Hemen herkesin bildiği ve büyük bir üzüntüyle öğrendiği gibi, Filistin Devletinin ve İslâm davasının ölümüne savunucusu olan İsmail Heniye, güya İslâm ülkesi, sözde Mollalar beldesi olan İran’da gerçekleştirilen hain ve kahpe bir saldırı sonunda şehid edildi… O nenenle ben daha yazımın başında Merhumun kısa bir tanıtımını yapmak, ondan sonra da işlenen bu menfur cinayet hakkındaki görüş ve düşüncelerime geçmek istiyorum:
Şöyle ki, 1962 yılında ve Filistin’deki El Şati kampında dünyaya gelen İsmail Heniyye, ilk öğretimini Bir(leşmiş! Milletlerin (BM) Yakın Doğu’daki Filistin Mültecileri Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) tarafından yönetilen kurumlarda alan Heniyye, Gazze İslâm Üniversitesi’nde Arap Edebiyatı okumuş ve o sırada Hamas ile tanışmış olan ve önceki gün tam İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (sav)’in yaşında iken (63) şehid edilmiş olan bir Mücâhid. Yani genç yaşta Filistin davasına dahil olan ve Filistin halkına ölümüne sahip çıkan Heniyye, 1980’yi yıllarda da Filistin’in kahraman savunucularına, Mücahidlerine fiilen katılmış ve önceki günde kahpe bir saldırı sonunda şehid edilmiş olan büyük bir dava adamı… O nedenle ben konuma girmeden önce, Heniye’ye Cenab-ı Hakk’tan ganî ganî rahmetler, Hamas üyelerine ve İslâm Âlemine baş sağlığı dilemek istiyorum…
Her nedense biz, Allah (c.c) yolunda öldürülenlere, yani şehid olanlara hakkımızı helâl etme gibi bir yanlışa düşüyoruz… Oysa bizim şehidler üzerindeki haklarımız, şehidlerin bizim üzerimizde olan hak ve hukuklarının yanında esamesi bile okunmaz… Ve geçtiğimiz çarşamba günü, bir çok cami de olduğu gibi, biz de İsmail Heniye için Ulucami de ve ikindi namazından sonra gıyâbî cenâze namazı kıldık ve namazdan sonra Haniyye’ye olan haklarımız helâl ettik! Oysa asıl biz Ondan helâllik istemeliydik!.. Çünkü O, yıllardır İslâm davası için çalışmış ve biz Müslümanlar için sahada ve fiilen çarpışmış olan bir İslâm askeri, Filistin ve Gazze savunucusu İslâm Mücâhidi idi!
Cenab-ı Hakk Kitab-ı Kadiminin ve Tevbe Sûresi’nin 9/52. Ayeti kerimesinde, “De ki; ‘siz iki iyilikten biri dışında bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Bize Allah’ın ya kendi katından veya bizi ellerimizle sizi bir azaba uğratmasını bekliyoruz. Haydi sizde bekleyin, bizde sizinle birlikte beklemekteyiz…” buyuruyor…
Cenab-ı Hakk bu ayeti kerimesinde iki iyilikten biri şahadet ya da zaferi işaret ediyor. Yani, Allah’ımız (c.c) bize bir Müslüman için Allah yolunda kazanacağı zafer de zafer için verdiği mücadele de şehidlik sevabı olduğunu hatırlatıyor!
Hâsılı; mazlum ve mağdur ama ölümüne mücadeleci bir Müslüman olan, mazlum ve mağdur Filistin halkının gasp edilmiş tüm haklarının, çiğnenmiş olan hukuklarının geri alınması için yarım asırdır mücadele veren İsmail Heniye, hain, terörist, Siyonist İsrail’in 75-76 yıldır Filistin de, 10 aydır da Gazze de yaptığı katliamları durdurmak için ölümüne mücadele vermekle kalmayıp aynı zaman da İslâm Alemi ve tüm inananlar için ide mücadele vermişti! O nedenle, O sadece bir Filistin ya da Gazze şehidi değil, İslâm davasının ortak şehididir ve ona göre değerlendirilmelidir…
Yine herkesin bildiği gibi, Hamas’ın Siyasi Büro Şefi ve aktif bir din adamı olduğu ve başta Siyonist İsrail, Emperyalist ABD olmak üzere İslâm karşıtı tüm ülkelerin hedefi durumunda olan İsmail Heniye; İran’ın Başkenti Tahran’da ve İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin merasiminde uğradığı alçak bir saldırı sonunda şehid edilmiş ve Heniye’nin şahadeti İslâm Âlemini ayaklandırmış, Müslümanları derin bir üzüntü ile beraber öfkelendirmişti!
Her neyse; konu derin, konuğum daha derin. O nedenle ben konuyu işin uzmanlarına bırakıyor; Haniyye’yi Emperyalist ABD destekli Siyonist ve terörist İsrail’ mi şehid etti yoksa bir başka ülke mi onu bilmiyorum ama bu şehadette İran’ın büyük ihmali, ayıbı ve vebali olduğunu biliyorum. Çünkü, iki de bir İsrail’i yok etmekle tehdid eden ve yalancı pehlivan gibi perdah veren İran’ın yöneticileri, Başkentlerine kadar saldırı düzenleyebilen ve Filistin’in ölümüne savunucusu olan bir Mücahidi koruyamadılar…’ diye düşünüyorum.
Velhâsıl-ı kelâm; suçsuz yere bir insanı öldüren kişi bütün insanlığı öldürmüş kadar günaha girdiği veya gireceği gibi; canını cânânını, ırzını namusunu, dînini ve ülkesini savunmakta olan bir Müslümanı öldürmekte bütün Müslümanları öldürmüş hükmüne girer. Ve Heniye’de bu saydığım tüm değerleri savunurken şehid edilmiştir… O nedenle ben ‘mükellef tüm Müslümanlar Heniye ve Heniye gibi şehidlerin tamamından helâllik dilemeliler! Çünkü O, sırf Filistin ve Gazze’yi değil, Müslümanların, httâ tüm masumların haklarını hukuklarını savunurken şehid edildi…’ diyorum.
Hülâsâ-i netice; Heniye’nin İran’ın Başkenti Tahran da şehid edilmesi en çok İran’ın aleyhine olmuştur. Ki, bazı stratejistler ve dış politika uzmanları, Hehiye’yi İran’ın şehid etmiş olabileceğini dahi iddia ediyorlar… Bendeniz de Heniye’yi kim şehid etti ve şehid edilmesine göz yumdu onu bilmiyorum, ama katiller tüm Müslümanların bedduasını aldılar… Şu aşamadan sonra da bizim elimizden ‘Heniye’yi ve Heniye gibi şehid ve gâzîleri vuran eller kurusun!’ demekten başka bir şey gelmiyor’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
CANIM KUDRET ELİNDE OLAN ALLAH’A (c.c)
YEMİN EDERİM Kİ, BİR MÛ’MİNİN ÖLDÜRÜLMESİ
ALLAH KATINDA, DÜNYANIN ZEVAL BULUP YOK
OLMASINDAN DAHA BÜYÜK (BİR HADİSE)DİR!
KIYÂMET GÜNÜ İNSANLAR ARASINDA İLK
GÖRÜLECEK DAVA, KAN DÖKMEKLE İLGİLİ
OLANLARDIR… Hz. Muhammed (sav)
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)