SARIKAMIŞ VE DİĞER ŞEHİTLERİMİZİN RUHLARI ŞÂD; MEKÂNLARI CENNET, ŞEFAATLERİ ÜZERİMİZE OLSUN
Tarih kitaplarının yazdığına göre, Sarıkamış Harekâtı, 1. Dünya Savaşı sırasında, 22 Aralık 1914 ve 6 Ocak 1915 tarihleri arasında ve Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında (Sarıkamış çevresinde ve Oltu, Narman, Penek, Horasan, Bardız, Mecingirt, Karaugran ve Divik’de) geçen talihsiz bir muharebe olup dönemin komutanlarının ferâsetsizlikleri (öngörüsüzlükleri) ve askerî taktik hataları dolayısıyla başarısızlıkla, fiyaskoyla, 10 binlerce canın kayıp (şehid) olmasıyla sonuçlanan askerî bir girişimdir… Onun için, ülkemiz de her 22 Aralık tarihi “Sarıkamış Şehidlerini Anma Günü” olarak değerlendiriliyor… O nedenle ben daha yazımın başında bir Sarıkamış değil ama bir Çanakkale Şehidi olan İsmail Dedem başta olmak üzere tüm şehidlerimizi kana kana rahmet, büyük bir minnet ve sınırsız bir şükranla anıyor, kendilerinden bizlere olan haklarını hukuklarını helâl etmelerini; ve, ve, ve öbür dünya da bizim şefaatçilerimiz olmalarını diliyorum. Çünkü ben, bir şehidin aileden 40, hattâ 70 kişiye kadar şefaat etme hakkı olduğu yolundaki rivâyetlere inanıyorum… Ayrıca, tüm şehidleri olduğu gibi, Sarıkamış Şehidlerini de anmakla kalmayıp lâyıkıyla anlamanın ve anlatmanın gereğine inandığımı hatırlatmak istiyorum:
NİYET İYİ OLSA BİLE PLAN PROJE ÇOK ZAYIF!
1914 yılının 15-22 Aralık tarihleri arasında ve Sarıkamış yakınlarındaki Allahuekber Dağlarında ve Kars’ı Ruslardan ‘geri’ almak için harekâta katılan, kimine göre 30 bin, kimine göre 60 bin, kimine göre ise 90 bin asker, ana kuzusu, Mehmetçik düşmana tek kurşun dahî atmadan-atamadan, yani ‘şiddetli soğuktan donarak’ şehid olmuş!
Yani, dönemin başkomutan vekili Enver Paşa ve yardımcıları, büyük bir güçle, Rusların hiç beklemedikleri bir zaman ve yerden karşılarına çıkarak, (Allahuekber Dağlarından aşarak) vurmayı, dolayısıyla da Kars’ı tekrar Osmanlı topraklarına katmayı düşünmüş ve ona göre bir plan yapmış. Ancak, Allahuekber dağlarının ve kış ayının ortasında yer yer 2-3 bin rakımlı geçitlerinde ısının sıfırın altında 30 dereceye kadar düşmesi ve askerlerin üzerlerindeki kıyafetleri yazlık olması nedeniyle 90 bin, evet yanlış okumadınız 20’li yaşlarda oyan tam 90 bin asker, ana kuzusu, kınalı kuzu-Mehmetçik şehid olmuş maalesef!
Sarıkamış’taki içler acısı durumu Kurmay Subay Şerif Bey “Sarıkamış” adlı kitabında şöyle özetliyor:
“Yol kenarında ve karlar içinde çömelmiş durumda bir asker, bir yığın karı kucaklamış, titreyerek, feryat ederek, dişleriyle kemiriyordu… Kendisini kaldırıp yola sevk etmek istedim ama o beni hiç görmedi ve duymadı. Çünkü zavallı çıldırmıştı! Bu suretle şu lânteli buzullar içinde biz belki 10 bin kişiden fazla insanı ‘bir günde’ karlar içinde bıraktık geçtik maalesef…” derken; Rus Kafkas Ordusu Başkomutanı Dük Aleksandroviç Pletroviç de Sarıkamış’ta gördüğü acıklı anılarını anlatırken, “İlk sırada diz çökmüş 9 kahraman mavzerlerinde nişan almışlar vasiyetteler ve tetiğe asılmak üzereler ama asılamamışlar… İkinci sırada cephane taşıyanlar var, barutları saçmaları bir avuçlamışlar ki, adeta kâinattan intikamlarını veya hırslarını almak istiyor gibiydiler… Öylesine kaskatı kesilmişler… Ve sağ başta binbaşı Nihat, dimdik ayakta, başı açık saçları beyaza boyanmış, gözleri karşıda…
Kısacası ve açıkçası biz Allahuekber Dağları’ndaki son Türk Müfrezesini teslim alamadık. Çünkü onlar bizden çok evvel Allahlarına (c.c) teslim olmuşlardı…”
Ehli dünya insanlar için çok acıklı ve ilginç bir hâtıra! Ancak bizim inanç ve imanımıza göre şehidler ölmez, ölüm acısını bir diken batması kadar hisseder ve üzerlerindeki elbiseleriyle Cennete giderler. O nedenle, diğer şehidlerimiz gibi Sarıkamış şehidleri de çok önceden gidip Cennetteki yerlerini almışlar ve tüm yakınlarını karşılamaya can atıyorlardır herhalde!
Velhâsıl-ı kelâm; yalan söylemeyen tarih kitaplarına veya gerçek tarihçilere göre Allahuekber Dağları, önce 37 bin şehid verilerek aşıldı ve Sarıkamış kuşatıldı. Ancak o iyi niyetli ama ferasetsiz ve basiretsiz, plansız programsız kuşatma harekâtı sırasında ‘aşırı soğuk ve açlık yüzünden’ ve hedefe ulaşılamadan 5 ocak 1915 de sona ermiş ve Kahraman Ordumuz o dağlarda 60 bini donma sonucu olmak üzere 80-90 bin Mehmedini(Muhammedini) Allah’a (c.c) ısmarlar ve vatan, bayrak, ezan, din diyânet ve Müslüman millet ile büyük devlet yolunda şehid verirken; Rus birlikleri de 30-40 bin askerini kaybederek Cehennem-i zümeraya postalamışlar!
Hülâsâ-i netice; bazıları Sarıkamış şehidlerinin sayılarını 90 bin değil, 30 küsur ya da 60 bin olduğunu iddia ediyorlar, dolayısıyla da ‘3 paşalar hareketi’ olarak adlandırılan girişimin hatalarını örtbas etmek veya zararlarını hafifletmek veya öyle göstermek istiyorlar… Ancak, bence değil 30-60 ya da 90 bin, 3-6-9, hattâ bir tek askerimizin bile herhangi bir hata, kusur ya da ihmal nedeniyle vefat etmesi bizim için büyük bir kayıptır! O nerenle ben bu kaybı Kars-Sarıkamış Millî Eğitim Müdürlüğü’nün aşağıda iktibas edeceğim sözleriyle özetleyerek noktalamak istiyor, herkese saygılar sunuyorum:
İÇİM DIŞIM ÇIĞ TUTAR. SARIKAMIŞ YALANDIR!
SARIKAMIŞ AYAZDIR, DESTANDIR SARIKAMIŞ.
SARIKAMIŞ EVLATTIR TAM 90 BİN. TAM 90 BİN
ANADIR SARIKAMIŞ… YARADIR SARIKAMIŞ…
BORANDIR SARIKAMIŞ. DESTANDIR SARIKAMIŞ
SARIKAMIŞ’I RAHMET VE SEVGİYLE ANIYORUZ:
Kars-Sarıkamış Millî Eğitim Müdürlüğü
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)