Sürekli okurlarımın bilecekleri gibi, dünkü yazım da, ‘Ülkemiz de müstakil bir Orman Bakanlığı kurulması gerektiğini’ ifade etmiş ve nedenlerini niçinlerini ortaya koymaya çalışmıştım… Bugün de Ülkemiz de bir ‘Engelliler Bakanlığı’ kurulmasının, ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlıkların birbirlerinden ayrılmalarının gereği üzerinde duracağım:
Eksik ve yetersiz de olsa verilen bilgilere göre Türkiye’miz de maalesef ki maalesef 9 milyona yakın bedensel ve zihinsel engelli insan var! Bu engelli sayımız da ülke insanımızın yüzde 10’undan fazlasının (bir şekilde) engelli olduğunu gösteriyor! Ayrıca bir ailenin ortalama 4 kişiden oluştuğu varsayılırsa, Ülkemizde 35-40 milyon kişinin, yani ülke insanının yarısına yakınının bir bölümü şöyle ya da böyle bir şekilde özürlü ailesi veya yakını olduğunu gösterir! O nedenle ben daha yazımın başında Allah’tan (c.c) hiçbirimizi ama hiç birimizi ‘şöyle ya da böyle bir şekilde’ engelli ve de dolaylı ya da dolaysız yoldan engelli yakını yapmamasını, öyle takdir buyurmuşsa da sabır selâmet ve kolaylık ihsân etmesini niyaz ediyorum… Şimdi de kurulmasını istediğim Engelliler Bakanlığı konusuna ‘kısaca’ değinmek istiyorum:
Bildiğim kadarıyla şu anda 17 tane bakanlık ve bakan var… Ve dünkü yazımda da ifâde etmeye çalıştığım gibi Ülkemiz de bir dönem 4’ü-5’i devlet bakanı olmak üzere 40’a yakın bakanlık ve bunların bakanları ve tabi iki de bu bakan ve bakanlıkların kadrolu kadrosuz, anlaşmalı veya sözleşmeli çalışanları vardı ve bu bakanlar 4-5 ayrı partiye mensup kişilerden oluşuyordu… Ve mevcut, hâlihazırdaki sistem de koalisyon hükümeti olmadığına ve yakın tarihte de olma ihtimali bulunmadığına göre, 17 olan bakan sayısını 20’ye çıkarmak o kadar zor olmamalı ve ülkeye artı bir külfet getirmemeli! Velev ki getirse bile bu külfetler bakanların ve bakanlıkların uzmanlaşmış ve işinin ehli personelinin gayretleriyle nîmete bile dönüştürülebilir!
BİR ENGELLİLER BAKANLIĞI ENGELLİ KİŞİ
VE YAKINLARINA BÜYÜK MORAL VERİR!
Yani yukarıda da ifade ettiğim gibi ülkemiz de 9 milyondan fazla engelli ve 40 milyona yakında engelli yakını var maalesef! O nedenle, kurulacak olan bir Engelli ya da Engelliler Bakanlığı doğrudan 9 milyon engelliyi, dolaylı yollardan da 40 milyon kişiyi mutlu eder ve tamamına büyük moral verir ki; bu saydıklarımın hiçbiri olmasa bile sağlıklı insanların engelli kişilere olan maddî mânevî borcunun ödenmesine neden olur!’ diyor, şimdi de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ayrılması konusuna değinmek istiyorum:
KÜLTÜR BAKANLIĞI İLE TURİZM BAKANLIĞI’NIN
AYRILMASI HER İKİ SEKTÖRE DE KATKI SAĞLAR!
Hemen herkesin bileceği gibi Ülkemiz büyük bir kültür deryası ve Türkiye’miz potansiyel bir turizm ülkesi… Ki, bunu anlamak ve anlatmak için hiç uzaklara gitmeye gerek yok…
Meselâ; Burdur’umuzun Sagalossos’u, Kibriya, Milyos ve Kremna Antik Kentleri, Susuz Hanı, Hacılar Höyügü, Baki Bey ve Taşoda konakları, Mısırlılarevi, Susuz Hanı ve diğer harları ile kervansarayları, Derviş Mehmed Paşa Kütüphanesi ve bir tarihi eser deposu niteliğindeki Arkeoloji Müzesi ve değerleri bir yana; İlimizin sınırındaki Antalya ile yine İlimizin yakınındaki Denizli ve Muğla vilâyetleri tam bir turizm şehri… O nedenle, ben ‘her noktası ya da köşesi tam bir kültür hazînesi ve para makinesi durumunda olan Ülkemizin müstakil bir Kültür Bakanlığı, yine müstakil bir Turizm Bakanlığı olmalı! Ayrıca ülke insanımızın yarısını doğrudan, diğer yarısını da dolaylı yollardan ilgilendiren bir kesimin de yine müstakil bir ‘Engelliler Bakanlığı’ olmalı!’ diye düşünüyorum.
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; sayısız kere şükürler olsun ki, yakın akrabalarımız ve komşularımız arasında herhangi bir engelli yok, bundan sonra da olmaz inşaAllah… Ancak, olabildiğince duyarlı ve potansiyel bir engelli adayı vatandaş olmanın ötesinde araştırmacı bir gazeteci ve köşe yazarı olarak tüm engelli kişileri herhangi bir yakımın veya komşum, dostum, hattâ kardeşim gibi görüyor ve onların dertleriyle dertlenmeye çalışıyorum. Ayrıca kendim genel ve özel kültürümüzle yakından ilgilensem bile, turizmle veya turistle herhangi bir işim de, bağlantım da yok… Ancak, yarım asırlık bir gazeteci olarak görüyor, duyuyor ve biliyorum ki, ülkemizi müstakil bir Kültür ve yine müstakil bir Turizm Bakanlığına ihtiyacı olduğunu düşünüyorum… Ve Bakanlık sayısını 17’den 20’ye çıkarmanın ülkeye ek bir külfet ya da mâliyet getirmeyeceği gibi, tam tersine ek gelir gelmesini bile vesîle olur!’ diyor, herkese ‘engelsiz, bol turistli ve millî kültürlü’ saygılar sunuyorum.
ENGELLİLERE VERİLEN SEVGİ ONLARA YAŞAMA SEVİNCİ VERİR…
TOHUM TOPRAĞIN BAĞRINA, ENGELLİ BİREY DE TOPLUMA EMÂNETTİR…
KÜLTÜRÜN TEMEL DİREĞİ BİLMEK, ÖĞRENMEK ARZU VE MERAKI
DEĞİL, BU YOLDA SARFEDİLEN BÜYÜK GAYRETLERDİR…
TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TEMELİ KÜLTÜRDÜR. KÜLTÜR OKUMAK
ANLAMAK GÖREBİLMEK, GÖREBİLDİĞİNDEN ANLAM ÇIKARMAK,
DER SALMAK, DÜŞÜNMEK ZEKÂYA EĞİTMEKTİR…
TURİZM HİZMETLE GELİŞİR, SEVGİ İLE BÜYÜR…
TURİSTİ KAZANAN GELECEĞİ KAZANIR:
Özlü sözlerden
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)