Ülkemiz de adının başında millî kelimesi bulunan iki bakanlıktan biri Savunma Bakanlığı, diğeri ise Eğitim Bakanlığı… Ve Savunma Bakanlığını çok iyi bilmiyorum ama Savunma Sanayimizin dev adımlarla ilerlediğini ve, ve, ve bakanları, dolayısıyla da alt ve üst bürokratları sık sık değiştirilmesine rağmen Eğitim Bakanlığımız millîşemediği gibi; Tarım ve Orman Bakanlığımızın da bir türlü millîleşemediğini, dolayısıyla da organikleşemediğini veya yerlileşemediğini iyi biliyorum…
Meselâ; ilgilenenlerin veya ilgililerin bilecekleri gibi, İstanbul’daki Torunumuz Arda’nın da aralarında bulunduğu ve Türkiye’nin en yüksek katılımlı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Öğrenci Seçme Yerleştirme Sınavı (ÖSYS) geçtiğimiz Haziran ayının 17 ve 18 tarihlerinde yapılmış; önceki hafta da yine aralarında oğlumuz Yusuf’un da bulunduğu bir Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) yapılmış ve bu sınava milyonlarca memur adayı katılmıştı!
KPSS sonuçları henüz açıklanmadı ama YKS sonuçları açıklandı… Ve buna göre üniversite adayları YSK’nin Temel Yeterlilik Testi’nde matematikte 40 sorudan sadece 8’ini, Fen Bilimleri’nde 20 sorudan 3,5’ini, Sosyal Bilimler de yine 20 sorudan 8’ini doğru cevap verebilmiş. Ki, Torunumuz Arda ODTÜ Mühendislik istiyordu ama olmadı, puanı Yıldız Teknik Üniversitesi’nde veya İstanbul’da herhangi bir üniversitenin mühendislik bölümünde öğrenim görmesine imkân verdi...
Kısacası ve açıkçası, açıklanan YSK soru cevaplamaları ve diğer veriler eğitim sistemimiz yerlerde süründüğünü gösteriyor… Bunun böyle olduğunu iddia eden Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Turan “Okul öncesinden doktoraya varana kadar Türk eğitim sistemi bütün yönleri ve anabileşenleriyle birlikte bütüncül olarak ele alınmalıdır. Ayrıca ortaöğretim kurumları olarak burada şunu kabul etmeliyiz; biz bir şey öğretmiyoruz, ya da ÖSYM çıkıp ‘biz ortaöğretim programına göre değerlendirme yapmıyoruz’ demeli. Ortaya çıkan bu ortalamalara karşı yetkililerin sonucu değil süreci değerlendirip süreç odaklı iyileştirme veya müdahale stratejileri geliştirmesi gerekir…”
ÜLKEMİZ DE ÇALIŞTAYLAR YAPILIR ANCAK
SONUN DA BAKANLARIN DEDİKLERİ OLUR
Bundan bir müddet önce, Millî Eğitim Bakanlığı, milli eğitimin geliştirilmesi veya noksanlarının tespit edilmesi için bir Çalıştay düzenlemiş ve birkaç gün süren o Çalıştay’a ben de ‘Gazeteciler Cemiyeti’ni temsîlen katılmıştım… Ve ben neyse ne amma yılların millî ve de yerli eğitimcileri o Çalıştay da çok yerinde ve haklı eleştirilerde bulunmuş, tespitler yapmış ve Bakanlığa birbirinden değerli öneriler sunmuşlardı… Amma ve lâkin Millî Eğitim Bakanlığı o yıl yayınladığı kitapçıkta, bahsime konu Çalıştay’daki yerinde tüm tespit ve haklı eleştirilerin hiç birine yer vermemiş ve bildiğini okumuştu! Ben de o günlerdeki bir yazım da (Bizde uzmanların dediği olur ama uzmanların ne diyeceklerine Bakanlıklar veya bakanlar karar verir) şeklinde bir yazı kaleme almıştım!
Ve bugünde farklı bir şey olmayacağını bildiğim için herhangi bir bakanlığa bir çalıştay önermiyor ve Millî Eğitimle alâkalı yazımı burada noktalıyor; sözü benzer durum da olan Tarım ve Orman Bakanlığına getirmek istiyorum:
TARIM POLİTİKAMIZ DA ‘TEPEDEN TIRNAĞA’ DEĞİŞMELİ
VE BAKANLAR DEĞİL, GÖRENLER İŞBAŞINA GETİRİLMELİ!
Doğma bir köylü ve çiftçi bir ailenin en küçük evlâdı, yaklaşık yarım asırlık bir gazeteci ve eski de bir Et Balık Kurumu (EBK) çalışanı olarak, bakanlıkların adları değişik olsa da ben rahmetli Prof. Dr. Korkut Özal dâhil birçok Tarım Bakanı tanıdım… Ve benim gözlemlerime göre en iyi Tarım Bakanlarından biri merhum Fehim Adak, diğerleri Musa Demirci, Prof. Dr. Sami Güçlü ve Yusuf Ziya Gökalp idi… Ki, Yusuf Ziya Gökalp tam bir tarım uzmanı ve mükemmel bir Tarım ve Köyişleri Bakanı idi… Ancak, bu mükemmeliyeti veya uzman kişiliği bazı siyasî çevreleri, gıda ve tarım simsarlarını, ziraat rantçılarını ve hayvan tüccarlarını pek memnun etmediği için O’nun da bakanlığı uzun sürmedi maalesef!
Velhâsıl-ı kelâm; büyük ve olabildiğince potansiyel bir Tarım ülkesi olan Türkiye’miz de; bir zamanların göller ve güller bölgesi, gönüller diyarı ve tekeler yöresi gibi unvanlara sahip olan İlimiz Burdur’da bu özellik ve güzelliklerini bir bir yitirmeye başladı… Ve bu durum böyle gider, kuraklık da devam ederse eğer ki, inşaAllah devam etmez, su ve gıda sıkıntımız hat safhaya çıkacaktır! Son pişmanlık ta kimseye bir fayda vermeyecektir… O nedenle ülkemiz de sık sık bakan ya da bürokrat değiştirmek yerine işinin ehli olan ve ülkemizin derdiyle dertlenen bakanlar ve konunun uzmanı bürokratlar; yani bakanlar veya bakıp ta göremeyenler değil, bugünü ve yarını gören-görebilen ferasetli ve basîretli bakanlar, bürokrat ve teknokratlar iş başına gelmeli-getirilmeli!’ diyor, herkese ‘millî, yerli ve dertli’ saygılar sunuyorum.
YA ÖĞRETEN, YA ÖĞRENEN, YA DİNLEYEN, YA DA
İLMİ SEVEN OL. FAKAT SAKIN BEŞİNCİSİ OLMA;
(BUNLARIN DIŞINDA KALIRSAN) HELÂK OLURSUN…
BİLMEDİKLERİNİZİ SÂLİHLERDEN SORUP ÖĞRENİN…
TEMİZ TOPRAK MÜSLÜMAN’IN ABDEST SUYUDUR!
Hz. Muhammed (sav)
GELECEĞİN GÜVENCESİ SAĞLAM TEMELLERE
DAYALI BİR EĞİTİME, EĞİTİM İSE ÖĞRETMENE
DAYILIDIR…
K. Atatürk
EĞİTİLMEMİŞ DEHA, İŞLENMEMİŞ GÜMÜŞE BENZER
B. Franklin
EĞİTİM GERÇEKLERİN ÖĞRETİLMESİ DEĞİLDİR.
DÜŞÜNMEK İÇİN AKLIN EĞİTİLMESİDİR…
Albert Einstein
VATAN İÇİN ÖLMEKSE KADERİM
BEN BÖYLE KADERİN ELLERİNDEN ÖPERİM
Mehmed Akif Ersoy
TOPRAĞIN VERDİĞİNİ HİÇBİR ŞEY VERMEZ!
Atasözü
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)