Genelde kadınların, özelde de ilgilenenlerin bilecekleri gibi Türkiye de her 8 Mart tarihi “Kadınlar Günü” olarak kutlanıyor. Yani bizler, hemen herkese olduğu gibi, canlarımız cânânlarımız durumunda olan kadınlarımıza kızlarımıza, analarımıza bacılarımıza, teyzelerimize, halalarımıza ve diğer yakınlarımıza yılda bir gün ayırarak, değer ya da önem vererek onları mutlu ettiğimizi sanıyoruz! O nedenle ben bu bir gün hakkındaki görüş ve düşüncelerime geçmeden önce sevgili okurlarıma bu adı var kendisi yok olan gün hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum:
Şöyle ki; 8 Mart 1857’de, yani daha bundan 167 yıl önce ve ABD’nin New York Kentinde 40 bin dokuma işçisi kadın ‘eşit işe eşit ücret’, çalışma saatlerinde azalma ve doğum izni istemiyle’ greve başlamış ve bu grev esnasında çıkan yangında fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçinin yanarak ölmesiyle kutlanmaya başlamış olan bir gün… Bizde ise Kadınlar Günü, 8 Mart 1975 tarihinde ülkemizin bazı kentlerinde, 1984 yılından itibaren de ülke genelinde kutlanmaya başlamış…
Sevgili okurlarımdan bazıları birçok şeyi dinle bağlantı kurduğumdan yakınabilirler… Ancak ben de onlara dinin olmadığı bir mekân ve zaman dilimi olmadığını; uygar dünyanın kadına daha bundan 167 yıl önce, ülkemizin ise 40-50 yıl kadar önce verdiği değerden kat kat fazlasını güzel dinimiz ve sevgili Peygamberimiz bundan tam 1445 yıl önce vermiş! Meselâ “Onlara yedirdiğinizden yedirin, giydirdiğinizden giydirin, onları dövmeyin (sövmeyin), çirkin-fena söz söylemeyin… Hanımını döven Allah’a ve Resulüne âsi olur, Kıyâmette onun hasmı ben olurum... Kadınlarınızla iyi geçinin; eğer onlardan hoşlanmadı iseniz bile!.. Olabilir ki, bir şey, sizin hoşunuza gitmez de Allah (c.c) onda birçok hayır takdir etmiş bulunur… Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet ediniz! Onları şefkat ve sevgi ile muamele ediniz! Onlar hakkında Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim… Siz kadınları Allah’ın emâneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz ererek helâl edindiniz… Kadınların haklarını yerine getirme hususunda Allah’tan korkunuz! Zira siz onları Allah’ın emâneti olarak aldınız… Sizin hayırlınız, kadınlara hayırlı olan (iyi davranandır)… Kadınlar hakkında birbirinize hayır tavsiye ediniz… Kadınlara ancak kerîm olanlar ikram ederler (değerli olanlar değer verirler); onlara kötülük edenler ise leîm (kötü) kişilerdir… Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır. Ve ben de ehline karşı en hayırlı olanınızım… Kadınlar erkeklerin diğer yarısıdır… Kadınlara ancak asâlet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları kötü ve aşağılık kimeler hor görür… Allah (c.c) sizden; kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanızı ister; çünkü onlar, sizin analarınız, kızlarınız, halalarınız ve teyzelerinizdir… Cennet anaların ayakları altındadır…” demiş!
Hangisi olduğunu şu an hatırlayamadığım padişahlardan birisi bir gün kadınlarla toplantı halendeyken eşi de o toplantıya sonradan katılır ve Padişah da orada bulunan kadınlara eşini tanıtırken, “İşte benim ‘han’ım da bu!” der ve hanım isminin de oradan kaldığı rivayet edilir…
Hâsılı; uygar dünya, kadına daha bundan 167 yıl önce ve yılda bir ve o da göstermelik gün ayrılmasına karar verirken, İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (sav), bundan 1445 yıl önce kadınlara altın niteliğinde ve sayısız değerler vermiş ve bizlerin de aynı değeri vermemizi emretmiş… Bize de bu tavsiye ve emirlere uymak düşer…
Hâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; kadınını kızını, anasını bacısını, teyzesini halasını ömür boyu arayıp sormayan, onlara dua etmeyen veya dualarını almayan kişilerin yanında, bu yakınlarına yılda bir gün ayıran ve sadece 8 Mart tarihlerinde hatırlayan insanlar için ‘Kadınlar Günü’ bir anlam ifade edebilir. Ancak, aklı başında bir Müslüman için 365’te bir hükmünde kalır…’ Ki, kutsal Kitabımız Kur’an-ı Keriminde Cenab-ı Hakk Medîne döneminde ve Nisâ Suresi adında kadınlara özel bir Sure indirmiş ve 176 ayetten oluşan bu Sûre de kadınları onurlandırmıştır ve biz erkeklerinde Allah’ın ve sevgili Peygamberinin kadınlara verdiği değeri vermez ve onların haklarını hukuklarını korumaz isek büyük günaha germiş oluruz. O nedenle biz inanan erkeklere düşen, mutlaka bir şeyimiz olan kadınları kızları kollayıp gözetmek ve onları içitmemek düşer’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
İNSAN HAKLARI KADIN HAKLARIDIR VE
KADIN HAKLARI İNSAN HAKLARIDIR…
Hillary Clinton
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)