Herkesin mâlûmu olduğu üzere, 14 Mayıs Pazar günü yapılacak olan Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel seçimlerine 15-16 gün gibi kısa süre kaldı. Dolayısıyla da başta Cumhurbaşkanı adayları, muhtemel Cumhurbaşkanı yardımcısı adayları ve milletvekili adayları olmak üzere hemen herkes hummalı bir seçim çalışması ile birlikte bâzen lüzumsuz, bâzen de seviyesiz bir ağız dalaşı veya sataşması içine girdiler! Ve gözüken o ki, Cumhurbaşkanı seçilme ihtimâli bulunan iki adaydan biri Cumhur İttifâkı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan, diğeri ise Millet İttifâkı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu… O nedenle bu adaylar, eleştiri oklarını devamlı birbirlerinin üzerine yöneltiyorlar! Ancak, yazı başlığımda da belirttiğim gibi, Millet İttifâkı’nın adayı il il, ilçe ilçe .. dolaşarak ki, geçtiğimiz Salı günü İlimize de geldi ve burada da bir açık hava mitingi gerçekleştirdiği. Burdur Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirdiği Miting de konuşan Kılıçdaroğlu, (Türkiye genelinde olduğu gibi) burada da uçuk vaatlerde bulunarak Millet İttifâkına oy kazandırmak ve kendisini Cumhurbaşkanı yapmaya yönelik vaatlerde bulundu.
Ancak Kılıçdaroğlu ülkeyi dolaşarak oy toplamaya çalışırken, uçuk vaatleri ve bâzı gafları nedeniyle de Millet İttifâkı’na oy kaybettiriyor! Dolayısıyla da rakibi olan Cumhur İttifâkına oy kazandırıyor!
KEMAL BEY ALEVÎ OLDUĞUNU SÖYLEYEREK
MÂLUMU ÎLAN ETTİ! ANCAK BU ÎLÂN O’NA
OY KAZANDIRMAZ HATTA KAYBETTİREBİLİR
Ülkemiz de herhangi bir sorun olmadığı ya da kalmadığı halde, yâni durup durukken ve olmayan bir başörtüsü sorununu ‘yasal güvenceye alalım..!’ tezini ortaya atan; geçtiğimiz hafta da Twetter hesabından bir video yayınlayan Kılıçdaroğlu, “Ben Aleviyim. Hakk Muhammed inancı ile yetişmiş samimi bir Müslüman’ım. Harama el uzatmam…” demiş… Dolayısıyla da mâlûmu îlân etmiş ve herkeste olması-bulunması gereken bir hasleti dillendirmiş… Oysa genelde her zaman, özelde de Erdoğan’ın hükümet ettiği günümüz Türkiye’sinde herhangi bir alevi sünnî ayrışması ya da çatışması, hattâ tartışması dahî yaşanmıyor elhamdüLillah, bundan sonra da yaşanmaz inşaAllah…
KILIÇDAROĞLU’NUN BURDUR’DAKİ VAATLERİ
BANA CEM UZAN’IN VAATLERİNİ HATIRLATTI!
Şimdiler de Fransa da ve krallar gibi yaşadığı konuşulan, ancak bir zamanlar Teleon, Kral TV, Dizi ve Max Haber, Star TV ve Star Gazetesi başta olmak üzere birçok televizyonun, radyonun ve basın yayın organının sahibi, yani devâsâ bir medya patronu, artı Çukurova ve Kepez Elektrik ile birlikte eski Îmar Bankasının sahibi ve Genç Parti’nin de kurucu Genel Başkanı olan Cem Uzan’ın da ‘seçim propagandası yaptığı esnada’ bir gök kubbeyi vaat etmediği kalmıştı ama yüzde 7 civarında bir oy alarak o dönem yüzde 10 olan Ülke barajının altında kalmıştı!
Ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılaçdaroğlu’nun genelde Ülke seçmenine, özelde de Burdur seçmenine verdiği sözler veya vaatler bana eski Genç Parti’nin Genel Başkanı ve şu anda Ülke kaçkını olan Cem Uzan’ı hatırlattı! Çünkü Uzan mâlûm holdinglerin, bankerlerin ve aralarında kendi bankasının da bulunduğu tefeci bankaların soyup soğana çevirdiği, ancak bu olumsuz durumu elinde bulundurduğu sayısız, güçlü kuvvetli medya organları vasıtasıyla unutturduğu Ülkemizin insanlarını Cennet Bahçesine benzer bir bahçede yaşatacağı vaadinde bulunmuştu! Ancak Uzan bu uçuk vaatlerini ve tutulması mümkün olmayan sözlerini, büyük bir basîret-öngörü ve ferâset-sezgi-anlayış sâhibi olan asil ve necip milletimizin sâdece yüzde 7’sine inandırabilmişti!
Hâsılı; hemen herkesin görüp bildiği ya da tahmin ettiği gibi, AK Parti’nin Genel Başkanı ve Cumhur İttifâkı’nın Cumhurbaşkanı adayı olan Recep Tayyip Erdoğan’da, tek kriteri madde olan ve kesesinden-kasasından başka bir şeye değer vermeyen insanları ve tabii ki fakru zarûret içinde yaşayan kişi ve aileleri memnun edebilmek için yumdu gözünü, açtı kesenin ağzını!
Kısacası ve açıkçası; Erdoğan, rakiplerinin desteksiz atışları, kaynaksız vaatleri ve mesnetsiz-dayanaksız sözleri karşısında hem seçim ekonomisi uygulamaya, hem de sert cümleler kurmaya başladı… Ancak CHP Genel Başkanı ve Millet İttifâkı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, tıpkı bekâra eş boşar gibi yapmaya ve hemen herkese mavi boncuk dağıtmaya başladı… Ve Kılıçdaroğlu’nun o süper, hattâ hiper vaatlerine kim inanır bilmiyorum ama ben yarım asırlık bir araştırmacı gazeteci, devamlı halkın içinde gezen dolaşan ve asgarî gelirle yaşayan ama her hâline şükreden bir vatandaş olarak Kılıçdaroğlu’nun o ‘altın tepsi içinde’ sunduğu vaatlerini yerine getirilebilir vaatler olarak görmüyor ve inandırıcı bulmuyorum… Çünkü hayal dünyası geniş olan ve parti bağımlısı kişiler hâriç, her gerçekçi ve aklıselim vatandaş gibi ben de ülkemin gerçeklerini, maddî mânevî durumunu, gelirini giderini ve geleceğini az çok biliyorum! Ve önce korona-19’un, sonra Rusya-Ukrayna savaşının dünya ile birlikte Ülkemizin ekonomisine, en son olarak ta Ülkemizin önemli bir bölümünde yaşanan deprem âfeti ile sel felâketinin devlet-millet bütçemize verdiği zararları ve açtığı maddî mânevî yaraları görmezden gelemiyorum. Hal böyle olunca da siyasîlerin uçuk vaatlerine veya tutulması mümkün olmayan sözlerine îtibar etmiyorum…
Kısacası ve açıkçası; konuştuğum birçok kişi gibi ben de Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaatlerini yerine getirilemez, bir dönem getirilebilse bile sonraki dönemlerde ülkemize büyük külfet getireceğine inanıyorum…
BU GÜNE KADAR BİR TANE SÜNNİ ADAY BİLE
KENDİSİNİN SÜNNİ OLDUĞUNU SÖYLEMEDİ!
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; yukarıda da izah etmeye çalıştığım gibi, Ülkemiz de bir dönem Türk-Kürt çatışması çıkarmak isteyen dâhilî ve hâricî düşmanlar, şükürler olsun ki, bu konuda başarılı olamayınca bir alevî-sünnî çatışması çıkarmayı denediler! Fakat Allah’ın (c.c) lütfü keremiyle, asil ve necip milletimizin de aklı selimiyle, engin ferâset ve basîretiyle bu konularda da başarılı olamadılar elhamdülillah, bundan sonra da olamazlar inşaAllah… Ancak insanının yüzde 98-99’u (ister Sünnî olsun ister Alevî) Müslüman olan bir İslâm Ülkesi’nde ‘sırf başörtülü oldukları için’ dışlanmış, horlanmış ve bir ‘kamusal alan’ uydurmasıyla birçok kurum ve kuruluşa, okula ve benzer yerlere girememiş olan insanlar; AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın iktidara gelmeleriyle birlikte böyle bir problemle karşılaşmazken; Kılıçdaroğlu’nun kel alâka bir konuyu gündeme getirmesinin hiçbir anlamı olmadığı gibi, konunun kendisine de, partisine de ve İttifâkı’na da herhangi bir artısı olmayacağı gibi, eksisi bile olabilir!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
GÜVENDİĞİNİZ DAĞLARA KAR YAĞDIĞINDA
EN GÜZEL ÇÂRE, DAĞ İLE KAR’I BAŞBAŞA BIRAKMAKTIR!
Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî (r.aleyh)
SEVGİ KUSURLARI YOK ETMEZ, ONLARI DA KABUL EDER!
Erich Fromm
SENİ KARALAYAN KİŞİ KARŞI CİSTEN İSE, SENİ ELDE
EDEMEDİĞİNDENDİR. HEMCİNSİN İSE, SENİN ELDE
ETTİKLERİNİ HAZMEDEMEDİĞİNDENDİR!
M. Longston
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)