Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, geçtiğimiz hafta yaptığı yazılı bir açıklama da Ülkemizde et ithâlâtının durdurulmasını istemiş. Bayraktar yaptığı açıklamada, tarımsal desteklerin ürün ekiminden önce açıklanmasını da istemiş ve “Üretici ve girdi fiyatları başta olmak üzere istikrarlı bir piyasa oluşturulmadır. Ayrıca, ülke içi üretim teşviklerine devam edilerek, canlı hayvan ve et ithalatının kısa zamanda ülke gündeminden çıkarılması gerekir. Girdi fiyatları makul seviyelere çekilmeli veya girdi desteklerinin üreticinin alım gücü göz önüne alınarak artırılmalı. Destekler ürün ekiminden önce açılanmalı ve zamanında verilmeli. Tarımsal sulama maliyetlerinin azaltması amacıyla çıkarılan tarımsal sulama amaçlı su kullanım hizmetleri yüzde 50 oranında destekleme uygulamasına ‘geçen yıl olduğu gibi’ bu yıl da devam edilmeli. Arz fazlası yaşanan ürünlerde yıl içinde, üreticiden alınan ürün okullarda, kamu kurumları gibi toplu tüketim yerlerinde değerlendirilmedir. Narenciye üreticilerine fındıktaki gibi alan bazlı destekleme verilmeli…”
Ülke içi üretim teşviklerine devam edilerek, canlı hayvan ve et ithalatının kısa sürede ülke gündeminden çıkarılması gerekir. Üretici ve girdi fiyatları başta olmak üzere istikrarlı bir piyasa oluşturulmadır... Tarım Bağ-Kurluların ödemiş olduğu 9 bin gün prim, diğer sigortalılarla eşitlenmeli, ödeme gün sayısı 7 bin 200 güne düşürülmelidir. EYT kapsamına tarım Bağ-Kurlular da dahil edilerek prim gün sayıları diğer sigortalılıklarla eşitlenmeli…” demiş.
Her neyse, dileyen okurlarım TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın yaptığı uzunca ve oldukça kapsamlı açıklamasını ve detaylı bilgilerini AA’nın haber Ajansının veya TZOB Başkanlığının sitesinden bulup okuyabilirler… O nedenle ben konu hakkındaki kendi görüş ve düşüncelerime geçmek istiyorum:
Hemen herkesin bildiği gibi, İlimiz de, Ülkemiz de büyük bir tarım ve hayvancılık ili ve ülkesi… Ve yine herkesin bildiği gibi Dünya da, Türkiye ve Burdur’da ciddi bir kuraklık ve kısaca adına ‘küresel ısınma’ denilen yani atmosferdeki sera gazlarının birikimi sonucu dünya düzeyindeki ortalama sıcaklıkların artması, iklim değişiklikleri nedeniyle yaşanan kuraklıklar, bitki, sebze ve meyve gibi ürünlerin varlıklarını tehdit ederken, hayvan varlıklarını da hem azaltıyor, hem hayvan organizmalarını bozuyor hem de sayı ve verimlilik oranlarını düşürüyor! Hattâ tahdit ediyor! Amma velâkin, biz et ve canlı mal ithaline tam gaz devam ediyor, dolayısıyla da hayvancılığımıza, yani hayvan varlığımıza ve yetiştiricilerimize darbe indirmeye devam ediyoruz…
Ülkemiz de sık sık Millî Eğitim Bakanı değişmesinden ve müfredat değiştirilmesinden yakınılır ama isimleri ve bakanları en sık değişen bakan ve bakanlıklardan biri de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olan, son olarak ta ismi Tarım ve Orman Bakanlığı olarak değiştirilen Bakanlıktaki değişiklikler her nedense pek gündeme gelmez veya getirilmez! Çünkü hemen herkesin eğitimle ve şu veya bu şekilde ilişkisi, ilgisi, alakası ve irtibatı olur amma velâkin Gıda, Tarım, Orman, dolayısıyla da Hayvancılık Bakanlığıyla fazla bir irtibatı, ilgisi alakası olmaz… O nedenle bu Bakanlığın veya Bakanın isimleri ve icraatlarıyla fazla ilgilenmez… Ancak benim gibi köylü ve çiftçi bir ailenin evladı, mesleği nedeniyle tarım, orman ve hayvancılık gibi konularla yarım asra yakın bir süredir ilgilenen bir gazeteci olmanın ötesinde, meslek odalarının veya ilgili derneklerin basın bildirilerine ve kamuoyu açıklamalarına büyük önem veririm… Ki, bugün benim köşeme konu olan kişi Türkiye’nin en büyük ama en güçsüz veya sessiz sivil toplum teşkilatlarından biri olan, hatta başında gelen Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanlığı ve bu Başkanlık tarım, orman ve hayvancılığın mutfağında çalışan ve uzman kişilerden oluşan bir kuruluş. O nedenle, ziraat, tarım ve hayvancılık gibi konularda bu Birliğin görüşleri mutlaka alınmalı veya karar alıcılar mutlaka bu Birliğin bilgisine başvurmalı…
Yukarıda da ifade etmeye çalıştığım gibi ülkemiz büyük bir tarım ve hayvancılık ülkesi… O nedenle ‘Ülkemiz de et ithâlâtına da, canlı mal ithalatına da bir an evvel son verilmeli ve et fiyatlarını suni bir şekilde yükseltmek isteyen tekelci, kartelci, istismarcı kasapların ya da fırsatçı zincir marketlerinin önleri kesilmeli! Yani onların et fiyatlarına yaptıkları yapacakları fahiş zamlar Maliye ve Ticaret Bakanlığı ile belediyeler tarafından denetlenmeli. Dolayısıyla da yerli hayvan üreticileri de et ve süt tüketicileri de mağdur edilmemeli!’ derim.
Ve burada kısa bir parantez açarak, ‘yeni Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın, ithalat konusunu zaptı rap altına alacağına inandığımı’ hatırlatmak isterim…
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; 17-18 gündür İl dışında (İstanbul ve Gebze de) olduğum için Burdur’un gündeminden biraz uzak kaldım… O nedenle bugünkü köşemi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın basın açıklamasıyla noktalıyor, noktalarken ‘ben de aynı Şemsi Bayraktar gibi düşündüğümü ifade etmek istiyor, herkese ithalsiz-yerli-organik saygılar sunuyorum.
YERLİ MALI YURDUN MALI HERKES ONU KULLANMALI
İŞTEN ARTMAZ, DİŞTEN ARTAR…
SAKLA SAMANI, GELİR ZAMANI.
Yerli malı ve atasözlerinden seçmeler
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Karayolu güvenliği ve trafik haftası ile iş güvenliği haftasını kutlarken!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bayramlar kavga dövüş değil barış nedeni olmalı' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bugün ben 'Kardeş Haftası'na bir daha değinmek istiyorum' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Gün 'Hazreti Mevlanaları ve Hacı Bektaş-ı Velileri örnek alma günü' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Kardeşlik haftası kutlu tüm müslümanlar kardeş olsun' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'ABD'nin İsrail'e 26 milyar dolar yardım etmesi Gazze'nin 26 milyar yerinden vurulması demektir!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın ''Veteriner Hekimlerin günleri kutlu' Türkiye İstatistik Kurumu var olsun' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Temel ihtiyaç mallarından KDV alınmamalı' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bugün 'Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı' Günü' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın ''Duyduk duymadık' demeyin ve bugünün 'Dünya Günü' olduğunu unutmayın!!' adlı köşe yazısı Devamı
Yorumlar (0)