İlgilenenlerin bilecekleri gibi, yalan(cı) dünya Bir)leşmiş M(illetler’in (BM) bünyesinde oluşturulan ‘Gıda ve Tarım Örgütü’, gıdanın (güyâ) önemini, (sözde) olmazsa olmazını anlatmak veya hatırlatmak için 16 Ekim tarihini “Dünya Gıda Günü’ olarak îlân atmiş… Yani, 16 Ekim tarihi yalancı, yanlışçı, kandırıcı-aldatıcı, 2 (yüz) yüzlü ve fânî dünyalılara gıdanın ehemmiyetinin hatırlatıldığı ve vurgulandığı uluslararası günlerden biri! Amma velâkin bu güne ülkemiz insanı, hattâ Müslümanı dahîl, gıdayı har vurup harman savuruyor maalesef! Çünkü, bırakın zenginlerin veya vâriyetli ailelerin yaşadıkları semtleri, mahalleri günümüz de ve en fakir insanların yaşadıkları kenar mahalle ve dar sokaklarda bulunan konteynerler ve geri dönüşüm kumbaraları bile gıda ve sair atıklarla doldurulup taşırılıyor!
Geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yapan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı (TZOB) Şemsi Bayraktar; dünyanın, yok edilemeyen açlık gerçeğinin yanı sıra gıda kayıpları ve israfıyla da karşı karşıya kaldığını, ancak dünya çapında tüketicilere sunulan gıdanın yaklaşık yüzde 17’sine tekabül eden 1-BİR MİLYAR TON GIDA’nın da ÇÖPE GİTTİğini hatırlatmıştı! Bayraktar bahsime konu açıklamasında şunları söylemişti:
“Dünya 19 tarım ürünün de ilk 4’teyiz. Ülkemiz dünya da sebze ve meyve başta olmak üzere hem çok sayıda tarım ürününde ilk sıralarda yer alıyor hem de ürün çeşitliliğiyle öne çıkıyor. Türkiye, fındık, kiraz, incir, kayısı ve ayva üretiminde dünya da 1-birinci; Elma, Antep fıstığı, karpuz kavun salatalık keçiboynuzu üretiminde dünya da 2-ikinci; mandalina, çilek, armut, vişne üretiminde dünyada 3.-üçüncü sıradadır. Daha birçok üründe dünya üretiminde ilk 10’dadır. Fındık, kuru kayısı, kuru incir ve nohut ihracatında da dünya lideri konumundayız…”
2023 yılı itibariyle ülkemiz de bal, et ve süt ürünleri, meyve, sebze, mantar, peynir, tütün ve tereyağı dâhil katı ve sıvı yağlar kategorilerinde toplam 452 coğrâfi işaretli tarım ürünü bulunduğunu da hatırlatan TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar; bu ürünlerden 15’inin Avrupa Birliği (AB) nezdinde coğrâfî işâret tescili aldığını da belirtmiş ve “Geçtiğimiz yılının içinde 22 küsur milyar dolarlık tarım ve gıda ithalatı gerçekleştirildi. Bu oranın düşürmesi için üretim açığı olan ürünlerde destek ve teşviklerin artırılarak yeni üretimin artırılması şart” demiş!
Bildiğim kadarıyla Dünyanın şu anki insan nüfusu 8 milyar ve bu 8 milyar insandan 2 milyarı Müslüman… Hadi bunun 1 milyarını çoluk çocuk, yaşlı veya ihtiyar.., yani herhangi bir sorumluluğu olmayan insan olarak kabul edelim! Geriye kalan 1 milyar Müslümanın tamamı kendisinin ve ailesinin özelinden, yöneticilerin ise bu israfların genelinden sorumludur. Ki, ülkemizde yaşayan insanların yüzde 98-99’u Müslüman olduğuna göre insanımızın tamamı bu israfların genelinden sorumludur… Ancak, gayrimüslimler ayrı bir değerlendirme konusu ama, günümüzün Müslümanları da maalesef ki maalesef israf denizinde yüzüyor ve büyük bir girdaba doğru kürek çekiyor!
Bizim inanç ve imanımıza göre israfın her türlüsü haram olduğu gibi, ‘komşusu açken karnını tıka basa doyuran bir Müslüman da kâmil bir Mû’min değildir…’ Amma velâkin, kuraklık, kıtlık, iç ve dış savaşlar nedeniyle yıllardır bir çok İslâm Ülkesinde ve bilhassa Afrika da çok sayıda insan ve çoluk çocuk açlıktan, susuzluktan, gıdasızlıktan ve ilaçsızlıktan öldüğü, ölmese bile ölümüne çile çektiği gibi; Afrika ve Asya’da yıllardır görülen kıtlıklar ve İsrail’in Lübnan/Beyrut da bir ay önce başlattığı saldırılar ayrı; bir yıldan fazla bir süredir de Gazze’ye attığı en tesirli ve en yakıcı yıkıcı bombalar nedeniyle bebekler, çocuklar, anneler ve babalar, nineler dedeler ya ölüyor ya yaralanıyor ya da hastalık içinde kıvrım kıvrım kıvranıyor! Ancak, Gazze’ye Türkiye dışında hiçbir İslâm ülkesinden de Avrupa Ülkesinden de ciddi bir yardım gitmiyor… Yani ehli dünya yılda 1 milyar ton gıda maddesini çöpe atıyor da bu çöpe attığı gıda maddelerinin yarısını, hattâ dörtte birini bile Afrika’ya veya Filistin’e-Gazze’ye göndermiyor-gönderemiyor… Göndermediği gibi, kendisini sorumlu da hissetmiyor.
Velhâsıl-ı kelâm; yukarıda da vurgulamaya çalıştığım gibi, insanlık âlemini de İslâm Alemini de hiçbir âfet veya felâket uslandırmadı gibi, uslandırmayacak gibi de gözüküyor… Ki, bu günlerde insanlık Âlemi 3. Bir dünya savaşı tehlikesiyle, artı kuraklık, dolayısıyla da büyük bir kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olmasına rağmen ders almıyor!
Yani biz büyüklü küçüklü musîbetlerin hiçbirinden ders almadık! Çünkü insanoğlu hiçbir âfet veya felaketten ya da musîbetten ders almıyor. Onun için hiçbir konuda tasarruf etmediği ve etmeyeceği de gibi, tam tersine her şeyi saçıp savuruyor maalesef!
Hülâsâ-i netice; 3. bir Dünya Savaşı ve kuraklık başta olmak üzere günümüzde yaşanan iç ve dış savaşlar, arzî veya ârizi âfet ya da felâketler sadece yaşandığı noktalarda hissediliyor! Çünkü insanlar, ‘bana değemeyen yılan bin yıl yaşasın! Ve bu devirde gemisini kurtaran kaptan..!’ diyor! Ve muhafazanAllah, yaşanacak olan büyük bir afet veya felâket ya da büyük bir savaş 7’den 77’ye herkesi etkileyecek, dolayısıyla da müslim gayrimüslim, mûmin münafık, zengin fakir, âmir memur, işçi iş veren herkesi eşitleyecek… Ancak, ben bu konuda yine de ‘İnşaAllah böyle âfet veya felâketler yaşanmaz’ diyorum. Ama bilim insanları ve strateji uzmanları bu felâketlerden birinin veya birkaçının yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyorlar… O nedenle bendeniz de ‘biz inananlarda en azından ekmeğimizi suyumuzu israf etmeyelim. Dolayısıyla da hem mânevî mesuliyetten kurtulalım hem de yavrularımızı ve torunlarımızın aç susuz, gıdasız ve kalmalarına neden olmayalım!’ diyor, herkese ‘israfsız’ saygılar sunuyorum.
YİYİNİZ VE İÇİNİZ, İSRAF ETMEYİNİZ… ŞÜPHE
YOK Kİ ALLAH (c. c) İSRAF EDENLERİ SEVMEZ!
VE ONLAR HARCADIKLARINDA NE İSRAF NE DE
CİMRİLİK EDERLER… Âraf Sûresi, 7/31
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)