Hemen herkesin bildiği gibi, Ülkemiz de 29 Ekim tarihi ‘Cumhûriyet Bayramı’ olarak kutlanıyor… Ki, bu yıl kutlanacak olan Cumhûriyet Bayramının önemi, önceki yıllara göre 99 kat daha fazla olmalı! Çünkü bu yıl Cumhûriyetin kuruluşunun tam 100. Yıldönümü… Yani Cumhûriyetin kurulmasının üzerinden tam 99 yıl geçmiş ve Cumhûriyet bugün 100 yaşına girmiş! O nedenle ben bu bayramın kutlamasına geçmeden önce, bilmeyen ya da unutan sevgili okurlarıma ‘Cumhûriyet’ kelimesinin ne anlama geldiğini kısaca hatırlatmak istiyorum:
Şöyle ki; ‘Cumhûriyet’i lügatler veya Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğü, “Milletin egemenliğini kendi elinde tutması ve belirli sürelerde seçtiği milletvekilleriyle kullanılması olan yönetim biçimidir” şeklinde tarif ediyor. Ancak bazı sözüm ona gazeteler ve köşe yazarları veya sözde cumhuriyetçiler, 28 Ekim Cumartesi günü, yani Cumhûriyetin Kuruluşunun 100. Yıldönümünden bir gün önce İstanbul/Atatürk Havalimanında gerçekleştirilmesi planlanan “Filistin’e-Gazze’ye Destek Mitingi”nin Cumhûriyet Bayramı kutlamalarından bir gün önce yapılacak olmasının bayram yapmaya ne gibi bir zararı olabilir onu târif etmiyorlar! Ben de onlara ‘bahse konu mitingi Bayramdan kaç gün önce ya da sonra yapılacak olsaydı sizi memnun ederdi acaba?’ diye sormak istiyorum.
Sizler ‘birçok şeyin içine Atatürk’ü, Cumhûriyeti, lâikliği çağdaşlığı katarak kendinizi koyu lâik, kuvvetli Cumhûriyetçi, sağlam Atatürkçü ve karışıksız katıksız çağdaş; diğer insanları ise bunların karşıtları ve tam tersini düşünen ya da inanan insanlarmış gibi görüyor, gösteriyor, tüm yazı ve yorumlarınızı bunların üzerine bina ediyor, dolayısıyla da bu değerleri değersizleştiriyorsunuz!’
O nedenle, ‘bal bal’ demekle ağız tatlanmayacağı gibi, bu değerleri yerli yersiz, zamanlı zamansız, ulu orta kullanmakla da ‘Atatürkçü, lâik, Cumhûriyetçi ve çağdaş’ olunmuyor, sadece onlardan geçiniliyor! Ve bence, 1938 yılından beri Atatürk ve ilkelerinin, Cumhûriyetin kazanımlarının, lâikliğin, çağdaşlığın kıyısından köşesinden, artı basın yayın organlarının başından sonundan veya herhangi bir yanından tutunarak geçinenlerin bu değerlere verdikleri zararlar, bunların karşısında olduklarını sandıkları kişilerin verdikleri zararlardan kat kat daha fazladır!’ diye düşünüyorum…
Aklıselim ve sağduyu sahibi Gayrimüslimler, cumhuriyetçi, lâlik ve çağdaş şarkıcılar, popçular, topçular, oyuncular, tiyatrocular, hattâ Siyonist olmayan ve vicdan sahibi olan Yahudiler; Emperyalist olmayan ABD’liler ve materyalist olan Avrupalar bile vatandaşı oldukları ülkelerinin yöneticilerinin maddî mânevî desteğiyle 3 haftadır Gazze’yi yakan yıkan ve binlerce masum insanı, çolu çocuğu, kadını kızı katleden İsrail’in yaptıklarına feryat ederken; bizim ne idüğü belirsiz olan bazı yazar ve çizer takımı ‘Gazze’ denilince akıllarına dünya kurulalı var olan ve dünya da şu anda tek tahrif edilmiş Tevrat’a uyan Musevî şeriatı ile yönetilen korsan ve terörist İsrail Devleti yerine Vahhâbi Arabistan’ı, Şii İran’ı ve benzer ülkeleri hatırlıyor ve o noktaya odaklanıyor, yoğunlaşıyor, konuşlanıyor ve konumlandırıyorlar! Oysa Siyonistlerin ve destekçisi olan Emperyalistlerin ilk hedefleri Filistin ve Gazze olsa bile, hemen sonraki hedefleri İslâm ülkelerinin, hattâ Siyonist olmayan dünya ülkelerinin tamamı ve hedeflerinin arasında 29 Ekim Pazar günü kutlayacak olduğumuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti de var! Yani bizim bugün Gazze’ye sahip çıkmamız Cumhuriyetimize sahip çıkmamız anlamına gelir! Çünkü, Siyonistler veya sapık düşünceye sahip olan Evang(j)alistler önce Filistin ve Gazze’yi, sonra bölgeyi ve dünyayı kuşatmak, ardından da Siyonist uşağı olmayan devlet yöneticilerini ve milletlerini yok etmek istiyorlar!’
Uzun lâfın kısası, meselenin hülâsâsı; ülkemizin sağcıları, solcuları, tiyatrocuları, futbolcuları, Müslümanları, Hıristiyanları, çevrecileri ve kanarya sevenler derneği yöneticileri bile Filistin/in-Gazze’nin yanında, en azından mazlum insanların ve masum çocukların yanında yer alırlarken; bizdeki bazı insanların, yazar çizer takımının, son derece iyi niyetle planlanan ve bence tam zamanında yapılacak olan bir mitingin, Cumhûriyet Bayramının bir gün öncesine (Cumartesi gününe) denk gelmesini bahane ederek demogoji yapıyor, polemikler üretiyorlar… Ve bunu da hiç hazzetmedikleri Tayyip Erdoğan’ın kendisini ve partisini, daha da beteri inancını yok etme, azmini kırma ve davasını yıpratma adına yapıyorlar! Ancak, yanlış yapıyorlar… Çünkü bu ülke sadece Erdoğan’ın veya Partisinin malı olmadığı gibi, Gazze’de, Filistin de yalnız Filistinlilerin meselesi değil, dünya Müslümanlarının ortak meselesidir! O nedenle ben ‘Mevlâ sizin ya hidâyetinizi ya da müstehakınızı versin!’ diyor, 29 Ekim Cumhûriyet Bayramını ‘çakma’ cumhuriyetçilerden daha çok kutluyor, herkese saygılar sunuyorum.
HERKESİN ANLAYIŞ DERECESİ FARKLIDIR.
BENİM SANA ANLATACAKLARIM, ANCAK SENİN
ANLAYACAĞIN KADARDIR…
KAR TANELERİ NE GÜZEL ANLATIYOR, BİRBİRİNE
ZARAR VERMEDEN DE YOL ALMANIN MÜMKÜN
OLDUĞUNU! Hz. Mevlânâ
YA SUSMAK YA DA SUSMAKTAN DAHA ÖNEMLİ BİR
SÖZ SÖYLEMEK GEREKİR… Pisagor
UÇMAYI SEVİYORSAN, DÜŞMEYİ DE BİLECEKSİN
KORKARAK YAŞIYORSAN, YALNIZCA HAYATI
SEYREDERSİN…
YÜZÜMÜZÜN VE GÖZLERİMİZİN RENGİ NE OLURSA
OLSUN, GÖZYAŞLARIMIZIN RENGİ AYNIDIR… Anonim
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Karayolu güvenliği ve trafik haftası ile iş güvenliği haftasını kutlarken!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bayramlar kavga dövüş değil barış nedeni olmalı' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bugün ben 'Kardeş Haftası'na bir daha değinmek istiyorum' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Gün 'Hazreti Mevlanaları ve Hacı Bektaş-ı Velileri örnek alma günü' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Kardeşlik haftası kutlu tüm müslümanlar kardeş olsun' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'ABD'nin İsrail'e 26 milyar dolar yardım etmesi Gazze'nin 26 milyar yerinden vurulması demektir!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın ''Veteriner Hekimlerin günleri kutlu' Türkiye İstatistik Kurumu var olsun' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Temel ihtiyaç mallarından KDV alınmamalı' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bugün 'Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı' Günü' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın ''Duyduk duymadık' demeyin ve bugünün 'Dünya Günü' olduğunu unutmayın!!' adlı köşe yazısı Devamı
Yorumlar (0)