Biz de ‘oturma yatarsın, yatma uyursun’ diye bir deyim vardır ve bu deyimle oturan bir insanın eninde sonunda yatacağı, yatan bir insanında uyuyacağı vurgulanır! Hele oturan bir insan biraz uykusuz, biraz keyifsiz, rahatsız veya hasta ise o insan haydi haydi uyur!
Sürekli okurlarımın hemen anladıkları ya da anlayacakları gibi, sözü CHP’nin ünlü, anlı şanlı Vizyon Toplantısı’nda uyuklayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun saygıdeğer eşi Selvi Hanım’a getirmek istiyorum…
Yine bazı okurlarımın bilecekleri gibi, Selvi Hanım’ı o toplantı da uyuklaması birçok meslektaşım tarafından eleştirilmişti! Ancak en ağır ve en insafsız eleştiri Sözcü Gazetesi’nin ‘sözcü’ Yazarı Yılmaz Özdil’den gelmişti..!
Bahsime konu Yılmaz Özdil, 6 Aralık tarihili ve “Nâmert Gazeteci” başlıklı yazısında, “Sadece ben değil, herkes gördü. Günlerdir merakla beklediğimiz vizyon toplantısını ilerken benim de içim geçtiği için, hiç şaşırtıcı değildi.
Kılıçdaroğlu’nun benim de duygularımı yansıtan fotoğrafını twitter’dan paylaştım, ‘heyecan verici bir toplantı oldu dedim.
Aslına bakarsanız, yukarıda da izah ettiğim gibi, o fotoğrafı ben yayınlamadım, bizzat Chp’nin iletişim ekibi yayınladı.
Chp’nin prodüksiyon ekibi var, çekimi onlar yapıyor, rejisini onlar yönetiyor, medyaya frakans bilgileri veriliyor, isteyen televizyon kanalı o frekansa giriyor, ortak yayına katılıyor. Ben o fotoğrafı Chp’nin televizyonundan aldım.
Akademik sunum herkesin uykusunu getirdiği için, ben de izlerken uyukladığım için, hepimizin ortak duygularını yansıtan o görüntüyü paylaştım, “Heyecan verici bir toplantı oldu” dedim…”
Yılmaz Özdil, mâlûm yazısında Vizyon Toplantısında uyuklayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu’nu uzun uzun eleştirmiş ve Hanımefendi’yi yerden yere vurmuş! O nedenle ben orda uyuklayan Selvi Hanım’ı değil, önce O’nu oraya ‘hasta hasta’ getiren eşini, sonra da multivizyon yöntemiyle yapılan ve saatlerce süren vizyon toplantısını eleştireceğim:
KABAHAT ‘SELVİ HANIM’IN UYUKLAMASINDA
DEĞİL, HASTA OLDUĞU HALDE O TOPLANTIYA
GETİREN ve SAATLERCE ORADA TUTAN DA(!!)
Bir kere hasta olan, hele hele korona gibi bir bulaşıcı virisün kol gezdiği bir sırada ve yaklaşık 4 bin kişinin bir arada oturduğu bir toplantıya korona hastası olma ihtimali bulunan, yani korona olmasa bile ciddi bir rahatsızlığı bulunan ya da gözlenen ve yaşı da 70’ini aşmış bir hanımı maskesiz bir şekilde getirmek ve Onu 4 saat gibi uzun bir süre orada tutmak son derece yanılıştı… Ama Sözcü Gazetesi’nin sözlü sazlı, nazlı niyazlı ve imtiyazlı Yazarı Yılmaz Özdil; vizyon toplantısının bir çok CHP’liyi ve solcuyu sağcıyı olduğu gibi, kendisini de tatmin etmediği ispatlamak ve bir başka amacına ulaşmak için, vizyon toplantısını Selvi Hanım’ım uyuklaması üzerinden yapmış ama çok yanlış ve büyük ayıp etmiş..!
Uzmanlar, insanların herhangi bir konuşmayı dinleme ve anlama süresini 19 dakika gibi bir süre ile sınırlıyorlar! Hele hele bir toplantının konuşmacıları İngilizce konuşuyorlar ve salonda bulunanların yüzde 99,9’u İngilizce bilmiyor ve konuşmalar da 4 saat gibi uzun bir süre devam ediyorsa, orada değil bir hasta bayan, dünyanın en sağlam insanı bile uyuklayabilir, hattâ uyuyabilir! O nedenle ben uyukladığı için Selvi Hanım’ı zerre kadar suçlamıyor veya kınamıyorum. Ben sadece kendisini hasta hasta o toplantıya ve maskesiz bir şekilde getiren ve saatlerce orada tutan eşi Kemal Bey’i suçluyor veya eleştiriyorum…
ÖZDİL’İN… “ASIL MAKSADI” SELVİ HANIM’I ELEŞTİRMEK
DEĞİL; EŞİNİN CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞINI ÖNLEMEK
Şek ve şüphesiz bir solcu ya da katıksız bir sosyal demokrat, samimi bir CHP’li ve eski kalemi, yeni klavyesi keskin, kendisi veya dili sivri bir gazeteci olan Yılmaz Özdil’in, ‘hasta bir bayanı eleştirmesini büyük bir hata, hattâ ayıp olduğunu düşünüyorum… Ancak Özdil’in asıl maksadının Aslı Hanım’ın üzerinden eşi Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmasını engellemek veya önlemek olduğuna inanıyorum… Çünkü Yılmaz’ın gönlünde yatan ve cumhurbaşkanı adayı ve seçilme ihtimali en yüksek olduğuna inandığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğunu biliyorum...
MASUM BİR HANIM’A, KOCASININ ÜZERİNDEN
SALDIRIDA BULUNMAK ‘BÜYÜK’ HAKSIZLIKTIR!!
VE BUNU ‘KADIN HAKLARI GÜNÜ’NDE YAPMAK
SELVİ HANIM’IN ÜZERİNDEN ‘TÜM’ KADINLARA
YAPILMIŞ OLAN BİR AYIPTIR, SAY-GI-SIZ-LIK-TIR!
Her ağızlarını açtıklarında ya da köşe yazılarında çağdaşlıktan, laiklikten ve medeniyetten-medenîlikten ve insânîlikten dem vuran; kadına yapılan işkencelerden ve kadın cinâyetlerinden (güyâ) yakınan Yılmaz Özdil gibi kalemşör ya da klavyeşörlerin; gatececilerin veya televizyoncuların hattâ sosyal medya fenomenlerinin, hasta bir bayanın, anlamadığı bir dilden (İngilizce) yapılan ve 4 saat gibi uzun bir süre devam eden toplantı da uyuklamasını eleştiriyorlar! Bunu da Selvi Hanım’ın Kendisini veya Partisi’ni değil, kocasını yıpratmak, dolayısıyla da bugünlerde adaylığını açıklaması beklenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu yıpratmak ve aday olmasının önünü kesmek için yapıyorlar!
Bendeniz de, her nedenle olursa olsun, Selvi Hanım’ı destursuzca ve fütursuzca veya nezaketsizce eleştirenleri eleştiriyor, herkese ‘nezâketli’ saygılar sunuyorum.
NEZÂKET FİKİR VE AHLÂK KÜLTÜRÜNÜN
BİR SİMGESİDİR… BALTAYLA NAKIŞ İŞLENMEZ…
KİBARLIK DÜŞÜNCELERİN KIYÂFETİDİR…
NEZÂKET, İNSANIN GERÇEK DÜŞÜNCELERİ ARASINDA
SEÇİM YAPABİLME SANATIDIR…
BİR DOSTUNUZ YEMİŞ BAHÇESİNDE GEZİYORSA,
DALGIN GÖRÜNMEK EN BÜYÜK NEZÂKETTİR…
KABA BİR İNSANIN ELİNDEN SU BİLE İÇME…
BÜYÜKLERİ VE GEÇMİŞTEKİ DEĞERLERİ SAYGI İLE
ANANLARIN KENDİLERİ DE SAYGI İLE ANILIRLAR…
NEZÂKET HANGİ ŞEYDE BULUNURSA, MUTLAKA
ONU SÜSLER; HANGİ ŞEYDEN ÇEKİLİP ALINIRSA,
O ZAMAN DA O KİŞİYİ EKSİK VE ÇEKİLMEZ YAPAR!
Anonim
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)