Taceddin Akbaş

Ne bu hiddet, bu celal! Bayan Meral?

Taceddin Akbaş'ın 'Ne bu hiddet, bu celal! Bayan Meral?' adlı köşe yazısı

Hemen herkesin bildiği, gördüğü ya da duyduğu gibi, 14 ve 28 Mayıs tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri öncesinin ve 6..’lı Masa’nın en güçlü ve en aktif bileşenlerinden biri olan İYİ Parti; 3. Olağan Kongresini 24 Haziran Cumartesi günü ‘Ankara Ticaret Odası (ATO) Congreseum’da gerçekleştirdi. O nedenle ben daha yazımın başında bu kongrenin İYİ Partiye ve Partililere, daha sonra da Ülkemize ve Milletimize hayırlı olmasını ve Cenab-ı Hakk’tan tüm hayırlı karar ve icraatlarında kendilerinin yar ve yardımcısı olmasını diliyorum… Şimdi de o kongre hakkındaki görüş ve düşüncelerimi siz sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum:
KENDİSİNE KIZDI ESKİ-YENİ ARKADAŞLARINA HİDDETLENDİ!
Görebildiğim kadarıyla 3 bin kişilik salon zor dolduruldu ve Partinin tamı tamına bin 350 delegesi olmasına rağmen delegelerden bazılarının Kongre Salonu’na gelmediği görüldü… Ve Salon da beklenildiği kadar heyecan olmadığı gibi, katılımcıların moralleri bozuk, birçoğu da tedirgindi! Bu hengâme içinde konuşmasına başlayan Meral Akşener, ‘’Kongreler hesap verme yeridir…” dedi ama kendisi hesap sordu! Akşener, konuşmasının bir bölümünde “Ben hesap verdim siz de vereceksiniz. Siz kim Türk Milliyetçiliği kim? Sizi affetmeyeceğim, kahrolun! Ne istiyorsunuz saygısızlar? Hesabınızı bugün ortaya koyduk yarın göreceğiz ve soracağız. Bundan sonra Partimize saygısızlık yapan herkes hakkında bizzat gereğini ben yapacağım. Bizim birinci önceliğimiz parti aidiyetidir. Bu konuda asla tolerans yoktur. bunu hissetmeyenler kapı burada!..” dedi. Meral Hanım, konuşmasının sonunda, 2018’de yapılan seçimlere girebilmek için CHP’den 15 milletvekili transfer etmelerinin hata olduğunu da itiraf etti ve “Bu benim hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Ömer Seyfettin diyetine döndü bu iş. CHP’den 15 milletvekili almak bize kuyruk siyâsetine mal oldu…” dedi! Akşener’in “CHP’den 15 Milletvekili almak bize kuyruk siyasetine mal oldu’’ dedi ama 6..’lı Masada da CHP’nin kuyruğu olduklarını ya unuttu ya da söylemeye dili varmadı!
AKŞENER, ERDOĞAN’I ‘TEK YETKİLİ’ OLMAKLA SUÇLARKEN
KENDİSİ DE ‘TEK YETKİLİ..’ GİBİ KONUŞTU VE ESİP GÜRLEDİ
Kısacası, Akşener Kongre de yaptığı konuşmada CHP’den 15 milletvekili transfer etmenin kendisinin bir yanlışı ya da hatası olduğunu kabul etti, ama hemen ardından da kendisini bu ve buna benzer yanlış, ya da hataları nedeniyle eleştiren parti içindeki ve dışındaki muhaliflerine ateş püskürdü! Ve Akşener Tayyip Erdoğan’ı ‘AK Parti de tek adam, tek yetkili ’ olmakla suçlarken, “Partimize yanlış yapan herkes hakkında bizzat ben gereğini yapacağım” derken de Partisinin disiplin veya yetkili kurullarını ‘yok’ saydı ve ‘BEN’ dedi! Dolayısıyla da Erdoğan’ı ‘tek adam’ olmakla suçlamanın yanlış olduğunu ortaya koydu!
AKŞENER’İN NOTER VE KUMAR MASASI DEDİĞİ
MASAYA TEKRAR DÖNMESİ ÇOK ÇOK YANLIŞTI!
Meral Hanım’ı İçişleri Bakanlığı döneminde yakından tanımış, beğenmiş ve o zamanki dik duruşlarını takdir etmiştim… Çünkü Meral Hanım, 28 Şubatçıların güçlü Paşalarından biri olan bir komutanın kendisini yağılı kazığa oturtacağını söyleyen mâlûm Paşayı eşcinsel Voyvoda’ya benzetmiş ve
‘SÖYLEYİN O’NA! BEN BALKANLIYIM. KAZIK DEYİNCE
AKLIMA BALKANLI ‘OLAN KAZIKLI VOYVODA’’ GELDİ!
BİZ “KAZIKLI VOYVODA’YI DA….” ÇOK İYİ TANIRIZ!...”
diyerek muhatabına okkalı bir cevap vermişti! Amma velâkin, bırakın diğerlerini, 28 Şubat Postmodern Darbesinin başında gelen mâlûm Paşanın kendisine hakaret etmesine ve ilgili mahkeme hâkiminin de O Paşa hakkında dava açmasına rağmen 28 Şubatçılardan da, o Paşadan da şikâyetçi veya davacı olmadığını öğrenince bütün beğenimi geri çekmiş, takdirimi iptal etmiştim… Ayrıca içinde, hattâ kıyısında köşesinde bile olmaması gereken “6..’lı Masa’’ya “Kumar ve Noter Masası” dediği halde geri dönmesini ise siyâsi hayatının en büyük hatası olarak görmüştüm! Ki, Meral Hanım istememiş olsaydı Genel Başkanı olduğu Parti Yönetimi değil o Masanın içinde yer almak, sağında solunda bile olmaz olamazdı! Hal böyle olmasına rağmen Akşener Masa’ya iştirakinin suçunu kabullenmedi ama CHP’den milletvekili transfer edilmesinin yanlış olduğunu itiraf ederek dolaylı yollardan günâh çıkarttı!
SUÇLADIĞI ŞAHISLAR ÇOK BELLİ DEĞİL, İTHAMLAR
ANONİM VEYA KOLEKTİF İDİ!! HAL BÖYLE OLUNCA
SUÇLAMALARIN BİR TEK MÜŞTERİSİ BİLE ÇIKMADI!
14 ve 28 Mayıstan beri pek ortalarda gözükmeyen ve seçim sonuçları hakkında herhangi bir yorum veya değerlendirme yapmayan Meral Hanım, o gün bugündür Sinir Küpü gibi olmuş olmalı ki, Kongrede de içini boşalttı! Ancak, suçlanan kişiler parti içinden mi yoksa dışından mı belli olmadığı gibi, kurduğu cümleler de çok anonim, oldukça kolektif idi! Hal böyle olunca suçlamaları kimse üzerine almadı… Yani, Meral Hanım sözlerini bir futbol veya basketbol hakeminin topu ortaya attığı gibi attı veya müsabakanın bir an evvel bitmesini isteyen bir sporcu gibi davrandı!
KONGREDE ‘MERAL HANIM’IN ÖFKESİ
MANTIĞININ ÖNÜNE GEÇMİŞ GİBİYDİ
(ÂDETÂ SUÇ BASTIRIR GİBİ KONUŞTU)
Kongre Salonunda bulunanların partili partisiz kişilerin içinde Meral Hanım’ın suçladığı kişilerden belki bir kişi bile olmadığı gibi o eleştirileri Parti içinden de üzerine alan kişide çıkmadı ama Meral Hanım’ın öfkesi mantığının önüne geçmiş olduğu veya sinir sistemi bozulduğu için olsa gerek öfkesine hâkim olamadı; ya da bütün bunları suç bastırmak için yaptı!
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; benim bildiğim kadarıyla parti kongrelerinde özelde partili delegelere, kayıtlı üyelere, genelde de seçmenlere ve partiye gönül veren kişilere hesap ve mesaj verilir! Ancak, İYİ Parti’nin olağan kongresi Meral Hanımın olağanüstü heyecânı, hiddetli veya ateşli konuşmaları nedeniyle pek olağan geçmedi… Ama ben yine de sonucun hayırlı olmasını diliyor, herkese saygılar sunuyorum.
LİDER DEDİĞİN ÖNDE YÜRÜYEN DEĞİL,
YOL GÖSTEREN OLMALIDIR…
K. Atatürk
LİDERLİK POZİSYON DEĞİL, AKSİYONDUR!
John Adair
LİDER, CEZALANDIRIRKEN YAVAŞ,
ÖDÜLLENDİRİRKEN HIZLI OLMALIDIR…
Owid
BİR LİDER, ÇOBAN GİBİDİR. SÜRÜSÜNÜ
UÇURUMA DOĞRU YÜRÜTMEMELİDİR…
Nelson Mandela
GERÇEK BİR LİDER MUTABAKAT ARAYAN DEĞİL,
MUTABAKATI ŞEKİLLENDİRENDİR…
Martin Luther King
EN İYİ LİDERLER, KENDİLERİNİ GEÇECEK
TAKİPÇİLER YETİŞTİRİRLER…
Alan L. Mcginnis