Hükûmet, gecikmeli de olsa, genelde dar gelirli bireylerin ve bilhassa kalabalık nüfuslu ailelerin, tek maaşla çalışan ve geçinen, daha doğrusu geçinmeye çalışan emeklilerin, asgarî ücretlilerin, garip gurebaların, hattâ orta halli veya orta gelirli kesimlerin dahî uzun süredir canlarını, özelde de hemen herkesin ceplerini yakmakta olan fahiş fiyatları zaptı rap altına almaya karar verdi. Yani, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, Hükümetin, bazı uluslararası sözleşmelere ilişkin olarak hazırladığı yasa taslağını 7 Mayıs Salı gününden itibaren görüşmeye başladı… (Buna bizim literatürde ‘hırsız malı götürdükten.. sonra kapıyı dayaklamak!’ denilir ama aynı zaman da ‘zararın neresinden dönülürse kârdır!’ da denilir)
Her neyse; TBMM’de görüşülmeye başlanan Yasa Taslağına göre; üreticiler, tedârikçi ve perakende satış yapan işletmeler tarafından bir mal veya hizmetin satış fiyatında fâhiş artış yapılamayacağına dair hükme aykırı hareket edenlere, her bir aykırılık için 100 bin liradan 1 milyon liraya kadar idari para cezası uygulanabilecek… Ayrıca piyasada darlık meydana getirecek, piyasa dengesini ve serbest rekâbeti bozucu faaliyetler ile tüketicilerin mallara ulaşmalarına engelleme yapılamaz…’ hükmüne aykırı hareket edenlere, her bir aykırılık için 1 milyon liradan 12 milyon liraya kadar para cezası verilebilecek! Malları süresinde teslim veya monte etmeyenler hakkında da 2 bin 200 lira; mal ve hizmetin satışından kaçınanlar hakkında ise 2 bin 200 liradan az olmamak üzere satışından kaçınılan mal veya hizmetlerin tüm vergiler dâhil toplam satış fiyatının yüzde 10’u kadar idârî para cezası uygulanacak.
Benim edindiğim bilgiye göre, Tasarı Salı ve çarşamba günleri TBMM’de ve gurubu bulunan siyasi partilerin gruplarında görüşülecek ve prosedür tamamlandıktan sonra Resmî Gazete de yayınlanarak yürürlüğe girecek…
Hâsılı; Ticâret, Sanayi, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda; fâhiş fiyat artışı, satışı ve stokçuluk cezalarını da içeren Türk Ticâret Kanunu (TTK) ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkındaki yasa teklifinin görüşülmesine başlanılması bekleniyor. Ki, söz konusu teklife göre, lisanslı depoculuk ücret tarifesinin üzerinde veya tarife de yer almayan hizmetler için ücret talep ve tahsil eden, ürün teslimi esnasında mevzuata aykırı şekilde ürün miktarlarından kesinti yapan işletmelere 200 bin liradan 1 milyon liraya kadar idari para cezası kesilecek ve kooperatiflerin ana sözleşmelerinin intibak ettirilmesi için ön görülen süre 2 yıl uzatılacak...
İlgili hemen her yazım da, Türkiye de diğer bakanlıkların konuları, etki ve yetkileri ayrı; Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Mâliye ve Hazine Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ticâret Bakanlığı, Ticaret ve Sanayi Odaları gibi kurum ve kuruluşlar var ve buraların 81 il ile birlikte 922 ilçede temsilcilikleri veya müdürlükleri, şeflikleri, on binlerce âmiri, memuru ve çalışanı var! Ve yine beldeler neyse ne amma bu kadar ilin ve ilçenin ayrı ayrı belediyeleri ve başkanları (istisnaları hariç) bu başkanların da 2’şer 3’er başkan yardımcıları; hükümetlerin ya da kabinelerin ise bir bakanı ve hepsinin birer ikişer bakan yardımcıları, danışmanları ve alanında veya mesleğinde uzmanlaşmış çalışanları, genel müdürleri, bölge, il ve şube müdürleri var! Ve ben bahsime konu kamu görevlilerinin, kendi etki ve yetkilerinin, ehliyet ve liyâkatlerinin ya da görevlerinin, yetki ve sorumluklarının ne kadar farkında veya bilincinde olduklarını bilmiyorum ama; oldukça kalabalık sayıda kadrolu ve sözleşmeli uzmanları, memurları-çalışanları olduğunu görüyor, duyuyor ve biliyorum… Ancak, fahiş fiyatların da başını alıp gittiğini ve şimdiye kadar bunlara bir ’dur’ diyenin olmadığını biliyorum!’ Çünkü ben her gün Burdur’un çarşısında pazarında, arada bir de olsa Ankara ve İstanbul’da dolaşıyorum, ama bugüne kadar bir tane bile işyerinin, artı gıda üreten işletmelerin, marketlerin veya herhangi bir alışveriş merkezinin ve bilhassa kara yolları üzerinde bulunan dinlenme tesislerindeki iş yerlerinin, lokantaların, marketlerin ve benzer yerlerin bir şeklinde denetlendiğini görmedim duymadım ve bilmiyorum…’ şeklinde eleştirilerde bulundum! Benim bu yazılarımdan birini okuyan ve kayda değer bulan Burdur Valimiz Türker Öksüz; ildeki ilgili kurumlara benim bahsime konu yazımla alâkalı olarak ‘yazılı bir soru sorduğunu ve cevap istediğini, o kurumlarında gerekli denetimlerin yapıldığı yönünde, yani zevahiri kurtarmaya yönelik cevaplar verdiklerini ve bu cevaplar Valiliği tatmin etse bile, beni tatmin etmediğini ifade etmiştim. Ancak, son düzenleme ile bahsime konu kurumların fazla bir etki ve yetkilerinin, hattâ önemli bir görevlerinin olmadığı kanaatine vardım.! O nedenle ben ‘bugüne kadar gerekli kanunların-yasaların çıkarılması veya ciddi düzenlemelerin yapılması için herhangi bir girişimde bulunmayan bakanların ve uyarıda bulunmayan, bakan yardımcılarının, bürokratların hesap vermelerini; uyarı ve öneride bulunmuşlar da üstlerine-amirlerine söz geçirememişlerse eğer, bunu ‘okurlarım ve vatandaşlarım adına’ mutlaka açıklamalarını bekliyorum…
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; ‘geciken adaletin adalet olmadığı’ ve ‘elden gelenin öğün olmadığı, olsa bile vaktinde gelmediği’ gibi, yıllardır bakan ve bakan yardımcı, genel müdür, bölge, il, ilçe ve şube, müdürü, ayrıca belediye başkanı, başkan yardımcısı ve birim müdürü değişir ama malların fahiş fiyatlarla satılması bir türlü değişmez! Hal böyle olunca, muhteris üreticiler ve aç gözlü imâlâtçılar, doymak bilmeyen aracılar, tefeciler, tüccarlar, AVM’ler, zincir ve süper marketler ve benzer ticarethaneler vatandaşlara fahiş fiyatla mal ya da mâmul satarlar… O nedenle ben ‘bunların müsebbiplerinden-sorumlularından mutlaka hesap sorulmalı!’ diyor, herkese ‘hesaplı’ saygılar sunuyorum.
ZAMAN HERŞEYİN İLACI OLARAK BİLİNİR. ANCAK
HER İLAÇ GİBİ BU İLACIN DA İÇİLECEĞİ ZAMANI
SADEC KENDİ BELİRLER… EĞER GÜN İÇİNDE BİR
TÜRLÜ ZAMAN YETMEDİĞİNDEN YAKINIYORSAN
BİL Kİ ZAMANINI ÇOK KÖTÜ YÖNETİYORSUNDUR…
HAYATTA BÜYÜK ŞEYLER BAŞARMAK İSTİYORSAN
ASLA ZAMANINI BOŞA HARCAMA, ÇÜNKÜ HAYAT
EŞİTTİR ZAMANDIR… Özlü sözlerden seçmeler
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)