‘MESLEKÎ’ EĞİTİM ŞART!
Herkesin malûmu olduğu üzere, günümüz de ve dünyamızda birçok şeyin değiştiği gibi hem meslek ve sanatlar hem de sanatkârlar veya ustalar değişiyor... Hal böyle olunca da birçok mesleğin uzmanından-ustasından veya erbabından doğru dürüst bir birikim, tecrübe, hattâ kendisinden eser kalmıyor! Ve bendeniz, bu yaşıma kadar bildiklerimin öğretmeni veya eğitmeni, bilmediklerimin ise öğrencisi oldum. Hal böyle olunca da son 60 yılın yarısını öğrencilik, yarısını da öğretmenlik veya öğreticilikle, yani ömrünün büyük bölümünü okuyarak ve yazarak geçiren bir gazeteci oldum… Dolayısıyla da eğitimcilerin ve eğiticilerin birçoğunu yakından tanıdım, sevdim saydım ve bırakın kendi öğretmenlerimi ve eğitmenlerimi, evlatlarımın, hattâ torunlarımın öğretmenlerine bile saygı gösterdim, gösteriyorum.
Meselâ; iyi güzel icraatlarını bazen haber, bazen de yorum yaparak kendilerine ‘karınca kararınca’ katkı sağlamaya çalıştım… Ancak yapım veya köylü çocuğu olmam nedeniyle olsa gerek sanata ve sanatkârlara veya mesleklere, bilhassa ata mesleklerine daha çok ilgi duydum, dolayısıyla da sanatla ve sanatkârlarla yakından ilgilendim. O nedenle ben bugün unutulmaya yüz yutan mesleklerimiz, nesilleri tükenmekte olan sanatkârlarımız ve sanatkârları yetiştirmekle vazifeli olan sanat mekteplerini-meslek okullarını ele alacağım inşaAllah:
ESKİ MİLLÎ EĞİTİM BAKANLARINDAN ‘’METİN EMİROĞLU’NUN ‘MESLEKÎ’ EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEMİ DİKKÂTLE İZLEYİP ÜMİTLENİYORDUM ANCAK, DOĞRU BİLE OLSA, BİR GAZETECİNİN TUZAK… SORUSUNA VERDİĞİ.. CEVAP O’NUN BAKANLIĞININ SONA ERMESİNE NEDEN OLDU
Asıl mesleği Avukat olmasına, yanı eğitimci olmamasına rağmen genelde eğitime, özelde de meslekî eğitime ve meslek erbabına verdiği önem ve destekle nesilleri tükenmekte olan sanatkârları, usta, kalfa ve çırakları koruma altına almayı amaçlayan ve bunda başarılıda olmaya başlayan ANAP döneminin ve merhum Turgut Özal’ın gözde Millî Eğitim Bakanlarından biri olan ve benim de beğendiğim Metin Emiroğlu’nun Bakanlığı bir müddet daha devam etseydi bugün ülkemizde meslekî eğitim çok daha iyi yerlerde olur, sanat ve sanatkârlar el üstünde tutulabilirlerdi! Çünkü, hatırladığım bir konuşmasında Emiroğlu, özetle ve mealen, “Temel eğitimden sonra çocuklarımızı meslekî eğitime yönlendiremezsek üniversitelerin önünde yığılmalar olur. Hattâ üniversiteyi bitirenler de iş bulamaz-işsiz kalır… Çocuklarımızın genç yaşta üretici yapılması ve fıtratına uygun bin meslek edinmesi için eğitime erken yaşta yönlendirilmesi gerekir…”
BEN DE BENZER BİR UYARI DA BULUNMUŞTUM!
Biz Burdurlular, Üniversite hayalimizi gerçekleştirebilmek için bir zamanlar BURYÖV (Burdur Yüksek Öğrenim Vakfı) adı altında bir Vakıf kurmuştuk… Ve bahsime konu Vakıf, Burdur Göl Polis Dinlenme Tesislerinde dönemin Devlet Bakanı Mustafa Çiloğlu, (ki, Çiloğlu rahmetli büyük dünürümün de akrabası olur) dönemin Valisi, Belediye Başkanı, Milletvekillerinin ve fakülte hocalarının katıldığı bir toplantı düzenlemiş ve ben de o toplantı da söz alarak şöyle demiştim:
‘Bugün bir üniversiteye sahip olabilmek için Vakıf kurduk… İleride de kuracak olduğumuz ‘üniversitemizden mezun olan öğrencilere iş bulma vakfı’ gibi bir vakıf kurmak zorunda kalmayız inşaAllah…’
ÜNİVERSİTELER VE LİSELER DİPLOMA LİSESİ VEYA ÜNİVERSİTE MAKİNESİ GİBİ ÇALIŞIYOR
Evet bugün Ülkemizde 129’u devlet üniversitesi, (11 teknik üniversite, 2 güzel sanatlar üniversitesi ve 1 yüksek teknoloji enstitüsünün yanı sıra jandarma sahil güvenlik akademisi, polis akademisi, millî savunma üniversitesi), 75 vakıf üniversitesi ve 4 meslek yüksek okulu olmak üzere 208 üniversite var ve bu Üniversitelerde şu anda öğrenim gören öğrenci sayısı 7 milyon civarında. Ve bu üniversitelere bağlı 4 yıllık fakülte ve 2 yıllık yüksek okullardan mezun olan öğrenci sayısı milyonlarla telaffuz ediliyor ve mezunlardan birçoğu iş kurumadığı gibi, iş de bulamıyor maalesef… Çünkü ülkemiz de birçok şeyde olduğu gibi okullaşma veya üniversiteleşme konusunda da ciddi bir planlamamız yok maalesef…
EĞİTİM DE ÜRETİMİN ESAS ALINMASI ŞART! BUNUN İÇİN GÜNEY KORE MODELİ OLABİLİR
Günümüz de üretim çok önemli… O nedenle okullarda üretime dayalı branşlara önem verilmeli, üretim de genelde meslek liselerinden, çıraklık okullarından mezun olanlardan oluştuğu unutulmamalı. Ve bu konuda Güney Kore modeli uygulanarak en kısa sürede meslekî okulların hem sayısı artırılmalı hem de kalitesi yükseltilmeli!
MESLEĞİN EN KÖTÜSÜ DAVULCULUK ONU DA ÖĞREN ELİNDE BULUNSUN!
Ve bu söz bana değil yaşlı atalarımıza ait ve atalarımız bunu derken, mesleğin önemine vurgu yapmak istemiş olmalılar! Ki, günümüz de davulculuk kötü bir meslek olmadığı gibi, tam tersine en değerli mesleklerden biri hâline geldi… Yani atalarımız bu sözü söylerken davulcuyu-davulculuğu küçük veya hâkir görme maksatlı değil, önemseme maksatlı söylemişlerdir! Ben de atalarımız bir törpü ile top, tüfek, tank ve gemi gibi araç, gereç ve silahlar yaparak ülkeler fethetmişler ve bu başarıyı da mesleğe, meslek sahibine, sanata ve sanatkâra verdikleri değer sayesinde elde etmişlerdir… O nedenle bizde hem meslek, çıraklık ve kalfalık okullarımızın sayılarını artıralım, hem verimlerini ve kalitelerini yükseltelim, dolayısıyla da istihdamımızı artıralım hem de sanat kabiliyetimizi geliştirerek üretimimize ciddi mânâ da-önemli miktarda katkı sağlayalım!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
BİR MİLLET SANATTAN VE SANATKÂRDAN MAHRUMSA
TAM BİR HAYÂTA MÂLİK OLAMAZ. BÖYLE BİR MİLLET
BİR AYAĞI TOPAL, BİR KOLU ÇOLAK, SAKAT VE ACİZ BİR
KİMSE GİBİDİR. SANATSIZ KALAN BİR MİLLETİN HAYAT
DAMARLARINDAN BİRİ KOPMUŞ OLUR… K. Atatürk
SANAT BİZİ ALLAH’A (c. c) GÖTÜREN KÖPRÜDÜR!
Georg Ebers
SANAT, UYGARLIĞIN İMZASIDIR… Beverly Hills
SANAT, GENÇLİĞE TERBİYE, YAŞLILIĞA AVUNTU,
YOKSULLARA ZENGİNLİK, ZENGİNLERE SÜS VERİR!
Friedrich Sehiller
GERÇEK SANAT, SANATÇIDAKİ KAÇINILMAZ
DÜRTÜYLE ORTAYA ÇIKAR… Albert Einstein
BİR MİLLET SANAT VE SANATKÂRDAN MUHRUMSA
TAM BİR HAYATA SAHİP OLAMAZ… Anonim
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)