İlgilenenlerin veya ilgililerin bilecekleri gibi, Bir(leşmiş Milletler (BM) 1999 yılında ve ‘gençlerin toplum içindeki yerine ve rolüne dikkât çekmek ve problemlerine yönelik farkındalık oluşturmak maksadıyla 12 Ağustos tarihini ‘’Dünya Gençlik Günü’’ olarak kabul ve îlân etmiş! Amma velâkin dünya da ne genç kaldı ne de günleri kutlanacak gençlik..! Çünkü günümüzde hemen her şey gençlerin medenî, millî, dînî veya beşerî ve benzer ne kadar ahlâkı varsa (ne kadarı kaldıysa tabii) sistem bunların tamamını bozmak üzere kurgulanıyor ve müesses nizamın kifayetsiz, merhametsiz ve ahlâksız bekçileri gençleri her türlü ahlâksızlığın ağına düşürmek veya içine çekmek için her yolu deniyor ve maalesef ki maalesef başarılı da oluyorlar… Çünkü Mehmed Akif Ersoy’un ‘’Hadi gel yıkalım şu Süleymaniye’yi desen; iki kazma kürek, iki de ırgat gerek. Ancak hadi gel yapalım şunu geri desen, bir Sinan gerek, bir de Süleyman…” dediği gibi oluyor! Yani herhangi bir şeyi yapmak yıkmak kadar kolay olmuyor…
Herkesin bildiği ve kabul ettiği gibi, gençlik bir insanın hayatında yaşadığı en harekeli, en heyecanlı, en güçlü kuvvetli zaman dilimi veya bölümü olarak kabul edilir ki, Anadolu da gençler için ‘delikanlı’ denir, dolayısıyla da gençlik bir gencin kanının kaynadığı zaman dilimi olarak yorumlanır! Ve bu hareketliliğin etkin ama verimli kullanımı ise diğer bir odak noktası olur…
Dünyanın gençliği ayrı bir konu ama Ülkemizin, ulusal ya da millî gençliği büyük bir çöküntü içinde maalesef… Gençliği bu çöküntüden kurtarmak için de bireylere ve ailelere büyük görev düşerken, en büyük görev devlete, dolayısıyla da Millî Eğitim Bakanlığı’na, (öğretmenlere) Diyanet İşleri Başkanlığına, (din görevlilerine ve gönüllülerine) Kültür ve Turizm Bakanlığına, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına, Gençlik ve Spor Bakanlığına, artı basın yayın organlarına, hattâ bunların okurlarına, yazarlarına, dinleyicilerine ve izleyicilerine düşüyor! Çünkü genelde dünya, özelde Ülkemiz gençliği büyük bir çöküntü içinde ve gençliği çöken bir devletin, dolayısıyla da milletin ayakta kalması, kalsa bile rahat edip huzur bulması mümkün olmaz-olamaz!
Hemen herkes gibi ‘bir zamanlar’ biz de gençtik… Ve biz hızlı bir şekilde yaşlanmaya doğru giderken, Allah’a (c.c) bizlere biri ikiz 3 erkek evlâdı lütfetti… Derken bu 3 evladımızdan da 2’şer tane olmak üzere biri kız 6 torun bahşetti elhamdülillah… Yani biz yaşlanır, evlâtlarımız da orta yaşlı grubuna doğru ilerlerken, torunlarımızdan 3’ü çocuk, 3’ü de genç kategorisine girdiler ve bir süre sonra 6 torunumuzun tamamı gençler kategorisine girecekler inşaAllah… O nedenle ben genelde ülkemin, özelde de ailemin geleceği hakkında ciddi endişeler taşıyorum… Çünkü, yıkıcılar ülkemizin gençliğini ellerine kazma kürek alarak değil, oturdukları yerden ve sosyal medya ya da basın yayın organları üzerinden, dolayısıyla da kolay yollardan yıkmaya çalışıyor ve çok başarılı da oluyorlar maalesef…
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; ‘genelde dünyanın, özelde de ülkemizin, dolayısıyla da ailelerimizin kaybetmekte oldukları gençliği korumak, en azından bozulmamışları korumak, bozulanları da düzeltmek için devlet-millet el ele ve gönül gönüle vermeli. Gençliğimizi, dolayısıyla da geleceğimizi maddî manevi yangından kurtarmak için elden gelen yapılmalı!’ diyor ve çoğu zaman olduğu gibi, bu günkü yazımı da bir Hadis-i Şerif ile birlikte ünlü devlet, ilim ve bilim insanlarının gençler hakkında söyledikleri özlü sözlerle noktalamak istiyor, herkese saygılar sunuyorum.
İNSANOĞLUNA ŞU BEŞ ŞEYDEN HESAP SORULMADIKÇA
ONUN AYAKLARI KIYAMET GÜNÜNDE RABB’İNİN
HUZURUNDAN AYRILMAYACAKTIR. 1-ÖMRÜNÜ NEREDE
TÜKETTİĞİNDEN, 2-GENÇLİĞİNİ NEREDE YIPRATTIĞINDAN
3-MALINI NEREDE KAZANDIĞINDAN. 4-NEREDE
HARCADIĞINDAN. 5-ÖĞRENDİĞİ İLİMLE NASIL AMEL
ETTİĞİNDEN…
GERÇEKTEN ALLAH (c.c) MELEKLERİNE KARŞI, KENDİSİNE
İBÂDET EDEN BİR GENÇLE İFTİHAR EDEREK BUYURUYOR:
‘EY! ŞEHVETİNİ BENİM İÇİN BIRAKAN GENÇ! EY GENÇLİĞİNİ
BANA BAĞIŞLAYAN GENÇ! SEN BENİM NEZDİM DE
MELEKLERİN BAZISI GİBİSİN. ALLAH, GENÇLİĞİNİ İTAAT
YOLUNDA ZENGİNLEŞTİREN GENCİ SEVER ve ALLAH (c.c)
KÖTÜLÜĞE İLTİFAT ETMEYEN GENCİ, EMSALLERİNE KARŞI
ÜSTÜN TUTAR! Hz. Muhammed (sav)
İKİ ŞEYİN ELDEN GİTMESİNDEN DEĞERİNİ ANLAMAK ZORDUR
BİRİ SAĞLIK, ÖTEKİ DE GENÇLİKTİR! Hz. Ali (r.a)
GENÇLER CESARETİMİZİ TAKVİYE VE İDAME
EDEN SİZLERSİNİZ. SİZ ALMAKTA OLDUĞUNUZ
TERBİYE VE İRFAN İLE İNSANLIK VE MEDENİYETİN
VATAN SEVGİSİNİN, FİKİR HÜRRÜYETİNİN EN
KIYMETLİ TİMSALİ OLACAKSINIZ. YÜKSELEN YENİ
NESİL! İSTİKBAL SİZSİNİZ… K. Atatürk
GENÇLİĞİNİ EĞLENMEKLE GEÇİREN, İHTİYARLIĞINI
AĞLAMAKLA GEÇİRİR! A. Fuat Başgil
GENÇLİĞİNE GÜVENİP DE ‘VAKİT ÇOK ERKEN’
DERKEN, BELKİ ‘ELVEDA’ DİYEMEZSİN GİDERKEN!
N. Fazıl Kısakürek
GEÇLİK BAHARA, İHTİYARLIK İSE KIŞA BENZER.
ÖYLE Kİ, ARKASINDAN BAHAR GELMEYECEK!
Firdevsi
MİLLETİN GENÇ UNSURLARI BOZULMAZ, O ANCAK
YETİŞKİN İNSANLAR BOZULDUĞU ZAMAN BOZULUR!
Charles D MontesQuieu
GENÇLERİN YETİŞMESİNE ÖNEM VERİNİZ ÇÜNKÜ
BU YOLDA EN KÜÇÜK İHMAL ÜLKENİN YAPISINI VE
GELECEĞİNİ YOK EDER! Aristetoles
GEÇLİK, SAHİP OLMAYA DEĞER TEK ŞEYDİR VE BU
GENÇLİĞİN SAHİP OLDUĞU TEK ŞEYDİR!
Edgar Watson Howe
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)