Hatırlanacağı üzere, Kemal Kılıçdaroğlu, bir kaset operasyonu sonunda ve 22 Mayıs 2010 tarihinde yapılan bir kurultay da CHP’nin Genel Başkanlığına getirilmiş; 4 Kasım 2023 tarihinde yapılan olağan Kurultay da en yakın arkadaşı, TBMM’de kendisine vekâlet ve temsil yetkisi verdiği, yani Gurup Başkanı yaptığı Özgür Özel karşısında seçimi ‘beklenmedik bir şekilde’ kaybetmiş! 8 kasımda da Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanlığından ayrılmıştı!
Kısacası ve açıkçası; CHP’nin delegeleri, 14 ve 28 Mayıs 2023 Seçimlerinin kaybedilmesinde büyük payı olduğuna inandıkları ya da öyle düşündükleri Kemal Kılıçdaroğlu’nu 4 Kasım günü al aşağı etmişler, yerine de yine Kendisinin TBMM’deki Temsilcisi-Vekili olan Özgür Özel’i getirmişlerdi…
Ülke insanımız genelde yelpazenin sağında veya milliyetçi muhafazakâr görüşe sahip olan partileri ya tek başına ya da koalisyon hükümeti kurma fırsatı verdi-veriyor ve bir süre daha verecek gibi de gözüküyor… Fakat bazı partilerin adları sosyal demokrat, yöneticileri demokrat gibi gözükseler de, aslında öyle olmadıkları, yani gerçekte demokrat olmadıkları-olamadıkları gibi milliyetçi muhafazakâr da olamıyorlar! Ve bahsime konu genel Başkanlardan biri de CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel… Çünkü Özel milliyetçi muhafazakâr kesimin oylarına talip oluyor(muş) gibi yapıyor ama eski HDP’lileri, yeni DEM’lileri de feda edemiyor… Dolayısıyla da iki câmi arasında kalmış bînamaz (beynamaz) durumuna düşüyor!
Özgür Özel, CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturalı 5 ayını yeni doldurdu ve Özel, 5. Ayını doldurduğu gün öyle bir lâf etti ve öyle bir gaf yaptı ki, o lâf ve gafıyla devirmedik çam bırakmadı… Yani Özgür Özel “Biz Türkiye’yi sevenlerden oy istiyoruz. Bedelli askerliğe kaçanlardan değil, gerekirse canını bu vatan için vermeye razı olanlardan oy istiyoruz” dedi!
Ve kendisi tam 20 ay askerlik yapan, biri ikiz 3 oğlunu birden askere gönderen ve 15’er askerlik yaptıran (ki, biri Bingöl’ün Yayladere Dağlarında ve aylarca terörist kovaladı ve bazılarını da etkisiz hâle getirdi…) bir asker babası olarak ben Özgür Özel’in o sözünü hiç kendi üstüme almadım. Amma velâkin, benim bildiğim kadarıyla devlet ‘belli aralıklarla ve ekonomik sebeplerden ya da yığılmalar nedeniyle’ 40 yıldır ‘bedelli askerlik yasası’ çıkardığı ve şimdiye kadar 1 milyondan fazla bir gencin bu yasadan istifade ettiği, yani bedelli askerlik yaptığı biliniyor… Ve askerliğini bedelli olarak yapan bir askeri annesi babası, eşi veya kardeşleriyle birlikte 4’le çarpılacak olsa Özgür Özel 4 milyon kişiyi üzmüş, kırmış, darıltmış, dolayısıyla da oy desteğini kaybetmiş olsa yeridir! O nedenle, Özgür Bey ‘Askerlikten kaçan kişileri’ kastetmiş olsaydı büyük bir pot kırmamış, dolayısıyla da partisine veya kendisine olan desteği kaybetmemiş, hattâ desteğini artırmış olurdu…
İstisnâları hariç DEM’liler askerleri pek sevmezler… Bunun böyle olduğunu düşünen Özgür Özel de ‘bedelli askerlik’ üzerinden ‘DEM’li seçmenlere selâm çakıyorum!’ derken, büyük bir çam devirmiş! Dolayısıyla da Yerel Seçimler öncesinde ‘telâfisi zor’ bir hata işlemiş…
Katıldığı bir televizyon kanalında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Adayı Ekrem İmamoğlu “AK Partiye ev kadınları daha çok oy veriyor…” demiş, dolayısıyla da AK Parti’ye oy ve destek veren hanımları kategorize ederek küçümsemiş…
Velhâsıl-ı kelâm; Özgür Özel de, Ekrem İmamoğlu’da ne kadar az konuşurlarsa Partilerine ve kendilerine o kadar hizmet etmiş olacaklar… Çünkü Özgür Bey ile Ekrem Bey’in devirdiği çamları ayağa kaldırmak için çok çabalıyorlar ama konuştukça batıyorlar! Ki, bırakın bedelli ya da bedelsiz askerliği, bu ülkenin sade bir vatandaşı bile olmak istemeyenlerin kümelendiği HDP ve DEM’lilere toz kondurmayan Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu devirdikleri çamların bedelini 31 Mart Pazar günü az ya da çok, şöyle ya da böyle ama mutlaka ödeyecekler… Ve bu şartlar altında Özgür Bey yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal, karşıya tükürecek mecâli de yok… O nedenle, ben ‘görelim seçmen neyler, neylerse güzel eyler!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
SÖZÜNÜ TARTMADAN SÖYLEYEN, ALDIĞI
CEVATAN İNCİNMESİN! Hz. Mevlânâ (r. aleyh)
GÜVEN BİR AYNA GİBİDİR! BİR KEZ ÇATLADI MI
HEP ÇİZİK GÖSTERİR… TS Eliot
BAZEN BİR ŞEYE SON VERMEK İÇİN, İSTEMEDİĞİN
BİR ŞEYİ YAPMAN GEREKİR. Never Back Down
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Karayolu güvenliği ve trafik haftası ile iş güvenliği haftasını kutlarken!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bayramlar kavga dövüş değil barış nedeni olmalı' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bugün ben 'Kardeş Haftası'na bir daha değinmek istiyorum' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Gün 'Hazreti Mevlanaları ve Hacı Bektaş-ı Velileri örnek alma günü' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Kardeşlik haftası kutlu tüm müslümanlar kardeş olsun' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'ABD'nin İsrail'e 26 milyar dolar yardım etmesi Gazze'nin 26 milyar yerinden vurulması demektir!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın ''Veteriner Hekimlerin günleri kutlu' Türkiye İstatistik Kurumu var olsun' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Temel ihtiyaç mallarından KDV alınmamalı' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bugün 'Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı' Günü' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın ''Duyduk duymadık' demeyin ve bugünün 'Dünya Günü' olduğunu unutmayın!!' adlı köşe yazısı Devamı
Yorumlar (0)