TAŞLARIN BAĞLANDIĞI, KÖPEKLERİN SALIVERİLDİĞİ BİR DEVİRDE YAŞIYORUZ
Adamın biri misafir olarak gittiği köy de köpeklerin saldırısına uğrar ve köpekleri korkutarak yanından uzaklaştırmak için yere eğilir ve yerdeki taşlardan birini almak ister… Ancak taşlar parke ve birbirine geçmeli olduğu için bir türlü çıkaramaz ve kendi kendine ‘Vay anasına be, bu köyde taşları bağlamışlar köpekleri salıvermişler…’ diyerek hayıflanır!
Günümüzde şehir ve kasabalarımızda, hatta köylerimizde bile yollar parke taşı ile kaplı ama Allah’tan köpeklerin tamamı saldırgan değil, ancak tamamı da o kadar masum veya tehlikesiz değil… Ki, bunun böyle olmadığı son günlerde köpeklerin saldırısına uğrayan insanların ve bilhassa çocukların sayılarının artmasından anlamak mümkün… Yani günümüz de köpeklerin yaraladığı yetişkin ve çocuk sayısı hiç te az değil maalesef! O nedenle ben, ‘köpek, kedi ve benzer hayvanlarımızı sevelim, koruyalım, kollayalım gözetelim, amma insanımızı ve bilhassa çocuklarımızı da köpek ve benzer hayvanların saldırısına maruz bırakmayacak tedbirler alalım!’ diyorum.
BİZ HAYVANLARI.. SEVERİZ, DOLAYISIYLA DA AYAKLARINA TAŞ DEĞMESİN İSTERİZ… AMA İNSANLARI DAHA ÇOK SEVER VE KORURUZ!!
Diğer zamanlar varsa da bilhassa kış aylarında, yani günlerin olabildiğince kısaldığı, gecelerin ise kısaldığı ve bulut yoğunluğu ile birlikte oluşan sis nedeniyle havanın karardığı günlerde çalışanların tamamı, özelde de öğretmen ve öğrenciler ala karanlıkta okullarına gidip gelmek zorundalar… Dolayısıyla da çocuklar okullarına ebeveynleri tarafından götürülüp getiriliyorlar…
Benim bu yazıyı kaleme, daha doğrusu klavyeme almamın nedeni, diğer il ve ilçeleri bilmiyorum ama İl Merkezimizde çeşitli nedenleri olsa da, asıl nedeni sokak ve caddelerde, hattâ Cumhuriyet Meydanı ve Gazi Caddesinde başıboş vaziyette dolaşan sahipsiz sokak köpeklerin saldırma ihtimalidir… Ve bırakın kenar mahalleleri veya dar sokakları, Cumhuriyet Meydanına yakın camilere (ve bilhassa sabah namazı için) gidip gelen cemaatten bazıları ‘Cumhuriyet Meydanı’nda köpekten geçilmiyor… Çünkü, bilhassa birkaçı bir arada oldukları zaman saldırganlaşabiliyorlar… O nedenle Belediye Başkanı ile bir görüşsen de bu duruma bir el atsa iyi olur…’ diyorlardı ve ben de durumu bir ara Başkan Ercengiz’e ilettim, ama O’da hayvanseverlerin aşırı tepkilerinden çekindiği için herhangi bir çözüm önerememiş, yaptırım sözü verememişti!
ASKERLİĞİM SIRASINDA BEN DE 3 ÇOBAN KÖPEĞİNİN SALDIRISINA… UĞRAMIŞTIM!!
Yeni değil ama ben de askerliğim sırasında ve Konya’nın Yarma Nahiyesinde görevli iken, bir görevin ifası için Nahiyeye bağlı bir köye, (aslında tek kişilik devriye yasağı olduğu, yani bir devrenin en ez 2 kişiden oluşması gerektiği halde ve köyün aracıyla) omuzumdaki 90 mermili ve süngülü Kırıkkale tüfeğim ile belimdeki 7,65 mmlik tabancam; artı Jandarma Asayiş Karakol komutanı oluşuma ve köylülerle olan iyi güzel diyaloğuma güvenerek gitmiştim ki, muhtarın evine yakın bir yerde 3 tane çoban köpeğinin saldırısına uğradığımı, ısırmalarından korktuğum için havaya birkaç el ateş açtığımı, ancak köpeklerin saldırısından köylülerin araya girmesiyle zor kurtulduğumu ‘dün bugün gibi’ hatırladığımı ve o gün bugündür köpeklere karşı mesafeli durduğumu itiraf etmek istiyorum…
Mamafih bugünkü köpekleri çoban köpekleriyle, hattâ evcil köpeklerle kıyaslamak doğru değil ama her şeye rağmen köpek köpektir! Ve en evcil veya en zararsız köpekler bile bir araya geldiklerinde insanlara ve bilhassa çocuklara saldırabiliyorlar… Ve Ülkemizde bunun birçok örnekleri vardır… O nedenle, sevgili okurlarım bu yazımdan dolayı benim hayvan veya köpek sevmediğimi falan sanmasınlar. Yani ben bir karıncanın bile öldürülmesine razı olmadığım ve olmayacağım gibi, bir köpeğin itlâf edilmesine veya aç susuz bırakılmasına da razı olmam-olamam… Ancak birçok şeyi olduğu gibi köpekleri de sokak ve caddelerde ve bilhassa meskun mahallerde başıboş, kontrolüz, aşısız vesairesiz ve aç susuz vaziyette dolaşırken, dolayısıyla da insanlara ve bilhassa çocuklara saldırırken veya saldırmaları muhtemelken değil, olmaları gereken yerde severim… Ve ben büyüme şehirli olsam da doğma bir köylüyüm, onun için benim 12 yılım (çocukluğum) köpeklerle iç içe geçti… Ayrıca benin mensubu bulunmakla gurur duyduğum, iftihar ettiğim İslâm Dîni, kuyu başında su bekleyen bir köpeği kuyuya inerek ayakkabısıyla yukarıya taşıdığı suyla sulayan günâhkâr bir kadını Cennetlikler arasında sayarken, bir kediyi evinde aç susuz bırakarak ölümüne neden olan bir kadını ise Cehennemlikler arasında sayıyor…
Ve Sahabeden bazıları, Peygamber Efendimize gelerek, “Ey Allah’ın (c. c) Resulü! Bizim için hayvanlardan dolayı da sevap var mı?” şeklinde bir soru yöneltiyorlar! Efendimiz de “Evet. Her canlı sebebiyle sevap vardır” buyuruyor!
Uzun lâfın kısası, meselenin hülâsâsı; bizim nazarımız da can taşıyan ve insanlara zarar vermeyen her hayvan önemlidir. Dolayısıyla da yaşama hakkına sahiptir. Ancak insanlarımızın ve çocuklarımızın canları ve psikolojileri ise çok daha önemlidir! O nedenle, sokak kökleri öldürülmemeli, kollanıp gözetilmeli! Ancak şöyle veya böyle ama mutlaka zaptı rap altına alınmalı ve zararsız hâle getirilmeli… Yani, bir insanın veya çocuğun beden ve ruh sağlığı bin köpeğin varlığından çok daha değerli olmalı!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
ALLAH’TAN (c. c) KORKUNUZ, HAYVANLARI
İNCİTMEYİNİZ, RAHATLARINI BOZMAYINIZ!
HAKSIZ YERE BİR SERÇEYİ ÖLDÜREN DEN ALLAH
(c. c) KIYÂMET GÜNÜNDE HESAP SORAR…
Hz. Muhammed (sav)
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)