Göller, güller, gönüller diyarı ve tekeler yöresi olan Burdur’umuzun sevgi ve saygıdeğer âlim, ârif ve kelâm ehillerinden, duayenlerinden biri ve aynı zamanda ‘Hatip Hoca’ namıyla mâruf olan merhum Mehmed Öğütçü Hocamızın kendisi de, merhum oğlu Ahmed Hatipoğlu’da geçtiğimiz hafta İlimiz Merkezindeki Mehmet Akif Ersoy Konferans ve Sergi Salonun da düzenlen birbirinden güzel iki etkinlikte ve ‘rahmetle anılıp hayırlarla yad edildi elhamdülillah.
Geçtiğimiz Pazar sabah saatlerinde başlayan ve öğleden sonra sona eren ‘Burdur’da İlim ve İrfan Geleneği: “Hatipoğlu Ailesi” adlı ‘Ulusal Sempozyuma’ katılıp dinlemeyi ve Merhum hakkında bilmediğim bir çok iyiliği güzelliği öğrenmeyi ve dinlemeyi çok arzu etmeme rağmen; Ağabeyimin eşinin (yengemizin) ciddi rahatsızlığı nedeniyle katılamadım ama aynı gün akşam ve aynı yerde düzenlenen sevgili hemşerimiz ile saygıdeğer hocamızın; değerli âlimimiz, iftihar kaynağımız ve “Hatip Hoca” namıyla maruf olan Mehmed Öğütçü’nün merhum oğlu Ahmed Hatipoğlu anısına verilen ‘Tasavvuf Mûsikîsi Konseri’ni başından sonuna kadar ve büyük bir beğeniyle izleyip dinledim… Dolayısıyla da çok mesut ve bahtiyar oldum. O nedenle ben böyle bir etkinlik düzenlemeyi akleden, düzenleyen, ev sahipliği yapan Üniversitemizin başta sevgili Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar ve yardımcıları olmak üzere bu konserin tüm icracılarını teker teker saymak ve böyle yaparak teşekkürlerimi iletmek ve kendilerine olan sevgi ve saygılarımı ifade etmek istiyorum:
Fatih Koca, Emrah Hatipoğlu, Erdoğan Ateş, Mehmet Tıraşcı, Alper Akdeniz, M. Asım Akkuş, Muhammet Sevinç, Furkan Ceylan, Hasan Özayrancı, Buğra Sercan Sahil ve Burdur Tasavvuf Mûsîkîsi Korosu’nun saygıdeğer hocaları ve sevgili öğrencileri…
Kısacası; haddim olmasa da mücrim bir mû’min, organik bir Burdurlu, nâçiz bir gazeteci ve sade bir vatandaş olarak ben her iki programın akıl hocaları ve icracıları başta olmak üzere bu çorbada tuzu bulunan herkese teşekkür etmek istiyorum ve bu programla ilgili bir hatırlatama da bulunmak istiyorum:
Şöyle ki; ‘bu tür etkinlik veya programların diğer âlimlerimiz, sevgi ve saygıdeğer hocalarımız, meselâ ‘Hacı Rahmi Sultan Hazretleri, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Büyük Şeyh İbrahim Burdurî, Şeyhzâde Ali Efendi ve yine Şeyhzâde Ömer Efendi, Ahmet Faki(h)’ ve diğer din büyüklerimiz için de düzenlenmeli’ diyorum…
Şimdi de ‘Merhum Ahmed Hatipoğlu anısına ve birbirinden güzel eserler icrâ edilen Tasavvuf Musîkîsi Konseri hakkındaki görüş ve düşüncelerime geçmek, buna geçmeden önce de iki saygıdeğer Adliye Mensubumuza teşekkür etmek istiyorum:
Yukarıda da hatırlattığım gibi, çok arzu etmeme rağmen ben sabahleyin ve aynı yerde gerçekleştirilen Sempozyuma katılamadım; Dolayısıyla da o konu hakkında bir bilgi ya da görgüye sahip olmadığım için herhangi bir yorumda bulunamıyorum. Ancak, o sempozyumun da çok iyi güzel geçtiğine ve maksadına ulaştığına inanıyorum… Ve benim gördüğün kadarıyla Tasavvuf Mûsîkîsi Konseri’ni dinlemeye gelen, konseri başından sonuna kadar pürdikkât dinleyen ve alkışlayan Burdur protokolünün iki değerli üyesinden biri Burdur Cumhuriyet Başsavcısı Osman Kara Beyefendi, diğeri ise Adalet Komisyonu Başkanı Mûsâ Talip Beyefendi idi. Ki, çıkışta ve ayaküstü konuştuğum Başsavcımız da Adalet Komisyonu Başkanımız ve arkadaşları da bana, konseri çok beğendiklerini belirtiler ve emeği geçenlere teşekkür ettiler… Ben de onlara buradan teşekkür etmek istiyor, ‘ayaklarına, gözlerine ve gönüllerine sağlıklar diliyorum…
Her nedense biz Burdurlular ‘unutkan bir yapıya sahip olduğumuzdan veya dünya meşakkatine kendimizi kaptırdığımızdan mıdır nedendir bilmiyorum’ İlimizin yetiştirdiği ya da İlimiz de yetişen, herhangi bir kurum ve kuruluşumuzda görev yapan, hattâ hâlihazırda görev yapmakta olan değerli bürokrat ve teknokratların olduğu gibi; sevgi ve saygıdeğer ilim ve bilim insanlarının kıymetlerini de bilmiyoruz maalesef… Biliyorsak bile bunu kendi kendimize ya da kendi aramızda konuşuyor, dışa vuramıyor veya dışa yansıtamıyoruz!
Hasılı; Amerikalı Düşünür ve Yazar Ralph Waldo Emerson;
“Okumayı bilmezseniz, yürümeyi bilmezsiniz, bir yaprağın güzelliğini takdir edemezseniz, yaşamıyorsunuz demektir. Hayatın bütününü anlamanız gerek, sadece küçük bir parçasını değil. İşte bu yüzden okumak zorundasınız, işte bu yüzden gökyüzüne bakmak zorundasınız, bu yüzden şarkı-türkü söylemek, şiirler yazmak, acı çekmek ve anlamak zorundasınız; Çünkü tüm bunlar bir hayattır…” derken;
İbn-i Sînâ,
“İLİM VE SANAT TAKDİR EDİLMEDİĞİ YERDEN GÖÇ EDER”
Muhammed Bozdağ;
“DOSTLUĞUNUZU TAKDİRLE, DİNLEYEREK
VE ÖNEMSEYEREK GESTERİNİZ”
C.W. Hall;
“BAŞKALARININ İYİ TARAFINI BULUP TAKDİR
ETME ALIŞKANLIĞI, İNSANIN RUHUNU ZENGİNLEŞTİRİR”
Robin Sherma,
“DÜZENLİ OLARAK ÖDÜLLENDİR. BIKIP USANMADAN
TAKDİR ET…” Diyor!
Ben nâçiz de pop, rock, caz, rap, batı, doğu ve benzer yabancı müziklerin gölgesinde kalan yerli şarkı, türkü ve klasik veya Türk sanat müziklerimizle beraber unutulmaya yüz tutan Tasavvuf müziğimizi bizlere tekrar hatırlatan ve bunu da en güzel bir şekilde yapan tüm hocalarımıza ve öğrencilerine tekrar tekrar teşekkür etmek ve bu vesileyle tüm ölmüşlerimize rahmetler dilemek diliyorum. Ve b konuda son olarak ‘yerli, millî ve dînî değerlerimizin tamamına sahip çıkalım!’ diyor ve geçte olsa merhum Hatip Hocamızı ve evlâtlarını hatırlayan, gerekli değeri veya önemi veren MAKÜ’müze; gündüz gerçekleştirilen sempozyuma ve akşam icra edilen Tasavvuf Mûsîkîsi Konserine katılan tüm hemşerilerimize yürekten teşekkür etmek istiyor, herkese saygılar sunuyorum.
TAKDİR YÜZÜNDEN KAYBETTİĞİN ŞEYLER
MUHAKKAK SENDEN BİR BELÂYI GİDERİR.
BUNU BÖYLE BİL! Hz. Mevlânâ (r. aleyh)
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)