Birçoğumuzun bildiği, hattâ ezberlediği gibi, Dünya da ve Ülkemiz de ‘10-17 Aralık târihleri arası’, “İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası” olarak görülüyor-gösteriliyor, kabul ediliyor ve her adı olup kendisi ya da uygulaması ‘olmayan’ mevhumlar gibi bu gün ve haftalar da kutlanıyor!.. O nedenle ben dünyanın hiçbir yerinde ve vatandaşlara veya halklara verilmeyen insâni hakları ve yine Dünyanın hiçbir yerinde olmayan demokrasi uygulamasını biraz açmak ve bu iki aldatmaca gün ve hafta hakkındaki görüş ve düşüncelerimi siz sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum:
Günümüzde (istisnâlar hâriç tabi) birçok insan kendisi için istediği iyi güzel bir şeyi bir başkası için istemediği gibi, kendine yapılmasını istemediği bazı kötü-çirkin şeyleri başkasına yapılmasında da bir beis görmüyor-göremiyor, hattâ bunlardan zevk alıyor maalesef! Oysa bu konuda Yüce Rabb’imiz Kur’an-ı Kerîmi’nde ve İsrâ Sûresi’nin 70’inci, Tin Sûresi’nin ise 4’üncü Âyet-i Kerîmesinde, “Biz gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık… Allah (c.c) insanı yaratırken eşref-i mahlûkat olarak yaratmıştır, ama insan kendine verilen istidatları kullanarak ister alayı illiyin’e çıkar, ister esfeli sâfiline iner…” buyururken; sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’de mealen, “Nefsimi elinde tutan Allah’a (c.c) yemin ederim ki, bir kişi hayırdan kendisi için istediğini, Müslüman kardeşi için istemedikçe kâmil bir mû’min olamaz, mükemmel bir şekilde îman etmiş olamaz..!” buyuruyor.
Kısacası; Cenab-ı Allah-Yüce Yaratıcı yaratmış olduğu kullarının tamamını eşrefi mahlûk, yani insanların hepsini şerefli insan olarak nitelendirir ve o derece önem verirken; sevgili Peygamberimiz de insanların kendileri için istedikleri iyi-güzel bir şeyi bir başka kardeşi için istemedikçe ve kendisine yapılmasını istemediği kötü-çirkin bir şeyi de bir başkasına yapar veya yapılmasını isterse, o insan kâmil bir Mû’min olamaz diyor… Ancak günümüzde bir Allah’ın kulu ve sevgili Peygamberinin ümmeti olduğu iddiasında bulunan insanlar maalesef ki maalesef ne Allah’ın (c.c) kulluğuna, ne de sevgili Nebîsi Hz. Muhammed (sav)’in ümmetliğine yaraşır ve yakışır davranışlarda buluyorlar… Daha doğrusu günümüz insanı Allah’ın kulu ve Peygamberinin ümmeti olmak yerine enâniyetinin, egosunun, bencilliğinin, kaprisinin, kibrinin, kininin, garezinin ve nefretinin esiri, maddenin-metanın, veya eşyanın, daha doğrusu dünya malının kölesi olmuş durumda… O nedenle kendisinden başkasını düşünmüyor, ‘benden sonra isterse tufan olsun, isterse boran’ diye düşünüyor!
Demokrasiye gelince;
HERKES KENDİNE DEMOKRAT, HERKES
KENDİSİ İÇİN ‘DE-MOK-RA-Sİ’ İSTİYOR!
Demokrasi, genelde seçimlerle özdeşleştirilir. Ancak yöneticilerin oyla belirlenmesi-seçilmesi demokrasinin tek kriteri veya ölçüsü değildir. Yani, demokrasinin farklı ölçüsü veya kriterleri olmasına rağmen bazılarına göre demokrasinin 6 tane şartı var... Bunlar etkin siyasal makamların seçimle işbaşına gelmesi, düzenli aralıklarla yapılan seçimler, serbest ve âdil seçim, birden fazla siyasi partinin varlığı, muhalefetin iktidar olma şansı ve temel hakların tanınmış ve güvence altına alınmış olması... Ancak, sırf bu maksatla demokrasiyi ‘seçimlerin yapılmış olmasıyla eş değer görmek’, demokrasiyi dar bir alana sıkıştırmaya ve tanımlamaya yol açar. Bu da demokrasi bazılarının işine yarasa bile, birçok kişinin, bilhassa sade vatandaşın ve garip gurebanın işine yaramamasına neden olur!
DEMOKRATLIK İSE;
Kişilerin saygınlığına değer ve önem veren, kişilerin karşılıklı anlayış içinde birbirlerine özgürlük tanımalarını ve bütün için sorumluluk-mesûliyet duymalarını bir arada yaşamalarını temel alan bir hayat modeli olarak tarif ediliyor…
İNSAN HAKLARI ŞÖYLE TARİF EDİLİYOR!
İnsan Hakları Evrensel Beyannâmesi’ne göre, “Tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olmasıdır… Herkes cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, tabiiyet, düşünce farkı, ulusal veya toplumsal köken, zenginlik gibi olmaksızın kanun karşısında eşittir…
Yani insanların en temel hakları yaşama hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı, düşünce ve ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, özel hayatının gizliliği hakkı, adil yargılanma hakkı, mülkiyet hakkı, seme seçilme hakkı… Evlenme hakkı, beslenme ve barınma hakkı, kanun önünde eşit olma hakkı, genel oy hakkı, protesto etme hakkı, eğitim hakkı, sağlık hakkı, bilim ve kültür hakkı…” var!
Ve bu haklar yıllar önce ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından istisnasız ve kâğıt üzerinde belirlenmiş ve herkese verilmiş olan insan haklar!.. Ancak dünya da insanlara (istisnaları hariç) bu hakların 10’da biri bile kullandırılmıyor maalesef…
Uzun lâfın kısası, meselenin hâlâsâsı; Yüce Yaratıcı insanları eşit yaratmamış! Nedeni de ‘herkes birbirine hizmet etsin!’ diye. Ve Allah (c.c)’ı Kendisi hiçbir insana haksızlık yapmadığı gibi, insanların birbirlerine de haksızlık yapmalarını da yasaklamış. Yani Mevla iyiliği emretmiş, kötülüğü yasaklamış… Amma ve lâkin, genelde günümüz insanı, özelde de yöneticiler kendilerinden.. saymadıkları kişileri insandan bile saymıyorlar ve insandan saymadıkları kişilere her türlü haksızlığı yapıyor, her türlü işkenceyi reva görüyorlar… O nedenle ben genelde yönetici veya idarecilere, özelde de gücü elinde bulunduran kişilere, ‘eşitler arasında eşitlik sağlamalarını ve boynuzsuz koyunun boynuzlu koyundan hakkını alacağı, dolayısıyla da ananın babanın evlâdından, evlâdın anasından babasından kaçacağı mahşer ve hesap gününü unutmamalarını diliyor, herkese saygılar sunuyorum.
BÜTÜN İNSANLAR BİR TAKRAĞIN DİŞLERİ GİBİ EŞİTTİR…
SİYAHIN BEYAZA, BEYAZIN SİYAHA ÜSTÜNLÜĞÜ YOKTUR!
Hz. Muhammed (sav)
ALLAH (c.c) SENİ ÖZGÜR YARATMIŞKEN,
BAŞKASININ KÖLESİ OLMA. H. Ali (r.a)
İNSAN HAKLARI UYGAR HAYATIN TEMELİDİR.
ÇAĞIMIZIN EN ÜST DEĞERİDİR, GÜVENCESİ
DEMOKRASİDİR… K. Atatürk
ÖZGÜRLÜK İÇİN GÖKYÜZÜNÜ SATIN ALMANIZA
GEREK YOK. RUHUNUZU SATMAYIN YETER…
Nelson Mandela
BİR TEK KİŞİYE YAPILAN HAKSIZLIK, BÜTÜN
TOPLULUĞA YÖNELMİŞ BİR TEHDİTTİR…
Montesquieu
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)