TEMEL İHTİYAÇ MALLARINDAN KDV ALINMAMALI
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) internet sitesinde yayınlayan yeni bir Tebliğ Taslağı’na göre; yiyecek ve içeceklerin satıldığı işletmelerde uygulanan %8’lik Katma Değer Vergisi (KDV) oranını %10’a, %18 olan KDV oranını %20’ye çıkarılacak ve söz konusu Tebliğ, uygun görüşlerin alınmasının ardından Resmî Gazetede yayımlandığı anda yürürlüğe girecekmiş. Tasarı ya da Taslak hakkında bir açıklama yapan Türkiye Tüketici Hakları Derneği Başkanı Ergün Kılıç, KDV’de 3 kademe uygulamasının olduğu hatırlatmış ve bu uygulamanın tüketiciyi olumsuz yönde etkileyeceğini belirterek ‘temel ihtiyaçlarda değil KDV artışı yapmak, KDV’nin sıfırlanması gerekir’ demiş…
Hazine ve Mâliye Bakanlığı, kafe ve lokantalarda yenilen içilen gıda maddelerinde alınan Katma Değer Vergisi (KDV) oranlarını artıracak bir yasa tasarını hazırladığını hatırlatan Ergün Kılıç; Tüketicilerin temsil konusunda sorunlar yaşadığını belirtmiş ve yetkililere şöyle bir çağrıda bulunmuş:
“Evrensel haklarımızdan bir tanesi temsil hakkıdır. Bizim cebimizden para alınırken temsil edilmiyoruz. Tüketicilerin temsilcisi çoğu görüşmede yer almıyor. Bir ürüne zam geldiğinde esnaf maliyet olarak görüyor ve bunu tüketicilere yansıtıyor. Haklı görünse bile esnaf örgütüne bu zamları sormuyor bile. Çünkü karşılarında örgütsüz bir tüketici bulunuyor. Esnaf odalarının da zaman zaman bir araya gelmesi gerekmekte…”
Muhammed Bin İsmail, yani Hadis âlimlerinden biri olan Buhari Hazretlerinin Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’den naklettiği bir Hadis-i Şerif de Efendimiz, “İnsanoğlunun bir vâdî dolusu altını olsa, bir vâdî daha ister. Onun gözünü topraktan başka bir şey doyurmaz…” buyuruyor! Ve insanoğlunun bugünkü mala mülke, paraya pula olan aşırı tutkusu ve ihtiyacından kat kat fazlasını alması satması neyse ne amma stoklaması, bundan tam 1445 yıl önce söylenmiş olan bir Peygamber (sav)’in sözünü aynen doğruluyor… Çünkü insanlar eskiden haftada bir Pazar harcı görür ve ayda bir alışverişe çıkar ve ihtiyaçları kadar yiyecek içecek alırlarken, günümüzün insanı alış veriş merkezlerinden (AVM), süper marketlerden ve koca koca mağazalardan hiç çıkmıyor!.. Ve ihtiyaç fazlası olarak aldıkları başta ekmek olmak üzere birçok gıda maddesini önce bayatlatıyor, çünkü insanlar bir yediklerini bir daha yemiyor, yemek istemiyor, bir giydiklerini bir daha giymiyor-giymek istemiyor, dolayısıyla da çöpe atıyor maalesef… Ayrıca insanlar bir kullandıklarını bir daha kollanmıyor-kullanmayı zül sayıyor! Yani öyle insanlar var ki, ev ve ofislerini, araç ve gereçlerini, o olmazsa sık sık evlerinin eşyalarını ve araçlarının aksesuarlarını değiştiriyorlar... Dolayısıyla da hem israf nedeniyle günaha giriyorlar hem de gereğinden fazla tüketim yaparak fiyat artışlarına neden oluyorlar!
Türkiye Tüketici Hakları Derneği Başkanı Ergün Kılıç’ın da dediği gibi, ülkemizin örgütsüz, dolayısıyla da plansız programsız kesimlerinin başında tüketiciler geliyor… Hal böyle olunca da tüketiciler bildikleri gibi hareket edip bildikleri gibi alışveriş ve alabildiğine fiyat artışı-zam yapıyorlar! Bu durum da özelde üreticilerin, genelde de aracıların tefecilerin işlerine geliyor, tüketicileri ise çaresiz bırakıyor!
Bizim dinimize göre stokçuluk veya karaborsacılık, yani bir şeyin fiyatının artmasını beklemek ve bunun için stok yapmak veya satışa çıkarmamak bizim hem millî değerlerimiz ve gelenek göreneklerimizle bağdaşmıyor hem de ayeti kerimelerin ve hadisi şerilerin tam tersini yapmak oluyor! Çünkü böyle yapmak kul hakkına giriyor ve bu naslara göre, kul hakkı yiyen kişilerin, hakkını yedikleri ya da hukuklarını çiğnedikleri kişilerle birebir helâlleşmeden affedilmedikleri veya affedilmeyecekleri belirtiliyor!
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; tüketicilerin haklarının korunması yasalardan ziyade özel inançlar ve genel ahlâklar yoluyla korunmalı… Ancak, günümüz de bu pek mümkün olmuyor… O nedenle devlet yasalar yoluyla, millet de dernekler-STK’lar-Sivil Toplum Kuruluşları vasıtasıyla tüketicileri korumalı… Ve diğerleri ve lüks tüketim eşyaları neyse ne amma, devlet ekmek, su ve benzer temel gıda ve diğer-zaruri ihtiyaç maddelerinin KDV’lerini artırmak yerine sıfırlamalı, o da olmuyorsa asgarî seviye indirmeli… Dolayısıyla da yemek için yaşayanların değil, yaşamak için yiyenlerin, yani fakirin fukaranın ve garip gurebânın gıdasızlık yüzünden zayıf düşmelerini, dolayısıyla da hastaneleri, sağlık ocaklarını ve bakımevlerini doldurmalarının önüne geçmeli!’ diyorum ve bugünkü tezimi sahih iki hadisle desteklemek istiyorum:
PAZARA MAL GETİREN RIZIKLANDIRILMIŞ
İHTİKÂR (stok ve karaborsa) YAPAN İSE
LÂLENLENMİŞTİR!
(İbh-i Mâce, Ticâret, 6)
ÖLÜP DE ARKASINDA KENZ BIRAKAN KİŞİNİN,
KIYAMET GÜNÜNDE BIRAKTIĞI O KENZ,
GÖZLERİNİN ÜSTÜNDE SİMSİYAH, KOCAMAN VE
KEL BİR YILANA DÖNÜŞÜR VE ONUN ARDINA DÜŞER!
KİŞİ: ‘NE OLUYOR SANA NE İSTİYORSUN BENDEN?’
DİY SORAR: YILAN DA ‘BEN, SENİN ÖLDÜKTEN SONRA
GERİYE BIRAKTIĞIN KENZ’ İNİM…’ DER VE O KİŞİYİ
TAKİP EDER; AĞZIYLA ELİNİ LİME LİME EDEREK ÇİĞNER.
SONRA DA GÖVDESİNİ KIRIP ÇİĞNEMEYE BAŞLAR(!)
Ben mücrim de ‘gelin siz siz olun da kenz yapın ve varislerinize bırakın! Yani ‘defîne, hazîne, yeraltında saklı kalmış değerli eşya, para veya altın gibi dünyalık malları üst üste yığıp stok yapın!’ diyor, herkese ‘kenzsiz ve katma değersiz’ saygılar sunuyorum.
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)