İlgilenenlerin bilecekleri gibi, ülkemiz de 29 Ekim ve 4 Kasım tarihleri arası “Kızılay Haftası” olarak kutlanıyor… O nedenle ben daha yazımın başında sevgili okurlarıma bu hafta hakkında kısa bir bilgi vermek, sonra da bu Kuruluş veya Teşkilât hakkındaki kendi tespit, teşhis, görüş, düşünce ve naçiz tavsiyelerime geçmek istiyorum:
Kızılay, ‘savaş alanlarında yaralanan ya da hastalanan askerleri hiçbir ayrım göstermeksizin yardım etmek arzusundan doğmuş ve 1947 yılında kurulmuş ve Kızılay adı verilmiş bir kuruluş… Ve Kızılay, ‘tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tâbi, kâr amacı gütmeyen, yardım ve hizmetleri karşılıksız olan ve kamu yararına çalışan bir gönüllü hizmet kuruluşudur ve Kızılay Teşkilâtı Genel Merkez ile birlikte şubelerden oluşur…”
Kızılay çalışanlarının, üyelerinin ve gönüllülerinin çalışma sırasında uymaları gereken yedi temel ilkesi var ve bunlar; 1-İnsanlık, 2- Ayrım gözetmemek, 3- Tarafsızlık, 4- Bağımsızlık, 5- Bağımsızlık, 6- Gönüllü Hizmet, 7- Evrensellik…” Ve Kızılay hiçbir kurum ve kuruluşa bağlı olmayan ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet ya da Cumhurbaşkanı’nın yüksek himayeleri altında çalışan bir hayır ve yardım kurumu veya kuruluştur.
Türkiye’miz de Kızılay’ın dışında izin almadan yardım toplama ve yardım yapma hakkına ya da yetkisine sahip olan birçok saygın ve güvenilir kurum, kuruluş, dernek ve vakıf var… Ancak bu hafta ‘’Kızılay Haftası” olduğu için benim bugünkü konum Kızılay olacak. O nedenle ben Allah (c. c) kimseyi Kızılay’a muhtaç etmesin ama kimseyi ve ülkemizi de Kızılay’ sız bırakmasın diye dua ediyor ve siz sevgili okurlarımdan da bu duaya ‘âmin…’ demenizi istirham ediyorum. Çünkü, Kızılay’ın ülkemizin içinde ve dışında herhangi bir felâkete (muhafazanAllah) uğrayan ya da âfete dûçar olan toplumların, hattâ bireylerin veya ailelerin ilk imdadına koşan, felâket ya da âfetzedelerin hayati ihtiyaçlarını karşılayan büyük ve genelde gönüllülerden oluşan bir kuruluş oluyor… Ki, bunun en bâriz ve en yeni örneği 6 Şubat ta yaşanan ve Doğu Anadolu bölgesini yerle yeksan eden deprem de verilen Kızılay hizmetleridir…
Şunu da hatırlatmakta fayda var!
14 Nisan 1877 de resmen kurulan ve ‘Meclis-i Umum-u Sıhhıye’ adı verilen ve 19 Nisan 1877’de yapılan ikinci toplantı da adı ‘Osmanlı Hilâli Ahmer Cemiyeti’ olarak değiştirilen Kızılay o gün bugündür dünyanın herhangi bir ülkesinde, hattâ en uç noktasında bir âfet veya felâketzede oluşsa en seri bir şekilde o insanların imdadına yetişiyor ve insanların maddî mânevî yaralarını sarmaya, ağrılarını acılarını dindirmeye, en azından azaltmaya çalışıyor…
Kızılay’ın Burdur Şubesi İl Merkezin de ve halk arasında Köprübaşı-Mobil Kavşağı olarak bilinen Yeni Mahalle Acun Sokak ve 19 numarada bulunuyor… Ve Şubeye (0248) 233 15 39 numaralı telefondan ulaşılabilindiği gibi, buraya kan, nakdî ve aynî bağışlarda yapılabiliyor!
Kızılay Burdur Şubesi’nin şu anki Başkanı ve Yönetim Kurulu hakkında hiçbir bilgiye sahip değilim… Bir önceki Başkanı ve MAKÜ Öğretim Görevlisi Şahali Kaya ile birkaç defa görüşebildim, Kaya’dan önceki Başkanı olan ve Kızılay’ı daha aktif ve etkili hale getiren eğitimci İbrahim Ekici ile daha yakından tanıdım ve sevip saydım…
Kızılay Burdur Şubesi’nin bu günlere gelmesinde kurucu Şube Başkanı merhum Hukukçu ve eski Avukat Memduh Boyacıoğlu’nun büyük emeği olduğunu unutmuyor ve bu vesileyle kendisi ile birlikte vefat etmiş olan tüm yönetim kurulu üyesi arkadaşlarını, çalışanlarını, gönüllülerini ve bilhassa bağışçılarını rahmetle anmak istiyor, hayatta olanlarına da sağlık, sıhhat ve afiyetler diliyorum…
Her neyse, bu güzîde kuruluşumuzu anlamanın kolay olmadığını bildiğim gibi, anlatmanın da zor olduğunu biliyorum… O nedenle konu hakkındaki yazımı Kızılay’ın sloganlarından alıntılar yaparak noktalamak istiyor, herkese ‘Kızılay’lı saygılar sunuyorum.
FELÂKETLE MÜCÂDELE KIZILAY’LA YAPILIR!
KAN ÂCİL DEĞİL, SÜREKLİ İHTİYAÇTIR!..
VERİLEN BİR DAMLA KAN, KURTARILAN BİR CAN!
KIZILAY’A YAPTIĞIN İYİLİK KARŞILIKSIZ KALMAZ!
MUHTAÇLAR GÜCÜNÜ KIZILAY’DAN; KIZILAY İSE
GÜCÜNÜ YARDIMLARDAN ALIR… KIZILAY’A YARDIM
İNSANLIĞA HİZMETTİR… ELİNDE VARKEN BAĞIŞLA,
YOKKEN İSTEMEYE YÜZÜN OLSUN… KÜÇÜK YARDIMLAR
BÜYÜK İŞLER GÖRÜR! ACILI GÜNLERİN EN YAKINI DOSTU
KIZALAY’DIR… ATEŞİ SÖNDÜREN SU, ACIYI DİNDİREN
KIZILAY’DIR… İLAÇ SANCIYI, KIZILAY ACICI DİNDİRİR!
CÖMERTLİK SOYLU İNSANIN MERHAMETİDİR…
KIZILAY’A SÂHİP ÇIKALIM, KORUYALIM VE ÜYE OLALIM!
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)