Hemen herkesin gördüğü, bildiği ya da duyduğu gibi, ünlü şarkıcı, türkücü, besteci, söz yazarı, sinema oyuncusu ve yönetmeni Ferdi Tayfur geçtiğimiz perşembe günü vefat etmiş ve cenazesine kalabalıklar katılmıştı.
Ben şahsen Ferdi Tayfur’un türkülerini rasgeldiğinde dinleyen, filmlerini de çok nadir izleyen ve hayatına dair çok az bilgiye sahip olan bir gazeteciyim… Ve ‘’Ölülerinizi hayırla yad edin!” düsturu gereğince ben kendisini önce rahmetle anıyorum ve şimdi de vârislerinin.., Tayfur’un dudak uçuklatan serveti üzerinde ve daha cenazesi cami avlusunda iken başlattıkları mîras taksimine veya tartışmasına, kavgalarına dövüşlerine değinmek istiyorum:
Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış, ama benim Ferdi Tayfur’un malı, mülkü, parası, pulu, kısaca serveti üzerinde herhangi bir gözüm-kulağım olmadığı gibi, miktarı hakkında herhangi bir bilgim de yok… Çünkü ben tecessüs yapmadığım, yani insanların özel hallerini araştırmadığım gibi, yasalara ve genel ahlâka uygun şekilde elde edilen, vergisi ve zekâtı da ‘hakkıyla’ verilen her servetin mübah ve helâl olduğuna inanırım…
Kısacası ben bir çok ünlünün ve zenginin nasıl zengin olduğunu-servet edindiğini bilmediğim ve araştırma yapmadığım gibi, Ferdi Tayfur’un dudak uçuklatan servetini nasıl edindiği konusunda da bir bilgim yok…
‘Dudak uçuklatan’ dedim. Çünkü Ferdi Tayfur’un bilinen 6 villası, 80 dairesi ve 1 tanede adası (ne demekse o?) ile bilmem kaç TL de nakit parası varmış! Yani Ferdi Tayfur önemli bir menkul ve gayrimenkul zengini ünlüymüş! Bu zenginlik de Tayfur’un yasal ve gayri yasal tüm varislerinin iştahını kabartmış olmalı ki, onlar rahmetlinin cenazesi daha cami avlusunda iken malını mülkünü ve parasını pulunu paylaşmaya başlamışlar, paylaşamayınca da birbirleriyle ve kameralar önünde, hattâ canlı yayınlar esnasında kavga dövüş etmişler!
Bazı ünlülerin nasıl ünlendikleri, nasıl çoluk çocuk ve servet edindikleri hep tartışılıyor, öldükten sonra da miras kavgaları yaşanıyor! Ve bu ünlülerden biri Barış Manço, en son ünlü ise Ferdi Tayfur oldu. Ancak, Tayfur’un cenazesinde yaşananlar hepsinin üstüne bağdaş kurdu oturdu!
İnsanların tamamı olduğu gibi, Ferdi Tayfur’unda bu dünyadaki son saltanatı olan musalla taşında bile miras kavgası yapan vârisleri ölülerine saygı göstermedikleri gibi, cenazeye Ülkemizin değişik il ve ilçelerinden gelenlere olduğu gibi, ülke dışından ve binlerce kilometre öteden gelenlere de saygı göstermemişler… Yani, Tayfur’un yasal olan ya da olmayan vârisleri Merhumun cenazesi başında birbirlerine girmiş ve birbirlerine olmadık hakaretler yağdırıp, kavga dövüşler etmişler. Dolayısıyla da Merhumun kemiklerini sızlatıp, gerçek dostlarına karşı ayıp etmişler!
Bizin inanç ve imanımıza göre helâlin hesabı, haramın azabı vardır… O nedenle biz mümkün mertebe haram para kazanmaktan ve mal mülk edinmekte kaçınırız… Ve yakınları Ferdi Tayfur’un sağlığında çok öğrenci okuttuğunu ve hayır hasenat yaptığını ifade ediyorlar… Öyle ise ki, inşaAllah öyledir. Onun için yasal ya da gayri yasal varisleri tabutu başında miras kavgası yapacaklarına Rahmetli için af ve mağfiret dileseler ve katılımcılardan helallik isteseler ve rahmetliye nasıl lâyık birer varis olacaklarını düşünseler çok daha yararlı ve hayırlı varisler olduklarını gösterirler, dolayısıyla da hem kendilerini küçük düşürmezler hem de rahmetlinin kemiklerini sızlatmazlardı!
Uzun lâfın kısası, meselenin hülâsâsı; ben ‘Ferdi Tayfur’un cenazesinde yaşanan tayfuna benzer mîras kavgasının diğer ünlülere, ünsüzlere ve zenginlere de ders olsun ve insanlar bu dünyalarını da öte dünyalarını da çok iyi düşünsünler ve ona göre mal mülk edinip servet sahibi olsunlar!’ diyorum.
Ve bu günkü yazımı, Kendimden-kendi olmayan servetimden örnek vererek sonlandırmak istiyorum. Çünkü ben iğneyi kendine batıran, çuvaldızı ise başkalarına batırmayan sade bir vatandaş ve nâçiz bir gazeteciyim:
Şöyle ki; daha önce de ifade etmeye, dolayısıyla da konum hakkındaki tezimi güçlendirmeye çalıştığım gibi, ben kavgaya-paylaşma kavgasına neden olacak bir mirasım olmadığı için mutluyum… Çünkü ben helâlin hesabından, haramın azabından korkuyorum… O nedenledir ki, benim vârislerime güzel ahlâktan başka bırakacak herhangi bir mirasım, malım mülküm yok ama; kocasına, dinine imanına bağlı, namuslu iffetli ve namazlı abdestli bir eşim ve helal süt emmiş, (Mevlâ’ya emânet) hayırlı ve vefalı evlâtlarım var elhamdülillah. Çünkü, eşim neyse ne amma, evlatlarım benim kendilerine bırakacak bir mirasım olmadığını bildikleri halde, bundan 2,5 ay kadar önceki bir rahatsızlığım dolayısıyla beni apar topar İstanbul’a kadar götürüp, en ünlü ve en tecrübeli doktorlara ameliyat ettirip en güzel ve özel hastanelerde yatırdılar. Dolayısıyla da oldukça büyük paralar harcadılar… Ayrıca günlerce ve 7X24 başucumda nöbet tuttular! O nedenle ben Ferdi Tayfur’un eşleri ve evlâtları da keşke bizimkiler kadar hayırlı ve vefalı olmasalar-olamasalar da en azından hayırsız veya vefasız olmasalardı! Dolayısıyla da hem kendilerini küçük düşürmemiş hem de rahmetlinin kemiklerini sızlatmamış olsalardı!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
MÎRASTAN NE GELSE, HELÂL-HARAM DEMEDEN ALABİLDİĞİNE YİYORSUNUZ! Fecr Suresi Âyet 19 BİR BABANIN EVLADINA BIRAKACAĞI EN GÜZEL EN İYİ MÎRAS GÜZEL AHLÂKTIR… Hadis-i Şerif
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Derken 'Receb-Şaban' İşte geldi gidiyor 'Mübarek ay' Ramazan!' adlı köşe yazısı Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Mansur Yavaş, Ekrem hızlı giderken gün battı ve hava karardı erkenden' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Her gecemiz Kadir, her gelenimiz Hızır (A.S) ve Ramazan Bayramımız mübarek, günümüz kutlu olsun!!' adlı köşe yazısı.... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Tarım da düşüşün önünü alamazsak her şeyi satın almak zorunda kalırız!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Deliye Olsa da Esasında Akıllı Ve Sağlıklı İnsana Her Gün Bayram' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Ormanlarımızı… ateşe veriyor, sularımızı boşa akıtıyor, topraklarımızı.. Yakıyoruz! Olmayan nevruz’un bayramını yapıyoruz!' adlı köşe yazısı.... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Erdoğan'ın tek rakibi var o da enflasyon canavarı!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'LGBT'yi savunan milletvekili ve alkolü savunan gazeteci' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Bir Çanakkale Torunu'nun naçiz klavyesinden 'İmankale Destanı!'' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Yapay zekanın ve vahşi kapitalizmin hakim olduğu bir devirde ‘Müslümanca yaşamak’ pek kolay bir şey olmasa gerek!' adlı köşe yazısı... Devamı
Denizli'de babasının hayranı olduğu Ferdi Tayfur'dan adını alan pastane işletmecisi Ferdi Koçyiğit, büyük ustana anısına tüm şubelerinde simit hayrı yaptı.
Burdur'un Bucak ilçesinde esnaflık yapan Ali Uğur, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden arabesk müziğin unutulmaz ismi Ferdi Tayfur anısına iş yerinin önünde pişi dağıttı.
Antalya’da yaşayan Abdullah Savaş, hayranı olduğu Ferdi Tayfur’un vefatının ardından yeni doğan oğluna sanatçının ismini verdi. “Adıyla yaşasın” diyen baba, duygusal anlarını anlattı.
Kepez Belediye Meclisi, Arabesk müziğin ustası Ferdi Tayfur’un adını Duacı Mahallesi’ndeki bir parka verdi. Kepez Belediyesi’nin Ocak ayı toplantısında alınan önemli kararlar arasında park isimlendirme, adaletsizlikle mücadele ve hayırsever destekleri öne çıktı.
Ferdi Tayfur, Taksim Atatürk Kültür Merkezi’ndeki törenin ardından Levent’teki Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde son yolculuğuna uğurlandı. İnsan seli havadan görüntülendi.
Adana’nın Kozan ilçesinde esnaf Murat Mercan, Ferdi Tayfur’un ruhuna helva dağıttı. “1 ölü, 85 milyon yaralı” afişi dikkat çekerken, etkinlik vatandaşların yoğun ilgisini gördü.
Yorumlar (0)