Herkesin bildiği ya da görüp duyduğu gibi, Gâvuristan’ın iki devletinden biri olan İs-veç! ve Danamarka!’ da gün geçmiyor ki, bir Kur’an düşmanı meydanlara çıkıp polislerin gözetimi, koruması altında Müslümanın değil tamamına, bir sayfasına, hattâ bir harekesine bile zarar gelmesini istemeyecekleri ve yoluna canlarını verebilecekleri kadar değerli bir kitap olan Kur’an-ı Kerim’i yakmasın… Oysa hiçbir aklı başında ve bilinci yerinde Müslüman, ‘tahrif edilmiş bile olsa’ bir İncil’i, Tevrat-ı ve Zebur’u ya da birilerinin kutsal saydıkları kitapları yakmaz-yaktırmaz ve mekânları yıkmaz-yıktırmaz! Ancak, diğer bazı ülkeler varsa da, biri İs-veç, diğeri de Danamarka olmak üzere iki Ülke de bir ateist, Allah, Peygamber, İslâm, din diyanet ve Kur’an düşmanı iki de bir çıkıyor ve polislerin kontrolünde veya gözetiminde Kur’an yakıyor ve bu ülkenin polisleri veya yöneticileri bu koruma ayıbını ve günâhını >Ülkelerinin demokrasisine, ifade özgürlüğüne ve sairesine< bağlıyorlar! Ki, Danamarka da ve bundan bir süre önce bir ateist veya bilmem ne i(s)t Peygamber Efendimiz (sav)’in kara-katürünü yapmış ve yakmıştı!… Ancak bunu yapan haine Danamarka Yönetimince veya mahkemelerince en küçük bir ceza gelmemiş; bu da diğer Allah-Lillâh, Kur’an ve Peygamber düşmanlarını cesaretlendirmiş, cüretlerini artırmıştı!
İS-VEÇ İLE DANAMARKA’DA DEMOKRASİ VE
ÖZGÜRLÜK SADECE “KUR’AN YAKICILARINA’
İŞLİYOR, ENGELLEMEK İSTEYENLERE İSE YOK
Bu ülkeler de demokrasi veya özgürlük Kur’an yakan kişilere işliyor, yakmak isteyenleri engellemek veya protesto etmek isteyenlere ise hiç ama hiç işlemiyor maalesef...
MİLYARLARCA MÜSLÜMANIN KUTSAL KİTABI
OLAN ‘’KUR’AN-I KERİM’E’ SALDIRMAK İFADE
ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİL, KÜFRÜN TA KENDİSİDİR!
Bir Allah (c.c) kitabı olan Kur’an’ın ve sevgili Peygamberinin kara-katürünü! şehirlerinin merkezinde yakılmasını seyreden, hattâ yakanları koruyan İs-veç ve Danamarka(!) polisi; bu iğrenç mi iğrenç, günâh mı günâh yakma olayını ülkelerinin demokrasileri veya fikir ya da ifade özgürlükleri ile îzah etmeye çalışıyorlar… Dolayısıyla da hem kuyruklu yalan söylüyorlar hem de günâhlarını katmerleştirerek Cehennem ateşlerini körüklüyorlar!
BU ÜLKELERİN MALLARINI ALMAYARAK EN
AZINDAN FERDÎ TEPKİMİZİ GÖSTEREBİLİRİZ
ANCAK BUNU BİR ŞEKİLDE ÎLÂN ETMELİYİZ!
Yeryüzünde şu anda 8 milyara yakın insan yaşıyor ve bu insanların da 2 milyara yakınını Müslümanlar oluşturuyor… Bu rakamlar da, yeryüzünde ve şu anda yaşayan her 4 kişiden 1’inin şöyle ya da böyle ama mutlaka bir Müslüman oluğunu gösteriyor. Ancak, Ülkemizdeki Müslümanlar dâhil, bu iki Kur’an yakan kişiye sınırsız özgürlük verirken, Kur’an’ın yakılmasını engellemeye çalışanları ise göz altına alan, dolayısıyla da Kur’an sevdalılarını cezalandıran İs-veç ve Danamarka gibi ülkelerin ürünlerini almaya satmaya devam ediyoruz… O nedenle, ben ‘hükümetler veya devletler bunu yapmasalar-yapamasalar bile biz vatandaşlar olarak ‘ve en azından belli bir süre’ bu ülkelerin yaparak tarafımızı belli etmiş olalım!’ derim. Ancak herkes hangi mal hangi ülkenin onu bilemeye bilir… Onun için bu konu da duyarlı olan gazeteler, basın yayın kuruluşları, en azından sosyal medya organları bu iki ülkenin ürünlerini ‘bu günlerde’ sayfalarında mutlakâ îlan etmeliler, dolayısıyla da kamuoyuna mâledip halkı bilgilendirmeliler!
BİR KARINCA KADAR DUYARLI OLAMAZ MIYIZ?
Bir çoğumuzun bildiği gibi, Hz. İbrahim’imin Nemrud tarafından ateşe atıldığı haberini alan küçük bir karınca, o küçük ağzına aldığı suyla yolda yürürken kendisini gören kişilerin ‘sen bu ayaklarla Hz. İbrahim’in yakıldığı yere ulaşman mümkün olmadığı gibi, senin o küçücük ağzındaki su da bir yangını söndürmeye yetmez!’ sözleri üzerine, ‘’Olsun! Hiç olmazsa tarafımı belli ederim…” der!
Bendeniz de ‘bir karınca misâli’ bu iki ülkenin ürünlerini bir süreliğine de olsa almayalım satmayalım! Dolayısıyla da bir Allah kelâmı olan Kur’an-ı Kerimden ve sevgili Peygamberinden yana olduğumuzu gösterelim!’ diyor, herkese ‘İs-veç ve Danamarka protestolu ve Kur’an sevdalı!’ saygılar sunuyorum.
HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN, DİLSİZ ŞEYTANDIR!
Hadis-i Şerif
HAKSIZ GÜÇ ZÂLİM, GÜÇSÜZ HAK ÇARESİZDİR.
HAKLI OLMAK SİZİ TATMİN ETMEZ, MUTLAKA
GERİ KALANLARIN HAKSIZ OLDUKLARINI DA
İSPATLAMAMIZ GEREKİR…
HAKSIZLIK YAPANIN SEFÂLETİ, HAKSIZLIĞA
UĞRAYANIN SEFÂLETİNDEN DAİMA DAHA FECİDİR!
İNSAN OLABİLMEK İÇİN DÜNYADAKİ HAKLARIMIZI
İSTEMEK ZORUNDAYIZ…
HAKSIZLIĞI HER KABUL EDİŞ, DAHA BÜYÜĞÜNÜ DOĞURUR.
İNSAN DÜNYA DA BİR HAK’DAN BİR DE HAKSIZLIĞA
UĞRAMAKTAN KOKMALIDIR:
Özlü sözlerden seçmeler
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)