Taceddin Akbaş

Dünya göçmenler, Arapça ve İnsani dayanışma günü

Taceddin Akbaş'ın 'Dünya göçmenler, Arapça ve İnsani dayanışma günü' adlı köşe yazısı

Taceddin Akbaş

Ülkemizdeki durumunu çok iyi bilmiyorum ama Dünyanın bazı bölgelerinde 18 Aralık târihi “Göçmenler Günü”, “Dünya Arapça Günü”, 20 Aralık tarihi de “Uluslararası İnsânî Dayanışma Günü” olarak kutlanıyor… O nedenle ben ‘bu türden olan’ hemen her gün, hafta veya ay gibi adları var kendileri yok olan gün, hafta ve ayları yine de, nezâketen de olsa kutlamak istiyorum… Şimdi de bu sembolik-formalite 3 gün hakkındaki görüş ve düşüncelerimi siz sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum:
BU GÜNLER SÖZDE DEĞİL, ÖZDE KUTLANMALI!
DAHA DA ÖNEMLİSİ ADINA YARAŞIR ve YAKIŞIR
ŞEKİLDE İCRAATLAR-UYGULAMALAR YAPILMALI
Lügatler göçmeni, ‘kendi yurdunu bırakıp, yerleşmek niyetiyle başka bir ülkeye göçen kimse, aile ya da topluluk…’ şeklinde tarif ediyorlar. Ben de, normalde kimse doğup büyüdüğü veya belli bir süre yaşadığı, tabii ki de doyduğu, artı rahat edip huzur bulduğu köyünü kentini, ülkesini bırakıp bir başka köye, kente ya da ülkeye göçmez-göçmek istemez’ diyorum! O nedenle, ben ülkemizdeki göçmenlerin eleştirilmesini istemediğim gibi sahip çıkılması gerektiğine inanıyorum. Ki, soy kütüğüm de ve bildiğim kadarıyla akrabalarım arasında hiçbir göçmen olmamasına rağmen böyle düşünüyorum! Çünkü ben kimsenin isteyerek göçmen olmadığına inanıyorum ve o kişilerin yerinde bizde olabilirdik diye düşünüyorum!
Bu arada bir parantez açarak Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in Mekke’den Medîne’ye intikâl etmesinin de bir göç veya göçmek değil, Allah’ın (c.c) emriyle yapılan bir hicret olduğunu hatırlatmak istiyorum…
Bu cümleden hareketle, insanların zorunlu durumlarda veya gerekli hallerde bir yerden bir başka beldeye veya bölgeye hicret etmelerinin sünnet olduğunu söylemek istiyorum!
Her neyse, geniş kapsamlı ve oldukça anlamlı bir konu olan göçmen konusunu burada noktalıyor, şimdi de ‘Arapça Günü’ hakkındaki nâçiz görüşlerimi kısaca özetlemek istiyorum:
Yanlış bilmiyor veya hatırlamıyorsam eğer, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in “Arap’ı sevin! Çünkü ben Arap’ım, Kur’an-ı Kerim Arapça ve ahret dili Arapça!” şeklinde bir Hâdis-i Şerifi olduğunu sanıyorum… Velev ki Efendimizin kendisi Arap olmasa ve ahret dili Arapça olmasa bile, en azından Kur’an dili Arapça! Sırf bu bile Arapçayı öğrenmeyi, en azından sevmeyi gerektirir… O nedenle ben Arapçayı sevdiğimi ifade ve itiraf etmekle yetiniyor, şimdi de olmayan ‘Dünya İnsânî Dayanışma Günü’ne değinmek istiyorum:
İNSÂNÎ DAYANIŞMA DİYE BİR DAYANIŞMA OLSAYDI
DÜNYA DA ‘BİR TEK KİŞİ’ DAHÎ MAĞDUR OLMAZDI!
Birinci paragrafımda da belirttiğim gibi, 20 Aralık tarihi ‘Dünya İnsânî Dayanışma Günü’. Yani isminden de anlaşılacağı üzere, yılda bir gün bile olsa insanlar bugün maddî mânevî bir dayanışma içinde olacaklar-olmaları gerekir… Amma velâkin, Müslümanlar başta olmak üzere mazlumlar veya hiçbir etkisi, yetkisi, gücü kuvveti olmayan insanlar 365 günde ‘sadece’ bir gün bile olsun dayanışma içine giremiyorlar… Dolayısıyla da olsa hem nefislerine, hem nesillerine, hem de ülkelerine yazık ediyorlar…
Halkuki, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed “Müslüman’ın derdiyle derlenmeyen bizden değildir… Ve mû’minler bir vücudun âzaları gibidir!” buyururken; inananların 4 büyük halifelerinden ve devlet reislerinden biri olan Hz. Ömer (r.a) “Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu, gelirde adl-i İlâhi sorar Ömer’den onu” diyor! Ayrıca Hz. Mevlânâ da “Şems bana bir şey öğretti ve öğrettiği şey de,
“Dünya da bir tek mûmin üşüyorsa senin ısınmaya hakkın yoktur”
Velhâsal-ı kelâm, hülâsâ-i netice; birçok şeyi olduğu gibi, adları olan kendileri veya uygulamaları olmayan, olsa bile insanlar arasında ayrım yapan günlerin aslına, astarına uygun bir şekilde kutlanmasını ve amacına ulaşmasını diliyor, herkese saygılar sunuyorum.
CANI YANAN SABRETSİN. CAN YAKAN, CANININ
YANACAĞI GÜNÜ BEKLESİN! Hz. Muhammed (sav)
MUHTAÇKAN BİR ŞEYLERİNİ VEREBİLEN İNSANDAN
DAHA ZENGİN OLANI GÖRMEDİM… Hz. Ömer (r.a)
KALBİNİZLE YAPTIĞINIZ HER ŞEY SİZE GERİ DÖNECEKTİR
Hz. Mevlânâ (r.aleyh)
HER İNSAN, YAPMADIĞI TÜM İYİLİKLERDEN
SUÇLUDUR… Voltaire
MUTLULUĞU TATMANIN TEK ÇARESİ, ONU
PAYLAŞMAKTIR… Byron
YA SUSMAK YA DA SUSKUNLUKTAN DAHA
KIYMETLİ BİR SÖZ SÖYLEMEK GEREKİR. Pisagor
GÜZEL GÖRÜNEN HERKES BİR GÜN YAŞLANACAK.
AMA İYİ İNSANLAR YAŞLANSA DA İYİ İNSAN OLARAK
KALACAKLAR… Anonim

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Taceddin Akbaş Diğer Yazıları

28
MART

2024

Promosyon Ödemelerine Standart Getirilmeli Ve Emekli Aylıklarına Seyyanen Zam Yapılmalı!

Taceddin Akbaş'ın 'Promosyon Ödemelerine Standart Getirilmeli Ve Emekli Aylıklarına Seyyanen Zam Yapılmalı!' adlı köşe yazısı Devamı

27
MART

2024

Kütüphane Haftasından ve Tiyatro Gününden n'aber?!

Taceddin Akbaş'ın 'Kütüphane Haftasından ve Tiyatro Gününden n'aber?!' adlı köşe yazısı Devamı

26
MART

2024

‘Su Günü’ Geçti, Ancak Susuz Kalma İhtimalimiz Geçmedi!!

Taceddin Akbaş'ın '‘Su Günü’ Geçti, Ancak Susuz Kalma İhtimâlimiz Geçmedi!!' adlı köşe yazısı Devamı

25
MART

2024

Bu Seçimlerin Sonucunu Partiler Veya Adaylar Değil, Cepler Belirleyecek!

Taceddin Akbaş'ın 'Bu Seçimlerin Sonucunu Partiler Veya Adaylar Değil, Cepler Belirleyecek!' adlı köşe yazısı Devamı

22
MART

2024

Ekonomiyi ’Altüst Eden…’ Amillerin Başında Krediler Ve Kartlar Geliyor

Taceddin Akbaş'ın 'Ekonomiyi ’Altüst Eden…’ Âmillerin Başında Krediler Ve Kartlar Geliyor' adlı köşe yazısı Devamı

22
MART

2024

İsrail Filistin topraklarına gece değil, gündüz kondu

Taceddin Akbaş'ın 'İsrail Filistin topraklarına gece değil, gündüz kondu' adlı köşe yazısı Devamı

20
MART

2024

Nevruz Bayramı, şiir ve down sendromu farkındalık günü

Taceddin Akbaş'ın 'Nevruz Bayramı, şiir ve down sendromu farkındalık günü' adlı köşe yazısı Devamı

19
MART

2024

Cumhuriyetçi Özdemir'de 'Diyanetin karşısında, şarabın yanında yer almış!'

Taceddin Akbaş'ın 'Cumhuriyetçi Özdemir'de 'Diyanetin karşısında, şarabın yanında yer almış!'' adlı köşe yazısı. Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Özdemir İnce'den Diyânet'e Tepki! Şarap Fetvası Tartışma Yarattı Devamı

18
MART

2024

Bugün, Çanakkale'nin imankale yapılışının 109. sene-i devriyesi!!

Taceddin Akbaş'ın 'Bugün, Çanakkale'nin imankale yapılışının 109. sene-i devriyesi!!' adlı köşe yazısı Devamı

15
MART

2024

Bir işin içine üç 'SA’dan biri girerse o işte muhakkak bir bit yeniği olur!

Taceddin Akbaş'ın 'Bir işin içine üç 'SA’dan biri girerse o işte muhakkak bir bit yeniği olur!' adlı köşe yazısı Devamı

İlgili Haberler

Muhtar Adayı Ali Uğurtay, Konak Mahallesi için vaatlerini sıraladı
Bölgesel

Muhtar Adayı Ali Uğurtay, Konak Mahallesi için vaatlerini sıraladı

Muhtar Adayı Ali Uğurtay, Konak Mahallesi için vaatlerini sıraladı - Burdur'un Bucak ilçesinde seçim çalışmalarıyla herkesin beğenisini kazanan Konak Mahallesi Muhtar Adayı Ali Uğurtay, vaatlerini sıraladı.

Uzman doktor Nur Banu Tatar Başaran, Bucak Devlet Hastanesinde göreve başladı
Bölgesel

Uzman doktor Nur Banu Tatar Başaran, Bucak Devlet Hastanesinde göreve başladı

Uzman doktor Nur Banu Tatar Başaran, Bucak Devlet Hastanesinde göreve başladı - Burdur'un Bucak ilçesinde,Uzman doktor Nur Banu Tatar Başaran hasta kabulüne başladı.

Burdur'da ambulansla araç çarpıştı!
Bölgesel

Burdur'da ambulansla araç çarpıştı!

Burdur'da meydana gelen kazada ambulans ve hafif ticari araç çarpıştı. Kazada herhangi bir yaralanma olmazken, araçlarda maddi hasar oluştu.

Kayseri'de feci kaza: 1 ölü 3 yaralı
3. Sayfa

Kayseri'de feci kaza: 1 ölü 3 yaralı

Kayseri’nin Kocasinan ilçesinde otomobil ile çarpışan motosikletin savrulduğu kazada 1 kişi hayatını kaybederken 3 kişi yaralandı.

Kırıkkale'de traktörler alev alev yandı
3. Sayfa

Kırıkkale'de traktörler alev alev yandı

Kırıkkale'nin Balışeyh ilçesinde tarla süren çiftçinin traktörü alevlere teslim oldu.

Sefa Altun, Bucak Devlet Hastanesinde göreve başladı
Bölgesel

Sefa Altun, Bucak Devlet Hastanesinde göreve başladı

Sefa Altun, Bucak Devlet Hastanesinde göreve başladı - Burdur'un Bucak ilçesinde, Bucaklı doktor Sefa Altun hasta kabulüne başladı.