Övünmek gibi olmasın ama yarım asırlık bir meslek hayatım da kaç il, ilçe ve şube müdürü ya da şefi, kaç muhtar veya aza, kaç belediye başkanı, belediye ve il genel meclisi üyesi ile milletvekili, kaç kaymakam, Vali Yardımcısı, savcı, başsavcı ve hâkim, kaç garnizon ve jandarma komutanı ile tanışma ve çalışma şerefine nail olduğumu hatırlamıyorum! Ama 20’ye yakın bir Sayın Vali ile tanışma ve çalışma şerefine nail olduğumu iyi hatırlıyorum… Ve Burdur da olup ta görevde olan olmayan ya da emekli olan ve tabii ki hayatta olan birçok âmir ve memurla da, siyasetçi ile de iyi ilişkilerimi devam ettirmeye çalışıyorum… Ve ben şahsen emekli olan veya hiçbir etkisi ve yetkisi kalmayan amir, memur ve siyaset insanlarına eskisinden daha fazla değer veriyor, sevgi ve saygı gösteriyorum ki, hem o insanlar benim menfaatçi bir gazeteci olmadığımı bilsinler, bilenler ise unutmasınlar; hem de kendilerinin değersizleştikleri ya da değersizleştirildikleri gibi bir zehaba kapılmasınlar, dolayısıyla da psikolojilerini veya morallerini bozmasınlar!
Meselâ eski ama müşahhas bir şey söylemem gerekirse, Hüseyin Erbil adında Burdurlu ve muhasebeci bir dostum milletvekili adayı, ya da aday adayı olmuş ama milletvekili olamamıştı ki, ben seçimlerin ertesi günü kendisinin ofisine giderek ‘hayırlı’(sı) olsun demiştim! O da bana “Ben seçilemedim veya milletvekili olamadım ama sen benim yanıma ‘hayırlı olsuna’ geldin ve bana hem değer verdiğini gösterdin, hem de moral verdin…” şeklinde konuşarak memnuniyetini dile getirmişti! Ben de kendisine, ‘milletvekili seçilen kişilerin dostları ve kutlayıcıları çok olur! O nedenle onlar şimdi gerçek ya da sahte veya geçici dostları arasında bocalar kalırlar! Ki, onların zaten moral gibi bir desteğe de ihtiyaçları olmaz! Ayrıca her şeyin hayırlısı olsun, bazen seçilememek seçilmekten daha hayırlı olur-olabilir…” demiş ve Hüseyin Bey’in bir bardak çayını içerek yanından ayrılmıştım!
BİRÇOK ESKİ(MEZ) VALİMİZ, İL ve İLÇE MÜFTÜMÜZ
Ve İL, İLÇE EMNİYET MÜDÜRÜMÜZ İLE İRTİBÂTIMIZ
DEVAM EDİYOR ve DEVAM EDECEĞE DE BENZİYOR!
Birinci paragrafımda da belirttiğim gibi, mesleğim gereği birçok saygıdeğer dînî, adlî, emniyet ve mülkî âmiri ve memuruyla çalışma şerefine nail olum… Ve ben şu anda birçok eski(mez) Sayın Valimizle, İl Emniyet Müdürümüzle, Millî Eğitim Müdürümüz ve Müftümüzle birlikte, emekli olmuş ya da İlimizden ayrılmış olan bazı üst düzey bürokratlarla telefon irtibatımı ve gönül birliğimi hiç kesmedim… Ve genelde ben onları arıyorum, bazen de onlar beni arama nezâketinde ve zahmetinde bulunuyorlar... Ki, o saygıdeğer zevatın ‘ben nâçizden’ herhangi bir beklentileri olmadığı-olamayacağı gibi, benim de onlardan bitecek bir işim olmadığı ve olmayacağı halde bu irtibatımız devam ediyor… Mevlâ izin verdiği müddetçe de devam edeceğe benziyor…
BİRÇOK ESKİ(MEZ) SİYASETÇİ İLE DE ARAMIZ İYİ!
Günümüzde insanların birçoğu birilerine iltifat ya da itibar etmeleri için o birilerinde herhangi bir etki, yetki ya da maddiyat arıyorlar. Ve o insanlar, herhangi bir etkisi, yetkisi veya maddi bir beklentisi kalmayan ve kendisinden herhangi bir çekincesi olmayan kişilere selâmı dahî zor veriyorlar! Ancak, vefaya büyük önem atfeden ve bir fincan kahvenin 80 yıl, (çünkü kahve fiyatları da ikiye katladı) hatırını sayan sade bir vatandaş ve yarım asırlıkta bir gazeteci olarak ben şahsen, etkili ve yetkili kişilerden ziyade, eski etki ve yetkisinden, parasından pulundan eser kalmamış, dolayısıyla da yalnızlaştırılmış olan insanlara değer verir, saygıyı gösterir ve onlarla muhabbet ederim… Çünkü ‘tecrübelerimle sabittir ki’, etkili ve yetkili kişilerin de, paralı kişilerinde etrafı (istisnâlar hariç tabii) samimiyetsiz, hattâ kişiliksiz veya kişiliği henüz oturmamış insanlarla çevrilir! Öyle olunca da o yetkililer veya zenginler de kimin samimi ya da samimiyetsiz veya menfaatperest kişi olduğunu ayırt edemezler! Ama o insanlar şöyle ya da böyle veya kim ederse etsin, kendilerine iltifat ya da itibar edilmesinden hoşlanırlar!
GÜNÜMÜZÜN BÜROKRATLARI DA
POLİTİKACALARI DA ÇOK DEĞİŞTİ!!
Bugünkü bu sitemimin biri, serbest bir mesleğin sahibi olduğu dönemler başta olmak üzere 20 küsur yıldır da bir politikacı olarak hep kendisinin yanında olduğum, aleyhinde tek kelime dahî etmediğim gibi hep lehine haber ve yomumlar yaptığım bir politikacıyadır! Çünkü ismi bende mahfuz olan bu politikacının, geçtiğimiz hafta engelli bir aileyi ziyarete gittiğini öğrenir öğrenmez ben de aynı
yere gitmiş ve o ziyareti haber yapmak veya yorumlamak istemiştim. Ancak, kendisini gerek köşe yazılarımla, gerek haberlerimle ve gerekse sözlerimle hep desteklediğim gibi, sevgi ve saygıda da kusur etmediğim bu kişi, bu haber ve yorumlarım için bir kez olsun teşekkür etmezken, nedenini niçinini anlamadığım bir konu hakkında bana sitem etti ve serzenişlerde bulundu… Dolayısıyla da hiç hak etmediğim halde benim kalbimi kırdı! Ama canı sağolsun…
Beni üzen ve derinden yaralayan bir başka Zat da, bahsime konu politikacı kadar uzun süreli olmasa da göreve başladığı günden beri ‘nâçizâne bir şekilde’ hep yanında olduğum, şahsına ve makamına duyduğum saygıdan dolayı vâkî yanlışlarını hiç eleştirmediğim, doğrularını ise hep takdir ettiğim ve kendisinden övgü ile bahsettiğim bir idarecidir.. Çünkü bahsime konu idareciden, bundan 15-20 gün kadar önce ve 15-20 dakikalık bir ziyaret talebinde bulunmama ve bunun için hatırlı bir dostumu da devreye sokmama rağmen, kendisinden bu güne kadar olumlu ya da olumsuz bir cevap veya herhangi bir mâzeret açıklaması gelmedi, gelecek gibi de gözükmedi! Bu durum da beni oldukça üzdü!
ÖNEMLİ OLAN GÖREV YAPMAK DEĞİL, GÖREV
YAPTIĞIN YER(ler)DE HOŞ SADA BIRAKMAKTIR
Uzun lâfın kısası, meselenin hülâsâsı; politika başka bir şey, ama ilmî siyaset her zaman için gerekli ve geçerli bir meziyettir! Ancak (yine istisnaları hariç) günümüzün siyasetçileri veya politikacıları seleflerinden veya büyüklerinden ilmî siyaset yerine politika yapmayı öğrenmiş olmalılar ki, haksız veya yok yere insanların kalplerini kırabildikleri gibi; İdarecileri de adı üzerine bir idare etme sanatı olan idareciliği yapma yerine vaziyeti idare etmeyi tercih ediyorlar herhalde…’
Daha kısacası ve açıkçası; benim bugünkü asıl maksadım bir kırgınlık veya dargınlık ihdas etmek değil, politikacıların ve idarecilerin dikkâtlerini çekmekti! Ki, zaten benim politikacılara veya idarecilere küsmem, tavşanın dağa küsmesi gibi bir şey olur!
Ayrıca, benim gibi, değil bir dostunu, düşmanını bile kırmayan ve yarım asırlık da bir gazeteci olan kişi bile bu ve buna benzer durumlardan şikâyetçi olacak duruma gelmiş ya da getirilmişse eğer, sâde vatandaşların ve muhalif gazetecilerin hallerini varın siz düşünün!’ diyor ve buradan tüm okurlarıma saygılarımı, sevgili okurlarıma sevgilerimi yolluyorum.
İNSANLARA ÖYLE İYİ-GÜZEL DAVRANINIZ Kİ,
DÜŞMANLARINIZ BİLE ÖLDÜĞÜNÜZE AĞLASINLAR!
Hz. Ali (r.a)
İDÂRE ETMEK DÜRÜSTLÜK DEMEKTİR… SEN DOĞRU
YÖNETİRSEN, YANLIŞ OLMAYA KİMSE CESÂRET EDEMEZ
Konfüyus
KENDİ GERÇEĞİMİZİ KENDİ KELİMELERİMİZLE ANLAYIP
ANLATMAK, HER NÂMUSLU YAZARIN VİZDAN BONCUDUR
Cemil Meriç
HİÇBİR NANKÖRLÜK KALBİMİZİ.., YARDIMCI
OLMAK İSTEDİĞİMİZ İÇİN CÜRÜMLER İŞLEDİĞİMİZ
İNSANLARIN NANKÖRLÜKLERİ KADAR YARALAMAZ
H. Fielding
2025
Taceddin Akbaş'ın 'BUTSO ile MAKÜ 'Örnek bir' kararın altına imza atmış' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Burdur Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüğü, adıyla mütenasip hizmetler vermeye devam ediyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Hayvanlarımıza 'İyi bakalım ki' onlar da bize hizmet etsinler' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Bu gidişle ya Trump ABD'yi yer ya da ABD Trump'ı' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Uyuşturucu bataklığı kurutulmalı ki gençler bu bataklıktan kurtulsunlar' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Mesai saatleri yazın ayrı kışın ayrı düzenlenmeli!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Düğün değil, bayram değil TÜSİAD birilerini niye öptü?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Ailemizi ve kadınlarımızı 6284 sayılı yasayla değil; 1424 ya da 1446 yıllık yasalarla çok daha iyi koruruz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgililer Günü kutlu Berat Gecemiz mübarek olsun' adlı köşe yazısı... Devamı
Burdur'un Bucak ilçesinde zincir market yanında bulunan depoda yangın çıktı. Ekipler hızla müdahale etti. Detaylar haberimizde!
Burdur Bucak'ta İhlas Pazarlama ekibine katılmak ister misiniz? Satış ve yönetim kadrosu için yeni ekip arkadaşları aranıyor! Başvuru detayları için tıklayın.
Bucak’ın vazgeçilmez lezzet durağı Ortaklar Kuzu Kokoreç’ten kaçırılmaz kampanya! Uygun fiyatlarla eşsiz tatları denemek için hemen sipariş verin!
Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD) Olağanüstü Genel Kurulu Çankırı’da yapıldı. Genel Başkan Okan Geçgel oybirliğiyle yeniden seçilerek güven tazeledi. İşte detaylar!
Burdur'un Menderes Mahallesi'nde meydana gelen yangında, Mustafa Karaatlı'ya ait 100 adet saman balyası yanarak zarar gördü.
Antalya-Burdur Karayolu’nda 2008’den beri hizmet veren Halil Avaner Usta, kaliteli malzemelerle hazırlanan pide çeşitleri ve meşhur Hamsiköy sütlacı ile Bucak’ta lezzet tutkunlarını bekliyor.
Yorumlar (0)