Taceddin Akbaş

Ne Müslüman “Dinci” Olur Ne De ‘Dinci’ Müslüman Olur Emre Bey!

Taceddin Akbaş'ın 'Ne Müslüman “Dinci” Olur Ne De ‘Dinci’ Müslüman Olur Emre Bey!' adlı köşe yazısı

Taceddin Akbaş

NE MÜSLÜMAN “DİNCİ” OLUR NE DE ‘DİNCİ’ MÜSLÜMAN OLUR EMRE BEY!

Türkiye’nin ‘en yaşlı (83), en eski, en kıdemli, en uzatmalı, en lâik ve az sayıdaki top sakallı’ köşe yazarlarından biri olan Emre Kongar; Gazetesi’nin 25 Şubat tarihli köşesinde (DİNCİLER İÇİN ADALET DERSLERİ) başlıklı bir yazı yazmış ve o yazısında dinciler ile dindarları karıştırmış! Dolayısıyla da okurlarına veya inananlarına lâyık, pardon lâik akıllar, ‘Cumhuriyet’ci dersler vermiş!

Kongar özetle şunları söylemiş:

“Sevgili okurlarım, insanlar, ahlak ve adalet bilinçleri olmadan doğarlar.

Gerek kimlikleri gerekse ahlak ve adalet bilinçleri, onlara sonradan, önce aileleri, sonra da içinde bulundukları toplum ve ilişkiler tarafından verilir….

Çağımızda “dindarlık” elbette inanca dayalı bir “kimliktir’’ ve aynen ‘’dinsizlik’’ gibi insan hakkıdır.

Buna karşılık, ‘’dincilik” bir inancın, menfaat elde etmek için, özellikle siyasette ve hukuk gibi, tıp gibi mesleklerin icrasında, kötüye kullanılması; Laik ve Sosyal Hukuk Devleti Anayasası’na ve Rejimine de aykırıdır, üstelik de suçtur…” demiş… Ve Kongar uzun uzun yazdığı ‘’Dinciler İçin Adalet Dersleri” başlıklı yazısında ‘dincileri eleştiriyorum’ derken bazı Müslümanlara akıl vermiş, bazı Müslümanları ise yaftalamış!

Kongar, özetle şunları söylemiş:

“Ama onlara asıl önerim, “dinciliği’’ bırakıp meslekleri, Anayasa’nın öngördüğü, çağdaş, laik Hukuk Devleti kurallarına göre icra etmeleridir.

Yoksa ‘’suçlu” ararken, kendileri “suç işleyen” durumuna düşeceklerdir!”

“Dincilik” kelimesi, bazılarının bilerek, yani kasıtlı olarak, bazılarının bilmeden kullandıkları uydurma, yapıştırma ya da yakıştırma veya çakma bir kelimedir… Ki, bazı dîne, diyânete, dindara ‘düşman’ demeyeyim ama ‘Müslümanlığa Müslümana alerjisi olan insanlar’ lâikliğin arkasına sığınırlar ve Müslümanlığı, Müslümanı ‘’dinci” yaftasıyla yerden yere vururlar… Oysa başlığımda da vurgulamaya çalıştığım gibi, ‘bir Müslüman dinci olmaz ya da dinci Müslüman olmaz!’ Yani herhangi bir şeyi, yapan ya da alıp satan kişilere veya işletmecilere şucu bucu denir… Meselâ dondurma üreten kişilere ‘dondurmacı’ veya leblebi alıp satan kişilere ‘leblebici’, şeker üretenlere ‘şekerci’, tatlı üretenlere ‘tatlıcı’ dendiği gibi! Oysa adına ‘din’ denen ve Cenab-ı Allah tarafından indirilen ve dünyanın sonuna kadar da korunacak olan bir Kur’an ve Hadis dîni olan İslâm’ın kendisi alınıp satılmadığı gibi, din de alınıp satılmaz, sadece inanılır ve yaşanır… Onun için ‘dinci’ yakıştırmasının bir mesnedi veya dayanağı olmaz-olamaz… Amma velâkin, Bay Kongar malûm yazısında saygıdeğer siyasetçileri, hukukçuları, doktorları ‘dinci’ gibi görüyor, suçluyor ve tamamına din dersi veriyor! Oysa Bay Kongar, ”dinci” sözcüğünü ‘cinciler, falcılar, büyücüler, medyumlar ve benzerleri’ için kullansa ‘haklısın Emre Bey’ diyeceğim ama bunu diyemiyorum. Çünkü Emre Bey onları değil, dindar siyasetçileri, hukukçuları, doktorları ve benzer mesleklerin erbaplarını suçluyor!

Emre Kongar’ın bu yakıştırmasını bir hikâye ile kıyaslamak istiyorum:

Hikâye şöyle: Adamın biri kendisini darı zanneder ve bir tavuk gördüğünde korkarak kaçarmış. Yakınları o adamı hastanedeki psikolog veya psikiyatrist gibi uzmanlara götürüler ve uzmanlarda o adamın darı olmadığını ikna edip taburcu ederler! Tedavisinin yapıldığını düşünen adam köyüne ve evine gelir. Ancak komşusunun tavuklarını görür görmez yine kaçmaya başlar. Adamın yakınları da hastalarını yine hastaneye götürür ve aynı doktorlara durumu anlatırlar… Doktorlar da hasta adama ‘biz benin darı(arpa) değil, insan olduğunu anlatmış ve sen de bunu kabul etmiştin! Sonra ne oldu da kendini tekrar darı olarak görmeye başladın?’ diye sorarlar… Adam da ‘tamam, ben darı olmadığımı anladım ve inandım! Ancak bunu tavuklara nasıl anlatacağım?’ der! Dolayısıyla da hastalığının henüz geçmediğini ortaya koyar!

Demem o ki, emsalleri gibi, dindar hukukçuları doktorları ve benzer mesleklerin erbaplarını ‘dinci’ olmakla suçlayan Emre Kongar bunu lâikliğin arkasına sığınarak yapıyor… Dolayısıyla da kutsal Dinimize zarar verdiği ve dindarları incittiği gibi, insanının yüzde 98-99’u Müslüman ve dindar olan bir ülkenin memurlarını da töhmet altında bırakıyor… Yani Kongar, kendini darı zannetmiyor ama, dindarları ‘’dinci’’ zannediyor! Dolayısıyla da asıl maksadının üzüm yemek değil, bağcı-bahçivan dövmek olduğu ispatlıyor… Ancak dindarların Yüce Allah’ın sevdiği kişiler olduklarını unutuyor… O nedenle ben ‘siz bu yaftalarınızla.. dine de, lâikliğe ya da lâiklere de zarar veriyorsunuz Bay Kongar!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.

Münâfıklar Allah’a (c.c) oyun etmeye kalkışıyorlar. Halbuki Allah onların oyunlarını kendi başlarına çevirmektedir… Çünkü onlar Allah’ı pek az hatırlarlar…

Allah’a îman edip O’na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları, kendinden bir rahmet ve lütuf içine daldıracak ve onları kendine ulaştıran dosdoğru bir yola itecektir. (Nisâ, 4/142 ve Nisâ 4/175)

Bir kişinin Müslüman kardeşini küçük görmesi, kişiye kötülük olarak yeter! (Hadis)

Allah’ım! (c.c) Kulağımın kötülüğünden, gözümün kötülüğünden, dilimin kötülüğünden, kalbimin kötülüğünden Sana sığınırım… (Dua)

GÜZEL SÖZ SADAKADIR… Hz. Muhammed (sav)

SENİN DÜNYAYA BAKAN PENCEREN KİRLİ İSE,

BENİM ÇİÇEKLERİM SANA ÇAMUR GÖRÜNÜR…

Ve BİR CÜMLE YETER SÖZDEN ANLAYANA, DESTAN

YAZSAN DA FARKETMEZ, LÂFTAN ANLAMAYANA!

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî (r. aleyh)

SÖZ BİLİRSEN SÖYLE, SENDEN İBRET ALSINLAR.

SÖZ BİLMEZSEN SÛKUT EYLE, SENİ ADAM SANSINLAR!

Ziya Paşa

SÖZÜNÜ HİÇ TARTMADAN SÖYLÜYORSAN EĞER,

ALDIĞIN CEVAPTAN DA İNCİNMEYECEKSİN…

VE YÜKSELİRKER KIRARAK ÇIKARSAN, DÜŞERKEN

TUTUNACAK DAL BULAMAZSIN! Anonim

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Taceddin Akbaş Diğer Yazıları

27
MART

2025

Derken 'Receb-Şaban' İşte geldi gidiyor 'Mübarek ay' Ramazan!

Taceddin Akbaş'ın 'Derken 'Receb-Şaban' İşte geldi gidiyor 'Mübarek ay' Ramazan!' adlı köşe yazısı Devamı

26
MART

2025

Mansur Yavaş, Ekrem hızlı giderken gün battı ve hava karardı erkenden

Taceddin Akbaş'ın 'Mansur Yavaş, Ekrem hızlı giderken gün battı ve hava karardı erkenden' adlı köşe yazısı... Devamı

25
MART

2025

Her gecemiz Kadir, her gelenimiz Hızır (A.S) ve Ramazan Bayramımız mübarek, günümüz kutlu olsun!!

Taceddin Akbaş'ın 'Her gecemiz Kadir, her gelenimiz Hızır (A.S) ve Ramazan Bayramımız mübarek, günümüz kutlu olsun!!' adlı köşe yazısı.... Devamı

25
MART

2025

Tarım da düşüşün önünü alamazsak her şeyi satın almak zorunda kalırız!

Taceddin Akbaş'ın 'Tarım da düşüşün önünü alamazsak her şeyi satın almak zorunda kalırız!' adlı köşe yazısı... Devamı

22
MART

2025

Deliye Olsa da Esasında Akıllı Ve Sağlıklı İnsana Her Gün Bayram

Taceddin Akbaş'ın 'Deliye Olsa da Esasında Akıllı Ve Sağlıklı İnsana Her Gün Bayram' adlı köşe yazısı... Devamı

21
MART

2025

Ormanlarımızı… ateşe veriyor, sularımızı boşa akıtıyor, topraklarımızı.. Yakıyoruz! Olmayan nevruz’un bayramını yapıyoruz!

Taceddin Akbaş'ın 'Ormanlarımızı… ateşe veriyor, sularımızı boşa akıtıyor, topraklarımızı.. Yakıyoruz! Olmayan nevruz’un bayramını yapıyoruz!' adlı köşe yazısı.... Devamı

20
MART

2025

Erdoğan'ın tek rakibi var o da enflasyon canavarı!

Taceddin Akbaş'ın 'Erdoğan'ın tek rakibi var o da enflasyon canavarı!' adlı köşe yazısı... Devamı

18
MART

2025

LGBT'yi savunan milletvekili ve alkolü savunan gazeteci

Taceddin Akbaş'ın 'LGBT'yi savunan milletvekili ve alkolü savunan gazeteci' adlı köşe yazısı... Devamı

17
MART

2025

Bir Çanakkale Torunu'nun naçiz klavyesinden 'İmankale Destanı!'

Taceddin Akbaş'ın 'Bir Çanakkale Torunu'nun naçiz klavyesinden 'İmankale Destanı!'' adlı köşe yazısı... Devamı

15
MART

2025

Yapay zekanın ve vahşi kapitalizmin hakim olduğu bir devirde ‘Müslümanca yaşamak’ pek kolay bir şey olmasa gerek!

Taceddin Akbaş'ın 'Yapay zekanın ve vahşi kapitalizmin hakim olduğu bir devirde ‘Müslümanca yaşamak’ pek kolay bir şey olmasa gerek!' adlı köşe yazısı... Devamı

İlgili Haberler

Alanya Müftülüğünde Ukrayna'lı kadın müslüman oldu
Bölgesel

Alanya Müftülüğünde Ukrayna'lı kadın müslüman oldu

Antalya'nın Alanya ilçesinde ikamet eden Ukrayna vatandaşı Anhelina Nesterenko isimli kadın, Alanya Müftülüğünde Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldu.

Kutsal topraklarda umre coşkusu Yüzbinlerce Müslüman Kabe'yi tavaf ediyor
Yaşam

Kutsal topraklarda umre coşkusu Yüzbinlerce Müslüman Kabe'yi tavaf ediyor

Yüzbinlerce Müslüman, Umre için Mekke'ye geldi. Kabe'yi tavaf ederken dua eden ziyaretçiler, manevi bir yolculukta gözyaşlarıyla buluşuyor.

Ukrayna vatandaşı müslüman oldu
Bölgesel

Ukrayna vatandaşı müslüman oldu

Burdur’un Ağlasun ilçesinde yaşayan Ukrayna vatandaşı IRNYA OLIINYK, Müslüman olma kararıyla İlçe Müftülüğü'ne başvurdu. İhtida belgesini İlçe Müftüsü İbrahim KULP’ten alan OLIINYK’in İslam'a geçiş töreni, maneviyat dolu bir atmosferde gerçekleşti.

İngiltere vatandaşı Kütahya İl Müftülüğünde Müslüman oldu
Bölgesel

İngiltere vatandaşı Kütahya İl Müftülüğünde Müslüman oldu

İngiltere vatandaşı Darren John Hobson, Kütahya İl Müftülüğünde düzenlenen ihtida töreniyle Müslüman oldu.

Alanya'ya tatile gelmişti, Müslüman oldu
Yaşam

Alanya'ya tatile gelmişti, Müslüman oldu

Antalya’nın Alanya ilçesine tatil için gelen Alman vatandaşı Marc Jürgen Ullrich, Müslüman oldu. Detaylar haberimizde..

EURO 2024'e damga vuran Müslüman futbolcular! Hangilerinin yıldızı parladı
Spor

EURO 2024'e damga vuran Müslüman futbolcular! Hangilerinin yıldızı parladı

Müslüman futbolcular, EURO 2024'te gösterdikleri performansla turnuvaya damga vurdular. İşte öne çıkan isimler ve performansları...