeye besmele ile başlamalarını, şükür ile tamamlamalarını öğretiniz… Kim Kur’an-ı Kerîmi küçük yaşta öğrenirse, Kur’an onun etine ve kanına işler…
Hâsılı; yüce Kitâbımız Kur’an-ı Kerim de ve sevgili Peygamberimizin hadisi şeriflerinde, çocuklara ayrılmış kitaplar dolusu sözler… var. Yani Yüce Rabbimiz ve sevgili Peygamberimiz çocuklara büyük önem vermiş, özel tavsiye ve genel telkinlerde bulunmuşlar… Biz inananlarda bu düsturlara önce kendimiz uyabilsek, sonra da çocuklarımızı uydurup uygulatabilsek, hem bu dünya da, hem de öte dünyada mesuliyetten kurtulmuş oluruz herhalde… Daha doğrusu, şu geçici ve yalan dünya da toz dahî kondurmak istemediğimiz, bir sineğin ısırmasına bile tahammül edemediğimiz canımız ciğerimiz, ciğerparemiz çocuklarımızı gerçek ve bâki olan öte dünya da ateşin içine attırmamak için bazı şeyleri öğretmemiz ve yaptırmamız gerekiyor… Ki, kendi kurtuluşumuz bile evlatlarımıza ve söz geçirebildiğimiz insanlara bağlıdır… Çünkü çocuklarımız ve mahiyetimizde çalışan kimseler, tıpkı bir çobanın sürüsünden sorumlu olduğu gibi sorumludur… Yâni, nasıl bir çoban sürüsünden sorumlu ise, bir velî veya ebeveyn de çocuklarından ve yanında çalıştırdığı veya mahiyetinde olan kimselerden sorumludur!..
Kısacası çocuklar bizim Cennete girme vesîlemiz olabilecekleri gibi, muhafazanAllah tam tersi de olabilir! Yâni çocuklarımıza önce kendimiz iyi bir örnek olalım, sonra da onları mümkün mertebe Kur’an ahlâkı ile yetiştirip büyütelim! Dolayısıyla da hem nefsimizi hem de, neslimizi kurtarmaya bakalım!’ diyor, şimdi de tuvalet konusuna geçmek istiyorum:
Bizim dinimiz İslâm hemen her şeyin bir kuralını kaidesini koyduğu gibi, tuvalet adabı konusunda da bazı tavsiyelerde.. bulunmuştur…
Meselâ tuvaletlerin fizîkî olarak temiz tutulması, alaTurka veya alafranga olması ayrı bir konu; tuvalet, banyo ve benzer yerlere girerken sol ayakla girmemiz, sağ ayakla çıkmamız ve biz erkekler kesinlikle ayakta bevletmememiz gerekir! Ayrıca tuvalete girerken de, çıkarken de bazı duaları yapmamız tavsiye edilir… Dualarının Arapçasını bilmiyorsak bile Türkçe olarak, ‘Bizi bu sıkıntı veren şeyden kurtaran Allah’a (c.c) hamdolsun’ şeklinde dualar yapabiliriz! Ki, günümüz insanının birçoğu kabızlık nedeniyle, birçoğu da ve ‘bilhassa ihtiyar erkekler’ prostat ve benzer rahatsızlıkları nedeniyle tuvaletlerini yapmada zorlanıyorlar!
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; ben şahsen, “Dünya erkekler” ve “Tuvalet Günü” bir yana, ‘tüm çocuklarımızın günleri kutlu olsun ve Cenab-ı Hakk bizlere çocuklarımızla birlikte iki cihan saadeti versin..!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
BABANIN EVLÂDINI EN GÜZEL MÎRASI GÜZEL
AHLÂKTIR ve KİŞİ SEVDİĞİYLE BERÂBERDİR…
İki ayrı Hadis-i Şerif
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)